34. Bölüm

2.5K 230 609
                                    

Eveytt 💃🏿💃🏿 Çok bi hoşgeldiniz kanatları en renkli kuşlarım benimm 🦩💕

Bölüm için çok fazla beklediğini biliyorum güzel kuşumm. O yüzdensi bölümü astronot0'a ithaf ediyorumm 💗💗

Umarım keyifle ve güzelce okursunuzz 🥺💗💗

Oy vermeyi de unutmayın lütfen 💋

Yenilişler yolunda tuzak kuranların en hayırlısıydı kör çıkmazlar gözcüsü, gözü kara aşıklar. Kaybedişler korkusunun tadına varmış olanların doymuş küskünlüğüydü, yarınlar refahı duaların sözcüsü. Kim kimin ruhuna şad olmuşsa, onun evveliyatında can vermek için yaşardı ömrü hayatı boyunca. Yaşamları sona dayandıkça, birbirine eş olmaya and içmiş ruhları sarılırdı son bir çabayla, yine birbirlerine. Birbirlerinden kopmak son bir vedanın yakıcı iziymişcesine...

Tenin tene değdiği o aç anların geride bıraktığı doyumsuzluk olurdu bu sefer de, nefsin nefse yenilişi. Birinin bir diğerinin uğruna gözlerini bir kere daha açışı, yok oluşa karşı sırt çevrişi tutardı. Yeniden, son bir çabayla bir oluşları olurdu, dillerde destan asıl sonları.

"Yalvarıyorum aç artık gök gözlerini, kaybedişler uçurtmasından ipleri salınan, karalar bağrı yanık gökkuşağıma Feza'm!" Günler soluksuz bir vedanın son raddesiymişcesine geçip giderken, uğultulardan yoksun kalmış kulaklarımın zarında kelebekler uçuşturan sesin soluğu olmuş, yankısı uğultulardan muzdarip varlığını bilinçsiz varlığıma armağan etmişti.

Ne söylenildiğini anlayamayan bedenimin göğsünü acıtan kalbimdeki ağırlık, kulaklarıma dolan ses tonunun buğusu altında kabuklarından ayrılmıştı. Soyutluk kabuslarımdan ayrılıp, somutluk hülyalara kavuşmuştum.

"Dayanamıyorum artık!" Kulaklarımın buğulu yankılar hapsi olmuş tutsaklığı, elimin derisine kapan misali sarılmış titrek parmakların varlığı neticesinde hür kılınmıştı. Teninin tenime olan temasını hissettiğim bedenin varlığı acılar bağrı olmuş yanık göğsümün altındaki kentte okunan selaların son bulmasına, umut ışığı olmuş günlerin açmasına vesile olmuştu.

"Yoruldum." Sesinin tonuna kırıklar karışmış adamın kanayan son bir gayretin fısıltılı sözü, boğazımda acılar bağlamış hapsolmuşluğumdan bir yutkunuşun zor bela akışı olmuştu. Ağzımın kuru yapısından zorlukla boynumdan aşağıya doğru akıp giden tükürük, yüzümü de acıyla buruşturmama neden olurken, göğsüme ve sırtıma yayılan acıların dağlanmış yapısını parmak uçlarıma güç olarak bilmeme olanak sağlamıştı son dirayetim.

Acının kurbanı olmuş bedenimin parmak uçları yavaşça, az buçuk hissettiğim kumaşın üzerinde beceriksiz bir çabayla kayarken, tek bir hareketimi bile büyük bir arzuyla gözleyen beden bu küçük parmak kaydırışını anında hissetmişcesine, elimi avuçları arasına almış ve parmaklarını daha sıkı bir şekilde derime yaslamıştı.

İçli nefes sesleri anlık bir duraksayışa gebe kalırken, bir an sonra sonu yokmuşcasına, hızlı hızlı alınıp verilen nefeslerin buğusu göğsümün derisine işlemeye başlamıştı. Yiğit'im, uyanışım tarafından kutsanmıştı.

"Feza?" Sesinin tonu da, nefesinin buğusu da daha çok yaklaşırken bedenime doğru, canıma hançer yarasıymışcasına batan dikenler içimin baharında güllere gebe kalmıştı. Canımın acısı, günümün içine yayılmış, gözümün perdesini havalandıran başkaldırışım ile ödüllendirilmişti. Sesinin tonu kırıklar hapsi olmuş bedenin bitkin seslenişi gözlerimi ağır bir hareketin titrekliğiyle aralamaya çalışmamla birlikte, daha sahici bir titreklikle birlikte duyurmuştu son gayret narasını.

Siyah Gökkuşağı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin