Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hissettiği soğuk onu uykunun tatlı kollarından çekip alırken, üzerinde ki yorgana daha sıkı sarıldı ama içine işleyen soğukluk bir türlü geçmedi. Bacaklarını karnına doğru çekip cenin pozisyonuna gelirken yorganı kafasının üzerine kadar çekti.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordu. Üşüdüğü için dağılan uykusu ile derince ofladı. Yorganı üzerinden atmadan yatakta oturur pozisyona gelip, sırtını yatak başlığına yasladı. İçeri gidip sobanın yanında oturmak istiyordu ama Baruh Efe koltukta uyuduğu için içeri gidemiyordu.
Yorgana iyice sarılıp ısınmaya çalıştı ama her geçen dakika daha çok üşüdüğünü hissediyordu. Titremeye başladığında yorgana sarılarak ayağa kalktı. Minik adımlarla odadan çıkıp salona geçtiğinde karanlık yüzünden attığı adımlara dikkat ediyordu. Ay ışığı salonu hafif aydınlatsa bile hala fazlası ile karanlıktı.
Sobanın yanında ki tekli koltuğa oturup yorganı tüm bedenine sardı. Baruh Efe uyumadan önce sobaya odun attığı için içerisi hala sıcaktı. Kafasını koltuğun kenarına yaslayıp rahat bir pozisyon bulmaya çalıştı.
Dağılan uykusu, ısınan bedeni ile tekrar gelirken memnunca gözlerini kapattı.
❄️
Genç adam kulağına gelen tıkırtı sesleri ile gözlerini aralarken, yattığı yerden doğruldu. Bedenine çarpan soğukluk yüzünü buruşturmasına neden oldu.
Gözleri karşı koltukta iki büklüm uyuyan kıza kaydığında anlamsızca kaşlarını çattı.
Neden koltukta uyuduğuna anlam verememişti ama sabah olduğu için uyandırma gereği duymadan ayağa kalktı.
Banyoya doğru yürümeye başladığında iyice kendine gelen yavru oynadığı küçük dal parçasını bırakıp koşarak yanına gelmişti.
Dizlerinin üzerine çöküp yavrunun temiz tüylerini sevdi. Küçük yavru sevildiğinin farkında olarak küçük kuyruğunu sallamaya başladüğında aynı zamanda adamın elini de yalamaya başlamıştı.
Baruh Efe yavrunun kendince sevgi göstermesini gülümseyerek izledi. Bu yavruyu yol kenarında açlıktan ve soğuktan ölmek üzereyken bulmuştu. Daha o zaman iki üç haftalık olan dört yavrudan hayatta kalan tek yavruydu ama Baruh Efe biliyordu ki o gün o yavruyu almasa diğer güne kalmadan ölürdü.
Onun o haline dayanamamış ve yavruyu sahiplenmişti. Yavruyu son kez sevip doğruldu. Banyoya girip elini yüzünü yıkadıktan sonra aynada ki yansımasına baktı. İki haftadır kesmediği sakalları iyice uzatmıştı. Saçlarını da kısalttırması gerekiyordu ki bunun için en yakın kasabaya gitmeliydi.
Banyodan çıkınca koltukta uyuyan kıza bakarak mutfağa gitti. Ketıla su koyup prize taktı. Ardından mini dolapta olan kahvaltılıkları çıkarıp masanın üzerine koydu. Çekmeceden çatal ve bıçak dolaptanda iki bardak alıp onları da masaya koyduğunda masayı neredeyse hazırlamıştı.
