Artık güneş batıyordu. Hava kızıl bir hâl almıştı. O sırada Olivia, koşarak ve ağlayarak Mia'nın evine gidiyordu. Ciddi ciddi aşık olmuş olduğu adamı, eski sevgilisi ile barıştırmıştı.
Her zamanki gibi sokaklarda kimsecikler yoktu. Tabii bazı evlerin ışıkları yanıyordu. Ama neden sokaklarda kimse yoktu? Hemde bu sokakta?
Koşarken durduk yere, yere yapıştı. Bileği kesilmişti. Neye çarptığını görmemişti. Oysa yol bomboş ve düzdü. Belki bir taşadır diye düşündü ve arkasına baktı. Ama baktığına bin pişman oldu. Çünkü katil, elindeki sivri uçlu bıçak ile onun arkasında dikiliyordu.
Olivia, ayağı kalkamadı. Katil buna izin vermedi. O yüzden yerde geri geri sürünmeye başladı. Sızlayan bileği, ona bin kat acı veriyordu.
Katil de onun üstüne üstüne yürüyordu. Kaçacak bir delik yoktu. Bunun farkındaydı. Elindeki bıçak büyüktü. Bu bıçak, bir kelebek bıçağıydı. Adı buydu.
"Kimsin sen? Ne istiyorsun bizden!?"
Buna cevap vermeyen katil, ona elindeki kelebek bıçağını salladı. Bir yerini kestirmemeye çalışan Olivia geri çekildi. Bildiğiniz yere yattı.
Bunu şans olarak gören katil, onun boğazından tuttu ve bıçağı boynuna dayadı. Ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum diyerek sevdiklerini düşünen Olivia, orada hareketsiz bir şekilde duruyordu. Ama o anda katil bıçağını geri çekti ve Olivia'nın yüzüne baktı.
Deri maskeli olan katilin kokusu, karanfil parfümüydü. Yani kendine çeki düzen veren birisiydi. O koku ile orada nedensizce gözlerini kapatıp, geçmişini hatırladı. Kardeşinin öldüğü o güne...
2 YIL ÖNCE...
Bir kış ayıydı. Aylardan Şubat'tı. Olivia odasında resim çiziyordu. Okullar kar yağışı nedeniyle ara verilmişti. Bu, onun için bir şanstı. En azından katlarda oynayabilir ve bir aydır çizmiş olduğu, üstelik hâlâ bitirememiş olduğu resmi bitirebilirdi.
Çizmiş olduğu resim, bir kadının dev bir şatonun önünde poz vermesiydi. Bu resim fikri nereden çıktı bilmiyordu. Galiba ressam olmak istiyordu.
Olivia, o zamanlar ortaokulda 7. sınıfa gidiyordu. Arkadaşları ile iyi geçiniyordu. Araları iyiydi. Ama tek sorun oydu...
Sınıflarında bir çocuk vardı ve bu, psikopat birisiydi. Herkese sataşır, kavga eder, üstüne üslükte okuldan kaçar, izini bırakmazdı. İsmini pek hatırlamasa da yakışıklı bir çocuktu. 13 yaşındaydı.
Bildiği kadarıyla ailesi boşanmış ve ondan sonra babası, annesini öldürmüş ve müebbet hapis yatmış. Duyduğu kadarıyla da babası hapisten çıkmış ve başka birisiyle evlenmişti. Aslında kendi babası da farksızdı. Ama annesi ve babası bosanmamıştı. Sadece babası çok sınırlı ve ciddende cinayet işleyebilecek bir tipti.
O sırada kardeşi Lora'nın onun çağırdığını duydu. Abla!
"Resim yapıyorum!"
"Acil gel! Ocak yanıyor!"
O anda hatırladı. Ocaktaki yemeğin altını kapamamıştı. O sebepten de Ocak yanıyordu. Hemen elindeki fırçayı yere fırlattı ve koşarak aşağı indi. İndiği anda o yanık kokusunu aldı.
Hemen depoya indi. Ama şu ki her yer karanlıktı. Deponun lambasını açtı. Hemen aşağı indi ve köşede duran yangın tüpünü alıp geri döndü. Ama deponun ışığını açıp bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI - Sona Erdi -
TerrorKorku, senin liderin olacak. Herkesin gerçek yüzü, açığa vuracak. İhanetler, seni darbeler halinde vuracak. Her Hafta 1 Bölüm... Başlama Tarihi - 17 Ocak 2022 Bitiş Tarihi - 29 Ağustos 2022