さん金

212 24 29
                                    

Bölümün sonunda ufak bir +18 sahne mevcut. Yaşın tutmuyor ya da iğreniyorsan geçmeni rica ediyorum. İyi okumalar ♡

"Nasılsın güzelim? Bir sorun yok değil mi? Kendini nasıl hissediyorsun?" elimdeki portakal suyunu anneanneme uzattığımda elimden alarak kaşlarını çatıp anlamazca bana bakarken hafifçe dudaklarını büzdü. "İyi olup olmamam neden seni ilgilendiriyor? Kimsin ki sen?" rutin diyaloğumuz olmazsa olmazdı. "Ben Yeo-jin, senin torununum." anneannem eteğimden tutarak kendisine çekti. Elini kalçama koyarak yan dönmemi sağlamıştı. "Çok güzel kızsın, demek ki bana çekmişsin." yanına oturarak elini tuttum. "İyisin değil mi?" anneannem diğer yanında oturan Yoongi'ye bakarken gülerek sorumu cevapladı.

"Çok iyiyim." başımı sallarken önüme döndüm. "Yoongi'den kaynaklanıyor bu 'çok iyi' olma durumun, değil mi?" bana doğru dönerek bilmişçe bana baktı. "Öyle olsa ne olacak?" omuz silkerek yerimden kalktım. "Hiç. Sen iyi ol da, nasıl olduğunun bir önemi yok." mutfağa geçerek yemek yapan anneme yardım etmeye başladım. "Bugün de Yoongi'de mi kalacaksın?" anneme bakarken dudaklarımı bir birine bastırdım. "Kalabilir miyim?" annem gülerken bana doğru dönerek ellerini omuzlarıma yasladı.

"Bunca yıldır bize bakmak için ekmeğini taştan çıkartıyorsun. Her şeyi tek başına halletmeye çalışırken yorulduğunu biliyorum ve elimden geldiğince sana yardım etmeye çalışıyorum. Fakat yardım etmemize rağmen durumumuz pek iyi olmadığı için fark eden bir şey olmadığının farkındayım. Yine yoruluyorsun, sıkıntıya düşüyorsun ve daralıyorsun. Biz sana hep yük olduk. Ne olursa olsun artık mutlu olman gerekiyor. Bizi dert etme, kendi hayatına bak. Mutlu ol, Yeo-jin." sözü biter bitmez beni kendisine çekerek sıkıca sarılırken sırtımı sıvazladı.

Annem geri çekildiğinde ellerini sıkıca tutarak gülümsedim. "Size bakmaktan hiç sıkılmadım, anne. Bana yük olduğunuzu mu düşünüyorsun? Güldürme beni. Size bakmak benim görevim ve hayatımın sonuna kadar size seve seve bakacağım. Yorulsam-daralsam bile size bakabilmek beni mutlu ediyor, güçlü durmak-kalmak beni mutlu ediyor. Benim sizden başka kimsem yok, lütfen bir daha böyle konuşma olur mu? Hak ettiğim mutluluğu bana verebiliyorsunuz zaten. Teşekkür ederim."

Annem, başını eğerek gözlerinden akan yaşları sildiğinde gülerek sıkıca sarıldım. "İyi ki benim kızımsın." geri çekilerek annemin yanağına bir öpücük kondurdum. "Yemekler yanmadan baksak iyi olur." annem gülerek başını salladı. Yemekleri yaptıktan sonra mutfaktan çıkarak salona geçtik. Yoongi ve anneannem hala muhabbet ediyordu. "Yemek vakti!" anneannem bana bakarken gülümseyerek ayağı kalktı. "Yiyelim o hâlde!" aynı neşeyle bana karşılık verdiğinde yanına giderek yanaklarını sıktım.

"Sen yemeğini ye, ben seni yiyeyim olur mu?"
"Niye beni yiyorsun ki?" hemen sorusunu cevapladım. "Çünkü çok tatlısın." anneannem gülerek koluma girip yürümeye başladı. "Tamam, yemeğini ye sonra beni yersin." istifimi bozmadan elimi arkaya doğru uzatarak açık kapadığımda Yoongi, elimi tuttmuştu. "Beni de yemek ister misin?" kulağıma fısıldanan şeyler ile başımı o'na çevirdim. "Yemek istersem izin verecek misin?" Yoongi, gülerken önüne döndü. "Soruyor musun bir de? Seve seve izin veririm."

Gülmüştüm sadece. Masaya yerleşip yemek yemeye başlamıştık. Bu sırada babam ve annem Yoongi'yi daha iyi tanımak adına o'nunla muhabbet etmeye başladılar. Araya girmemiştim. Gayet iyi anlaşmış ve şakalaşmaya başlamışlardı. Yoongi, eskiden yaşadıklarımız için özür diledikten sonra eski konular bir daha açılmamıştı. Yemek bittikten sonra Yoongi, etrafı toplamama yardım etti. Annem ve ben kadar oturması için ısrar etsek de Yoongi, nazik bir dille bizi geri çevirmişti.

Tek eliyle yardım edebildiği kadar etmişti.

"Artık eve dönelim mi?" ellerimi kurularken kaşlarımı havalandırarak Yoongi'ye baktım. Bu söylediği şey evliymişiz gibi hissettirmişti. "Sıkıldın mı?" Yoongi, olumsuzca başını iki yana salladı. "Hayır, sadece baş başa vakit geçirelim istiyorum biraz." gülümseyerek başımı salladım. Haklıydı, sabahtan beri buradaydık ve neredeyse akşam olmuştu. "Gidelim o hâlde." önden yürüyerek salona geçtim. "Biz gidiyoruz." anneannemin yanına giderek yanaklarına öpücükler kondurdum. Bu sırada Yoongi, anne ve babamla vedalaşmıştı.

合意 ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin