Kış Güneşi ❄️8☀️

45.6K 1.5K 301
                                    

Ormanın derinliklerinde dizlerine kadar gelen kar yürümesini zorlaştırıyor, bu da tüm sinirlerini zıplatıyordu. Bir gecede bu kadar kar yağmasına inanamıyordu.

Elinde taşıdığı iki büyük poşet hareketlerini iyice yavaşlatıyordu.

Kaç saattir yürüdüğünü bilmiyordu ama günün yarısının geçtiğini biliyordu.
Sonunda görüş alanına kaldığı ev girdiğinde adımlarını hızlandırdı.
Aklı evde bıraktığı kızdaydı.

Sobayı kaçırdıysa soğuktan donmuş bile olabilirdi zira kendisi bu soğuğa az da olsa alışmamış ve hareket etmiyor olsa donabilirdi.

Karla kaplı tahta merdivenleri dikkatlice çıktı. Verandanın altında ayaklarını sertçe yere vurup, botuna yapışan karların düşmesine neden oldu. Kapıyı bir kez tıklatıp içeri girdiğinde yüzüne çarpan sıcak hava ile derin bir nefes aldı.
" Gelmişsin." Dedi büyük bir heyecanla mutfaktan içeri giren kız. Yüzünde yer alan gülümseme bir an adamın kalbini tekletti.

" Geldim." Dedi botunu çıkarıp kenara bırakırken. Elinde ki paketlerin büyük olanını kıza uzattı.
" Bunlar istediklerin."

Kız pakete uzandığında "ağır dikkat et" dedi.

Paketi kızın eline verirken sobanın yanına gitti. Haraket ettiği için bedeni pek üşümemiş olsa da elleri buz tutma derecesine gelmişti.

Onun gibi sobanın yanında bekleyen yavruya gülümseyerek baktı. Ona hala bir isim koymamıştı ama açıkçası aklında her hangi bir isimde yoktu.

" Çok teşekkür ederim. Borcumu mutlaka ödeyeceğim."

Teşekkürünü kafası ile alıp ısınmaya devam etti. Tabiki ondan para falan almayacaktı.

Kız elinde paketle odaya giderken azda olsa ısınabilmişti. Montunu çıkarıp kuruması için sobanın demirlerine astı. Ardından tekli koltuğa oturup kafasını geriye doğru yasladı. Yürürken hissetmemiş olsa bile oturduğu için ne kadar yorulduğunu şimdi anlıyordu. Gelgit yapmamak için kuru bulduğu bir ağacın dibinde iki saat beklemiş ve ondan sonra bir saatlik yol yürümüştü. Normalde ihtiyaçlarını alan adam eve kadar getirirdi ama şimdi evdeki kızı görmemesi için yarı yola kadar çağırmış geri kalan yolu kendi gitmişti.

Her ne kadar Ahmet'e güvensede sebepsizce kızı görmesini istememişti.
Kızın istediği şeyleri ise Ahmet'in karısı Hafize' ye aldırmıştı.

ikisi de bir şeylerden şüphelenmiş olsalar bile soru sormaya cesaret edememişler poşetleri adama verdikten sonra hemen gitmişlerdi.

Açıkçası soru sorsalar bile cevap vermezdi ama sormamaları işine gelmişti.
Bu kızla ne yapacağı ise ayrı bir konuydu. Kızın evin içindeki minik varlığına istemsizce alışmıştı. O gün verdiği sözü tutmuştu kız. Varlığımı bile hissetmezsin demiş ve evde gerçekten görünmezlik rolünü üstlenmişti. Tabi adam onu her şekilde görüyor duyuyordu.  Gerekmedikçe konuşmuyor hatta hareket bile etmiyordu.

Bulaşık yıkayıp, yemek yaparken bile sessizdi.

Dakikalar sonra kız odadan çıktığında genç adamın gözleri içeri giren kızı buldu. Giydiği beyaz spor ayakkabı minik ayağına tam olmuş gibi görünüyordu. O ayakkabıların 36 numara olduğunu biliyordu. Belki ona göre normaldi ama kendi 44 numara olan ayaklarının yanında kızın ayakları minicik kalıyordu.

İnce bacaklarını saran kot pantolonu ve onun üzerine giymiş olduğu turuncu örgü kazak kızın zarif bedenini olduğu gibi açığa çıkarmıştı.

Kız koltuğa oturana kadar her bir hareketini izledi.
Kız koltuğa oturduğunda bakışlarını yüzüne çıkardı. Kızılla turuncu arası olan saçlarını tepesinde dağınık bir topuz yapmış, zarif ince boynunu açığa çıkarmıştı.

KIŞ GÜNEŞİ  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin