十二

324 44 15
                                    

Keyifli okumalar ♡

"Geliyorum." duyduğum kapı sesi ile yatağımdan kalkarak ağır adımlarla kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda bakışlarımı Yoongi karşılamıştı. Saçlarımı karıştırarak sıkkınca nefes verip konuşmaya başladım.

"Ne istiyorsun?" yanımdan geçerek içeri girdiğinde kapıyı kapatarak ağır adımlarla yanına ilerledim.

"Ne kadar naziksin." ellerimi belime sabitleyip Yoongi'ye baktım. "Bu evin içini hep merak etmişimdir." dudaklarımı ıslatarak yanından ayrılıp odama geçtim. Yatağımı toparladıktan sonra banyoya geçip elimi yüzümü yıkamış ve tekrar odama dönmüştüm.

"Eşyalarını toparlamışsın." başımı sallayarak yatağımda oturan Yoongi'ye baktım. "Evet, kendim toparladığım için haberim var." odamdan çıkarak mutfağa ilerlediğimde Yoongi'de peşime takılmıştı.

"Artık ne istediğini söyleyecek misin?"

"Taşınacağınız ev eşyalı olduğu için kıyafetlerinizi toplar toplamaz taşınabilirsiniz. Burada kalan eşyaları ben hallederim." arkamı dönerek hayretle Yoongi'ye baktım. "Eşyalarımı alıp almayacağıma sen mi karar veriyorsun?" kaşlarını havalandırarak şaşkınca bana baktığında kalçamı arkamda ki tezgaha yaslamış ve kolarımı göğsümde birleştirdim.

"Peki, eşyalarını istiyorsan yeni evinize gönderirim." başımı olumsuzca sallayarak dolaba ilerledim. "Kendim hallederim." dolaptan kahvaltılık bir kaç bir şey çıkartarak masaya yerleştirdim. "Perşembe günü yıkımı başlatmam gerekiyor, o kadar kısa bir sürede halledemezsin. Bu yüzden itirazını kabul edemem, üzgünüm." bakışlarımı Yoongi'ye çevirerek sadece başımı sallamıştım.

Masaya yerleşeceğim sırada telefonumun sesini duymuş ve hızlı adımlarla odama gidip telefonumu almıştım.

Bay Kim arıyordu.

Telefona cevap verirken odamdan çıkarak mutfağa ilerlemeye başladım. "Efendim, Bay Kim?"

"Merhaba, Yeo-jin. Seninle yüzyüze konuşmam gerekiyor, bugün müsait misin?"

"Bir kaç işim var, akşam 6 gibi müsait olurum muhtemelen."

"Peki, o zaman akşam görüşürüz?"

"Görüşürüz." telefonu kapatıp masaya koyduktan sonra kahvaltıma başladım. "Arayan Taehyung muydu?" başımı sallayarak Yoongi'ye baktım. "Kardeşimin okuluyla ilgili bir şey yapmadın değil mi?" başını olumsuzca sallayarak karşımda ki sandalyeye yerleşti. "Hayır. Annenin restoranınıda boşaltmanıza gerek yok, istediğim tek şey bu evdi." demişti kolları masaya yaslı bir şekilde mutfağı incelerken.

Derin bir nefes alırken kollarımı masaya yaslarak bir süre Yoongi'ye baktım. "Neden öyle bakıyorsun?" çenemi birleştirdiğim ellerime yasladım. "Nasıl bir insan olduğunu çözmeye çalışıyorum ama olmuyor, anlayamıyorum." gülmüştü. "İşini yapmaya çalışan normal bir insanım, Yeo-jin." derin bir nefes alıp başımı sallayarak kahvatıma devam ettim.

"Yine mi bu yakışıklı geldi?" duyduğum ses ile mutfak kapısında duran anneanneme baktım, yanımıza gelerek Yoongi'nin yanına oturmuştu. "Her gün benim kim olduğumu unutuyorsun ama bir kere gördüğün adamı hatırlıyorsun?" anneannem omuz silkerek beni umursamamış ve tamamen Yoongi'ye dönmüştü.

"Merhaba." Yoongi, anneanneme bakarak saygıyla baş selamı verip gülümsemişti. "Merhaba yakışıklı." Yoongi, gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak başını eğmişti.
"Anneanne acıkmışsındır, hadi yemeğini ye." elimi omuzuna koyarak sıvazladım.

合意 ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin