"Hayat mı seni karşıma çıkaran..." nefesi boynumu ısıtırken elleri belimi sardı. O gece beni şeytanlardan korumak için sırtından dökülüp koparılmış kara kanatları beni örttü. O gece bir şeytan vardı, bir de ben vardım.
"Yoksa ben çok mu günahkar bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
14. BÖLÜM " YASAK "
Ruhumun can havliyle içimde bir yerlere tutunmaya çalıştığını hissettiğim çok gece oldu.
Belki bu yüzden savaştım, bilmiyorum. Belki de sadece var olabilme çabasıydı içimdeki.
Ama bu adam bana gerçekliğimi en ince ayrıntısına kadar hissettirmişti.
Tadı ölüm gibiydi ama ölüm bile bu adamın kollarında güzeldi.
Kirpiklerimi zorlukla aralarken burnuma dolan yağmur kokusunun sahibine baktım. Yıldırım mavisi gözlerine inat göz kapakları sanki onları saklamak istermiş gibi üzerini örtmüştü. Uzun kirpikleri bir kadını kıskandıracak cinstendi.
Hafif aralık bıraktığı dudaklarından düzenli nefesler alıyordu. Yeni çıkmaya başlamış seyrek sakalları ona daha olgun bir görüntü katıyordu. Siyah saçlarının asi tutamları yüzüne düşerken onları elimle düzeltmemek için kendi kendimle mücadele veriyordum.
"Yakından daha yakışıklıyım, değil mi?" Dedi uykulu bir ses tonuyla.
"Sen uyanık mıydın?" Diye sordum. Sesim şaşkın çıkmıştı. Benim onu izlediğimi bilmesi yanaklarımdaki ısıyı arttırdı.
"Bakışlarını üzerimde hissetmemek için ölü olmak gerekir, küçük şeytan."
Yine yapmıştı, küçük şeytan. Doğrusunu söylemek gerekirse bu lakap hoşuma gitmiyor değildi. Ama yine de suratına esaslı bir yumruk geçirmek istiyordum.
"Yalnızca izliyordum." Dedim. Daha sonra bana taktığı lakapa sinir oldum. "Ayrıca nerden küçük şeytan oluyorum, pardon? Aramızda 2 yaş var Ateş, sanki dedemmişsin gibi konuşma."
Kapalı olan gözlerini hafif araladı. Uzun kirpikleri birbirine karışmıştı. "Ben 2 yaşındayken anneme yemek yapmasında yardım ediyordum." Dedi bilmiş bilmiş.
Bu dediğine bir an güleceğimi sandım. "İddiaya girebilirim ki hâla bezine sıçmayı bırakamamıştın." Dedim.
Gözlerin gözlerimi bulurken, "Çok konuşuyorsun yangınım." Dedi. Yangınım... Bunu ben uykuya dalmadan önce de söylemişti. Küçük şeytandan kat kat iyi olduğu kesindi, içimde bir şeyleri hareketlendirmeyi başarmıştı. Ateş yatakta sırtüstü döndü ve elini göğsüne koyup, "Gelsene buraya. " Dedi.
