"Dans edelim mi, Yoongi?" yanımıza gelen kadın kısa bir an bana bakarak gülümsediğinde gülüşüne karşılık vermiştim. "Yanından ayrılsam sorun olmaz değil mi, Yeo-jin?" başımı iki yana sallayarak gülümsedim. "Keyfine bak." gülümseyip nazikçe yanında ki kızın beline dokunarak piste ilerlemişti. Etrafa bakınırken pistte dans eden başka bir ikili dikkatimi çekmişti.
Ra-hae, sırıtarak bana bakıp kaşıyla Namjoon'u işaret ettiğinde haline gülmüştüm. Sanırım gerçekten Namjoon'dan hoşlanmaya başlıyordu, genelde tanıştığı ve ilgisini çekmeyen tüm erkeklerle arkadaş olurdu. Namjoon, Ra-hae'de deprem etkisi yaratmıştı. Namjoon'un davranışlarından Ra-hae ile ilgilendiğini anlıyabiliyordum, bu yüzden Namjoon'a kendisini kaptırması konusunda endişelenmiyordum.
Elimde ki alkolsüz kokteylden bir yudum alarak etrafa bakınmaya devam ettim. Otelin davet salonu bizim evin dört katıydı ve salon neredeyse doluydu. Salonda ki insanlara bakınca gördüğüm şey güzel kıyafetler, güzel elbiseler ve pahalı mücevherlerdi. Önceden böyle ortamları sadece televizyonda izlerdim, şimdi ise canlı canlı izliyordum. Açıkcası bu ortamlar pek bana göre değildi, kendimi gergin hissediyordum. Buraya ait değilmişim gibi.
Zaten bir nevi öyleydi.
"Merhaba." aklımda ki düşüncelerden kurtularak yanımda duran bedene baktım.
"Merhaba?"
"Ben Jung Hoseok, tanışmak için geldim. Umarım rahatsız etmiyorumdur?" başımı iki yana sallayarak gülümsedim. "Ben de Seok Yeo-jin, memnun oldum, Bay Jung." gülümseyerek ellerini ceplerine soktu. "Hoseok diye hitap etmeni tercih ederim." önüme gelen saçlarımı arkaya ittirerek gülümsedim."Pekâla."
"Eminim ki birisiyle geldin, zira senin gibi güzel bir kadın partiye tek katılamaz." nazik iltifatına karşın gülümseyerek cevap vereceğim sırada başka biri olaya dahil olmuştu. "Evet, benimle geldi." Yoongi, yanımıza gelerek tek kolunu masaya yaslamış ve gülümseyerek Hoseok'a bakmıştı. "Hyung?" Hoseok, sıkıca Yoongi'ye sarılmıştı. "Uzun zamandır görüşemiyoruz, nasılsın?" geri çekilerek baştan aşağı Yoongi'yi süzmüştü.Onlar muhabbet etmeye başladıklarında aralarına girmemiştim. Namjoon ve Ra-hae, yanımıza geldiğinde Namjoon'da muhabbete katılmıştı. "Kim o adam?" kolumun dürtülmesiyle sağ yanımda duran arkadaşıma bakarak olayı açıkladım. "Arkaşları sanırım, ismi, Hoseok." anladığını belirtmek adına başını sallayarak önüne dönmüştü. "Neden Yoongi ile dans etmedin?" omuz silkerek sorusuna cevap verdim.
"Çünkü dans edelim mi diye bir şey söylemedi."
"Sen deseydin?" şaşkınca Ra-hae'ye baktığımda omuz silkerek bakışlarımı görmezden gelmişti. "Sohbete dalıp kızları unuttuk, ne kabalık ama." Hoseok, gülümseyerek ilk önce bana ardından Ra-hae'ye bakmıştı. "Bu güzel hanımefendi kim?" Ra-hae, kısaca kendini tanıttığında, Hoseok'da aynısını yapmıştı."Çok yakışıyorsunuz." Hoseok, Namjoon ve Ra-hae'ye bakarak konuştuğunda, Namjoon dirsegiyle Hosoek'un koluna vurmuştu. Hoseok, eliyle ağzını kapatarak anlık kaşlarını kaldırıp indirmişti. "Merhaba!" yanımıza gelip neşeyle konuşan Soo-yun'a bakarak gülümsedim.
Soo-yun hepimiz ile selamlaştıktan sonra yanında duran sevgilisini tanıtmıştı. Birbirleriyle uyumlulardı. Çalan müzik ile Soo-yun ve sevgilisi dansa kalkmışlardı. Elimi ağrıyan boynuma atarak ovuşturmaya başladım. Uzun zamandır ayakta durduğum için yorulmuştum. "Dans edelim mi?" Yoongi'ye bakarak başımı salladım.
Önüme uzattığı elini tuttuğumda piste geçtik. Ellerini nazikçe belime sabitleyip bedenimi yavaşça kendine çektiğinde yutkunma ihtiyacı duymuştum. Ellerimi omuzlarına yaslayarak etrafa bakınmaya başladım. "Sıkılmadın değil mi?" sıkılmamıştım ama yorulduğumu inkar edemezdim. "Sıkılmadım." gülümseyerek başını salladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
合意 ° myg
FanfictionYoongi'nin ilk projesini tamamlaması için alması gereken tek ev kalmıştır fakat evi alması o kadar kolay olmaz çünkü karşısında evini satmak istemeyen inatçı bir kız vardır.