00.05 Yangını; Zaman

4.5K 292 241
                                    

Selam

Yine rahat duramadım ve yazdım bir bölüm

Her neyse ne siz çok bekletmeden yeni bölüme geçelim hopp

****
Şarkı: Bring me the Horizon, Can u feel mu heart
🌌
5. BÖLÜM
" ZAMAN "

İnsanın yapmam dediği şeyi yapması, düşmem dediği duruma düşmesi ile inadının arasında bir bağlantı var; ya da evren olumsuzluk ekiyle henüz tanışmamış, yalnızca eylemden anlıyor. Bir kere dilinize sürdüğünüzde, aklınızdan geçirdiğinizde, er ya da geç buluyor o durum sizi.

Şimdi ne düşüneceğimi bilmiyordum. Arabamı sakince Cenk'in çalıştığı holdinge doğru sürüyordum. Daha düşünmemiştim. Sadece Cenk beni arayıp, "Bil bakalım kimin arabasının tekerleğine çivi batmış?" Diye aradığı için onu almaya gidiyordum.

Direksiyonu sağa kırdığımda bambaşka bir caddeye girmiş gibi hissetmiştim. Upuzun binalar, lüks restaurantlar... Her şeyin elit hâli olabilirdi burası.

Yoluma düz devam ettim. Gözüm hem yolda hem de gökdelenleri aratmayan binalardaydı. Ama orası kendini tamamen belli ediyordu. Alabora holding...

Arabamı caddenin kenarı park ettim ve Cenk'e aşağıda olduğumu belirten bir mesaj attım. Camımı açıp binada biraz gözlerimi gezdirdim. Ama bu kadarına denk gelemezdim.

Ateş, kollarını büyük balkondaki demirlere yaslamış bir elinde sigarasıyla bana bakıyordu. Benden kaç kat yukarıda olsa bile mavilerini üzerimde hissedebiliyordum. Bu hem ürpertici hem de değişik bir şeydi.

Acaba burada çalışmaya başlarsam da bana böyle bakacak mı diye içimden geçirdim. İnsanı ürpertecek derecede içine bakıyordu.

Sonra sigarasını dudaklarının arasına götürdü. Gözlerini benden ayırmazken yine teknedeki göz kaçırmama yarışına dönmüştük.

Ama bakışmayı bozan şey Cenk'in kapıyı açıp içeri dalmasıydı. Kafamı ona çevirdim.

"Valla kurtarıcımsın sen benim."

"Annelik yapıyorum sana." Dedim ve gözlerim yukarıya kaydığında Ateş artık yerinde yoktu. Çok takılmadım.

"Annem çok güzel sarma yapar, sende yap o zaman."

"Adama bak ya, hem onu işten alıyoruz hem de sarma istiyor. Gel bide banyo yaptırayım."

"Jakuzi vardı dimi senin evinde. Bak bi düşünmem lazım." Dedi yüzünde bir sırıtma oluşurken.

Gülmemi tutamadım. "Aptal çocuk."

"Ee işte ne güzel, hem birlikte gideriz şirkete. Benzin parası kaç olmuş." Dedi Cenk elindeki biradan bir yudum alıp.

"İyi." Dedim. "Ama sizin o sevgili patronunuz her dakika size dik dik bakıyorsa, o adamı çekmek istemiyorum."

"Ya Işık, benim odam bile yok. Koridordaki masalarda çalışıyoruz. Senin odan bile hazır bak. Koskocaman odan olacak. Grafik tasarım okumadığım için pişmanlık yaşadım o odayı görünce."Dedi. Oda fikri cazip geliyordu. Kendi özel alanım olacaktı en başında. Ama şöyle bir şey vardı ki, o adamın beni şirkete kabul edeceği kesin bile değildi. O yüzden çok umut beslemedim.

00.00 Yangını // +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin