Just Friends

Özel Bölüm

Selam.

Pekala, nasıl başlamam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Sadece, bir gün Jimin ile birlikte koltukta uzanarak film izlerken aklıma bu fikir geldiğinde bunun mükemmel olacağını düşünmüştüm. Bilirsiniz, yaşadığınız şeyleri bir yere yazmak onları unutulmaz yapar ve sonsuza kadar gerçekliğini korumasına yardımcı olur. Yani herkes bu şekilde söylüyor, daha önce bu tür bir deneyimim olmadı. Ama olacaksa da hakkında yazmak istediğim tek kişi Jimin olduğu için bu mantıklı bir karardı, bence.

Umarım bu defteri berbat etmeden güzel bir şeyler ortaya koyabilirim. Jimin'e bu düşüncemi söylediğimde bana bunun harika bir fikir olduğunu söylemişti, bu yüzden harika olması için elimden geleni yapacağım. Daha önce hiç kompozisyon bile yazmamış biri olarak bunu nasıl başaracağım hakkında en ufak bir fikrim bile yok ancak eşim bunun altından kalkabileceğime güvendiğini söyledi. Sonuçta bir kurgu yaratmayacağım, değil mi? Her şeyi olduğu gibi kağıda aktaracağım, bu göründüğü kadar zor olmamalı.

Tanrım, şimdiden elim ağrımaya başladı. Acaba bilgisayardan mı yazsam sonra çıktı alıp defter haline getirtirim.

Tamam, bilgisayardan yazmayı unutun. Jimin kalemle yazarsam bunun daha özel olacağını söyledi. Yıllar sonra, ikimiz de buruş buruş iki moruk olduğumuzda bu defteri açacak ve benim el yazımı görüp duygulanacaktık, sevgili eşim böyle söylüyor yani. Yetmiş yaşına geldiğimde artık bir şeyleri okuyabileceğimi pek sanmıyorum fakat Jimin kalemle yazmamı söylüyorsa öyle yapacağım.

Tamam, nereden başlamalıyım? Bir dakika, Jimin bana sesleniyor.

Evet, geri geldim. Dün akşam dans dersinde giydiğim gömleğimi yıkamasını isteyip istemediğimi sordu ve ben de ona yıkayabileceğini söyledim. Dün akşam demişken, tanrım, sanırım Jimin ile seks şarkılarında daha sık dans etmeliydik.

Her neyse, konuyu başka yere çekmemeliyim.

Sekiz yıl öncesine mi gitmeliyim? Jimin'i ilk gördüğüm zamana. Sanırım oradan başlamak daha iyi olacak fakat elim yeniden ağrımaya başladığı için önce kendime bir kahve yapıp öyle yazmaya devam edeceğim.

Kahvemi Jimin'e kaptırdım ancak sorun değil, eşimin dudaklarından daha güzel kahve tadabiliyorum. Bunun nasıl bir his olduğunu asla bilemeyeceğiniz için çok üzülmeyin, siz de kahvenizi bardaktan içebilirsiniz. Sonuçta herkes Jeon Jimin'e sahip olamıyor, değil mi? Tanrım, burada lanet emojileri de koyamıyorum.

Evet, sakinim. Artık konuya girmeliyim, değil mi? Fazla saçmaladım. Acaba bu sayfayı yırtsam mı? Bir dakika, hemen Jimin'e sorup geliyorum.

Yırtmıyorum, kesinlikle bu sayfa sonsuza dek bu defterde kalacak. Jimin yazdıklarımı okurken o kadar güzel gülümsedi ki bir an cennette olmadığımı unuttum. Sonra beni öptü ve harika bir iş başardığımı söyledi. Bu yüzden bu sayfayı yırtmama kararı aldım.

Konuyu yeniden dağıttım. Tanrım, nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Derin bir nefes alıyorum ve aklımdan ne geçerse yazmaya başlıyorum.

Ben doğduğum zaman... Bir dakika, çok geri gittim. O zamanları anlatmama gerek yok çünkü henüz parmağını emmekten başka bir şey bilmeyen aptal, küçük bir varlıktım. Sanırım hayatımın kilit noktasından başlamam daha iyi olacak. On ikinci yaşımdan, babamın annemi bir adamla aldattığını öğrenmemizden sonraki süreci anlatarak başlayacağım.

Jimin ile bu konuları konuştuk ve ona her şeyi detaylıca anlattım ancak buraya yazarsam neleri geride bıraktığımı daha iyi görebileceğimi düşünüyorum. Jimin'e gelme sürecimde neler atlatmak zorunda kaldığımı görerek kendimle gurur duymak istiyorum.