"Hayat mı seni karşıma çıkaran..." nefesi boynumu ısıtırken elleri belimi sardı. O gece beni şeytanlardan korumak için sırtından dökülüp koparılmış kara kanatları beni örttü. O gece bir şeytan vardı, bir de ben vardım.
"Yoksa ben çok mu günahkar bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şarkılar; Labrinth & Zendaya, All For Us Son Feci Bisiklet, Uyku
23. BÖLÜM " KIVILCIM "
Bir insan, bir insanda başka bir hayatın aralık duran kapısını görünce âşık olurdu.
Karanlığı solumuş, belki de karanlığın esir olmuştum. Zihnim bana oynadığı oyunların aksine, benim ona oyun oynadığımı düşünüyordu. Bazı acılar insanın kemiklerini bile acıtabiliyordu ve sanırım kalbim acımaktan yorulmuş olacak ki, acısını kemiklerime devretmişti.
Ester...
Bu isme kulaklarımı kapatmak, gerekirse sağır olmak istiyordum. Arkamdaki varlığı, nefesini ensemde hissettiğimde daha da güçlendi. Onun suratını görmek istemiyordum. Onun varlığını hatırlamak istemiyorum. Dumanlı varlığının içimdeki alevleri zehirlemesini istemiyordum.
Sertçe nefes verirken, avucuma geçirdiğim tırnaklarım derimi kesince elimi gevşettim. Tek bir adımda arkamı dönerken, göreceklerime kör, duyacaklarıma sağırdım.
Gözlerim bedenini tararken, nefret ettiğim gözlerine baktım. Dudaklarımın arasında bir boşluk bırakırken kuruyan dudaklarımı yaladım. "Buraya ne bok yemeye geldin?"
Yüzü daha olgun duruyordu. Yüzünde yılların getirdiği birkaç kırışıklık vardı. "Seni özledim Ester'ım..." dedi dudakları gerilip yüzünde bir sırıtmaya yol açarken.
"Fazlasıyla güzelleşmişsin." Derken bana bir adım daha yaklaştı. "O küçük kızın aksine..." Bu herif sabrımın sınırlarında durduğunun farkında değildi.
Elini yüzümde hissettiğimde gözlerim açıldı. Dişlerimin arasından, "Seni öldürürüm." Diye fısıldadım.
Eli yüzümde gezinmeye devam ederken, "Biliyorum." Diye fısıldadı yüzüme doğru. "Yapmaya çalışmadığın şey değil, biliyorum öldürürsün."
"Evet." Dedim. Sabrımın küllerini körüklüyordu, içimde çıkan herhangi bir ateşin onu nasıl etkileyeceğini bilmiyordu. "Çek o elini üzerimden orospu çocuğu."
"Bu tene dokunmak için kaç sene beklediğimi biliyor musun sen?" Dediğinde uzun tırnaklarım onun yüzümdeki elini kavradı. Geriye doğru bükerken, yüzünde acıyı belli eden bir ifade oluştu.
Bacağına tekme atıp onu kenardaki duvara yasladığımda, diğer gözlerden uzaktık. "Sana bunu yapmak için ne kadar sene bekledim biliyor musun?" Dedim kolunu daha çok bükerken. Ağzından dökülen acı dolu inleme bana zevk verirken, "Sen ölümü haketmiyorsun, sana öyle acı çektireceğim ki..." dedim yüzüne doğru eğilerek, "Bana ölmek için yalvaracaksın."
