Ortamda süregelen gelen şehvet iki bedeni de etkisi altına alırken Baruh Efe her an içinden çıkmak için çırpınan canavarı tutmakta güçlük çekiyordu.
Mantıklı tarafı durması gerektiğini bağırıyordu ama içinde ki şehvet o kadar fazlaydı ki tek odaklana bildiği Nil Liya'yaydı.
Ondan herhangi bir olumsuz tepki görse anında geri çekilirdi ama Nil Liya' nın istekli bakışları nefes alıp verdikçe hareket eden göğüsleri, parçalamak istediği dudakları tüm aklını başından alıyordu.
" Siktir! Çok güzelsin." Dedi kızın tüm yüzünü dikkatle incelerken. Ses tonu sert ve boğuktu.
Bir eli kızın ince belindeyken diğer elini usulca sırtında gezdirmeye başladı.
"Sen...sende."Gülümsedi. Ah bu kız çok tatlıydı. Çok fazla tatlıydı.
" Bende mi güzelim?"
Anlamıyordu. Bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi. Kızaran yanaklarına, heyecandan titreyen göz bebeklerine baktı.
En çokta kızaran yanaklarını seviyordu. Utandığında veya heyecanlandığında yanakları hemen kızarıyor seyirlik bir manzara sunuyordu." Hayır sen yakışıklısın."
Belinde ki elini de hareket ettirmeye başladığında tek kaşını kaldırdı.
" Demek yakışıklıyım."
Kızın heyecanla kafa sallaması ile derin bir nefes aldı. Ardından daha dakikalar önce öptüğü dudaklara tekrar saldırdı. Bu sefer daha hoyrat daha hırçındı çünkü bu sefer durmayacaktı.
Kızında kendisine verdiği istekli karşılık bardağı taşıran son damla olurken bir hamlede kızı kucağına aldı.
Güçlü adımlarla yürümeye başladığında o kadar rahattı ki kucağında bir insan taşıdığına inanmak güçtü.Odaya geldiğinde kucağında ki bedeni usulca yatağa bırakıp doğruldu. Yatakta yatan kızı bir süre izledi. Kalbinin daha önce hiç bu kadar hızlı attığını bilmiyordu ama bu gidişle kızla beraber olamadan kalp krizinden gidecekti.
Saniyeler sonra üzerinde ki tişörtü tek hamlede çıkarıp bir dizini yatağa yasladı. Mantıklı tarafı hala tereddüt etmesine neden olurken " istiyor musun?" Dedi.
Hayır demesinden deli gibi korkuyordu çünkü içindeki canavar çoktan uyanmıştı. Durması güçtü ama hayır derse durmak için her şeyi yapardı.Nil Liya sevdiği adama baktı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Heyecanlıydı. Mutluydu ama korkuyordu da. Daha önce kimse ile birlikte olmamıştı.
Yine de karşısında ki adam kimse değil sevdiği adamdı. Baruh Efe Koralp'ti. Kafasını usulca onaylar anlamda salladı. İstiyordu. Deli gibi korksa da istiyordu.Baruh Efe kızdan aldığı onay ile dudaklarını kızın dolgun dudaklarına bastırdı. İki dudağı arasına aldığı dudağı sertçe öperken ellerini yumuşak bedende gezdirdi. Eşofmanını zorlayan sertliği canını yakarken boğazından yükselen hırıltı kızın sertçe alıp verdiği nefeslere karıştı.
Aklını kaybedecek gibi hissediyordu. Kahretsin o çok güzeldi.