十一

308 48 16
                                    

Kalın italik yazılar geçmişte olan olayları anlatıyor.

Keyifli okumalar ♡

Yeo-jin

"Cidden hırsı gözünü kör etmiş." bir süre hızlı hızlı yürümenin ardından yorularak yavaşlamıştım. "Gi-hun'un mezun olmasına dört ay kalmışken, bunu o'na yapamazdım." sıkkınca nefes verip yakında gördüğüm durağa ilerleyip oturaklara oturdum. Sanırım pes etmem gereken gün gelmişti. Bizimkilerle konuşup evi satmaya karar verdiğimi söyleyecektim.

Dalgınlıktan çıkarak gelen otobüse binip annemin yanına geçtim.

"Ben geldim."

"Hoş geldin, bebeğim." sıkıca anneme sarılıp başımı omuzuna yasladığımda annem elini saçlarıma atarak okşamaya başlamıştı. "İyi misin, bebeğim?" sıkkınca nefes alıp geri çekilerek anneme baktım. "Evi Yoongi'ye satacağım." annem şaşkınca bana baktığında başımı eğip gözlerimi ovaladım.

"Önemli değil bebeğim, sıkma canını."  üzülse de beni üzmemek için pek bir şey söylememişti.

Zaten bunun olacağını hepimiz biliyorduk.

"İçeri geçiyorum." annem gülümseyerek başını salladığında yanından ayrılıp kasaya geçtim. Akşama kadar dalgınca kasada durup müşterilere yardımcı olmuştum. "Bebeğim, eve gidip dinlensren iyi olacak." anneme bakarak başımı salladım. "Değil mi, ne de olsa o evde geçirdiğimiz son günlerimiz." keyifsizce konuştuşumda annem gülümseyerek omuzumu sıvazlamıştı.

"Sen elinden geleni yaptın, artık üzülme bebeğim." annemi üzmemek adına başımı sallayıp yerimden kalktım. "Peki o zaman, gidiyorum." annemin yanaklarına minik öpücükler kondurup çantamı aldıktan sonra restorandan çıktım.

Durağa giderek gelen otobüse bindim.

İlk önce Yoongi'nin yanına uğrayıp artık bu işkenceyi sonlandıracaktım. Evimi satacağım için üzülüyor, bu baskıdan kurtulacağım için seviniyordum. Duygularım bile öylesine karışıktı ki..

Şirkete geldiğimde içeri girip Yoongi'nin odasına çıktım. Danışmayı umursamadan odaya ilerlediğim sırada beni durdurmaya çalışmıştı fakat umursamadan içeri girmiştim.

"Kusura bakmayın Bay Min, durduramadım." Yoongi gülerek ayağı kalkıp yanıma gelmişti. "Önemli değil, arada bende durduramıyorum. Çıkabilirsin." bakışlarını kızdan çekerek bana odakladığında derin bir nefes aldım. "Kararını vermiş gibisin?" alayla gülüm başımı hafifçe sağ tarafa yatırdım.

"Zorunda kaldım desek daha yerinde olur." gülerek ellerini ceplerine sokmuştu.

"Sen Yeo-jin'sin değil mi?" Yoongi'nin yanında duran-daha yeni fark ettiğim-kıza bakarak kaşlarımı havalandırdım. "Evet, benim?" gülerek yanıma gelip bana sarıldığında anlamazca kaşlarımı çatmıştım. "Uzun zamandır seninle tanışmak istiyordum. Ben Min Soo-yun, Yoongi'nin kardeşiyim. Memnun oldum." önümde saygıyla eğildiğinde anladığımı belirtmek adına başımı salladım.

"Ben de Seok Yeo-jin." baş selamı verip Yoongi'ye döndüm.

"Tahmin ediyorum ki yırttığım sözleşmeden sonra yeni bir sözleşme hazırlamışsındır?" keyifle başını sallayarak masasına dönmüştü. "Bugüne kadar kaç söyleşme yırttın, Yeo-jin?" düz ifademle Soo-yun'a baktım. "Bilmiyorum, 10'dan sonra saymayı kestim." gülerek koluma girip koltuklardan birine oturmamı sağlamıştı, kendiside karşımda ki masaya oturarak bana bakmaya başladı.

合意 ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin