Ne kadar çok yorum o kadar erken bölüm. 🌼🌼
Nil Liya;
Üzerimden akıp giden su bedenimin rahatlamasına neden olurken, ilk defa bu şekilde banyo yapıyordum. Büyük bir kovaya hazırladığım sıcak suyu tas yardımı ile alıp omuzlarından aşağı döktüm. Bedenim bir yandan titriyor bir yandan sıcak suyun tadını çıkarıyordu ama soğuk sıcaktan daha etkili olduğu için tüylerim diken diken olmuştu.
Yinede uzun bir aradan sonra banyo yapmak çok iyi gelmişti.
Kovada ki son suyuda kullandığımda usulca ayağa kalktım. Anında bedenime çarpan soğuk hava dişlerimi sıkmama neden oldu.Askılığa uzanıp turuncu beden havlusunu aldım. Havluyu titreyen bedenime sardıktan sonra diğer küçük havluyu alıp başıma sardım. Soğuktan titreyen bedenim hızlı olmam için uyarıyor gibiydi. Kurulandıktan sonra havluyu kenara bırakıp kıyafetlerime uzandım.
Üzerimi hızlıca giyinip duvara yapıştırılmış orta boy kare aynanın karşısına geçtim.
Banyonun buharı aynanın üzerinde buğu yapmıştı. Elimle buharı silip görünen yüzüme baktım. Tabiri caizse perişan haldeydim. Sürekli bakım yaptığım cildim burada fazla soğuktan kurumuştu. Dudaklarım solgundu ama bu zerre umurumda değildi. Evimde olsaydım bu görüntü beni oldukça rahatsız ederdi ama burada umursamıyordum.
Aynanın karşısından çekilip banyodan çıktım.Anında tenime vuran sıcak hava ile gülümseyip adımlarımı hızlandırdım.
Sobanın karşısında ki koltuğa oturduğumda çay içen Baruh Efe' ye baktım. Bir elinde adını okuyamadığım orta kalınlıkta bir kitap tutuyorken diğer elinde ince belli çay bardağı vardı.
Ona dair en iyi bildiğim şey çayı çok sevdiğiydi. Saçımdaki havluyu çıkarıp kafamı aşağı eğdim. Saçlarımı elim ile taramaya başladığımda " masanın üzerinde tarak var." Dedi.
Oturduğum yerden kalkıp masaya doğru ilerledim. Siyah sıradan tarağı alıp tekrar yerime gittiğimde, kitabını kapatarak ayaklandı. Mutfağa doğru gitmeye başladığında elinde ki boş bardağı bırakacağını anlamıştım.
Saçlarımı taramaya başladığımda mutfaktan çıktı. Ağır adımlarla banyoya gittiğinde kafamı tekrar aşağı eğdim.
**Baruh Efe
Burnuma dolan hoş koku tüm irademi alt üst ederken, bu kadar güçsüz oluşuma lanet ediyordum.
30 yaşında adamdım ama bir kokudan tahrik olabiliyordum. Onun varlığına alışmış olsam da bir kadınla yaşamak gerçekten zordu. Hele ki onun gibi tatlı bir kadınla. Yanımda küçücük kalan bedenimi kulağıma kötü şeyler fısıldıyor kendime çizdiğim sınırın amına koyuyordu.
Banyoya girip kapıyı arkamdan kapattım. Musluğu açıp yüzüme çarptığım soğuk su az da olsa kendime gelmeme neden olurken, gözüm kirli sepetinde ki çamaşırlara kaydı.