Yaman ile odadan çıktığımız zaman kapıda yere çömelmiş Hamza ile karşılaşmıştık. Ben onun burada değil de çoktan bahçede beklediğini düşünmüştüm ama sanırım yanılmıştım...
O kadar düşünceli bir hali vardı ki daha bizim odadan çıktığımızı bile fark etmemişti.
"Bahçede beklemiyor muydun?" onu korkutmamak için sesimi biraz kısarak konuştuğum zaman Hamza kendine gelerek toparlanmıştı.
"Dalmışım Komutanım." Yavaş yavaş çömeldiği yerden kalkarken onun bu haline burukça gülümsemiştim.
Daldığı şeyin Vural ile bir alakası olduğunu biliyordum ama ikisinin arasına giremezdim.
"Üzerini değiştir rahat bir şeyler giy biz Yaman ile seni dışarıda bekliyoruz." abisi gibi konuşup omzunu rahat olması için sıktığım zaman bana ışıldayan gözleri ile bakmıştı.
2 ay sonra askerliği bitiyordu ve güzel anılarının da olmasını istiyordum çünkü ne zaman bir şey olsa olayın merkezinde Hamza ve Vural oluyordu ve garibim Hamza her şeyi görmüştü.
"SAĞ OLUN KOMUTANIM." Hamza selam verip yanımızdan ayrıldığı zaman donuk bakışlarımı Yaman'a çevirmiştim.
Onu affetmiş değildim ve bugün duyduğum şeyler yiyilir yutulur bir cinsten ne yazık ki değildi.
Evet elbette bir ceza alacaktı ama bu cezayı ben vermeyecektim, hiçbir zaman askerlerimin hayatında - Aklında- kötü biri olarak kalmak istemiyordum ve kendime yapılmasını istemediğim bir olayı asla başkasına yapmazdı.
Bu askerlik hayatımda olsun normal hayatımda olsun değişmezdi. Sadece şu yaşıma kadar olan olaylarda bir kez toparlanamayacak kadar darbe almıştım ve o zamandan sonra da kimseyi hayatıma almamıştım.
Hayatıma öyle kolay kolay alıp seven bir yapım olmamasına rağmen çok güzel seven biriydim, en azından öyle olduğunu düşünüyordum. Çok gezen biri değildim, hayatım ev- kışla- isis- diye ayrılıyordu ve bu konuda pek şikayetçi olduğum söylenemezdi.
Çok okurdum ve bu yüzden kimseye gereğinden fazla değer vermemeyi, insanları yargılamamayı zamanla öğrenmiştim.
Belki bu yüzden Yaman bana içeride bir 'Erkek' den hoşlandığını söylediğinde normal karşılamıştım. Evet bu gayet normal bir olaydı ve bunda büyütülecek hiçbir şey yoktu.
Aşkın ; cinsiyeti, yaşı, dini veyahut ırkı yoktu, herkes istediği kişiyi sevebilirdi ve bunun için kimseyi yargılayacak bir statüye sahip değildim.
Ulan ben daha kendi hayatımı yoluna koyamıyordum...
Yaman'ın tek yanlış yaptığı şey, kız arkadaşından ayrılmaması ve ona yalan söylemesiydi. Evet biz nankör insan topluluğu olarak yalanı severdik çünkü yalan kolay bir kaçış yoluydu ve o anlık işin içinden sıyrılabiliyorduk ama o yalan elbette bizim er ya da geç ayağımıza dolandığı an topu tutuyorduk.
"Kayra Yüzbaşı'm, gidelim mi?" Yaman çekingen bir şekilde omzuma dokunduğu zaman başımı hafif yana eğerek onu incelemiştim.
Yakışıklı kavramı basit kaçardı çünkü dış görünüşü kişiden kişiye göre değişirdi.
Gamzeleri düz dursa bile kendini belli edecek kadar çukurdu ve ben hayatımda böyle şey görmemiştim.
Yaman'ın en fazla gamzelerini seviyordum.
Eh bugünden sonra karakteri beş para etmezdi ama gamzeleri...
Kız arkadaşının dedikleri kulağımda çınlarken kendimi toparlayıp elini çekmesi için vurdum.
"Bir daha bana dokunursan seni sikerim Yaman efe." Kulağına eğilip konuştuğum zaman sesli bir şekilde yutkunmuştu.
Çok fazla ani çıkışları vardı ve onu anlamak zordu...
Geri çekilirken sıcak nefesimi boynuna üfleyip dışarıya doğru yürümeye başladım, neden böyle yaptığımı bilmiyordum ama etkilenmiştim...
********
Of benim aklıma gamzeli diyince tek bir kişi geliyor
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.