40. Bölüm

1.4K 109 681
                                    

Ayayayay benim güzeller güzeli kuşlarım yeni bir bölüme daha çokça hoş gelmişlerrr 🤍🤍

Umarım çok bi beğenerek okuyacağınız bir bölüm daha olur 🍬

Klasikleşmiş olarak, oy vermeyi unutmayınızz diyorum vee keyifli okumalar diliyorumm 💋💋💕

Günler hatrı hayatlar geçişi, günün geceyi kutsadığı gibi bir zarafete sahipken, ruhu dayandıkça daha da sonuna varan bedenler için en hakiki zulüm olurdu ayrı gayrı günler hasretleri. Alev alev peşine düşen kabusların geride bıraktığı gerçeklikler, tutmaz ellerine sıkıca sarılır ve lal dillerindeki bir başına haykırışlarıyla göklerde yankılanırdı.

Gün doğarken gözlerimizi yummamıza rağmen Ada'nın sabah erken saatlerde ağlamaya başlaması ve nereye kaybolduğunu bilmediğim kızımızın birden odanın içerisine girerek oğlumuzun ağlayış seslerine destek olan yankılı ötüşleriyle beraber uyku mahmuru bir halde homurdanmış ve kenarları çapaklanmış gözlerimi kısıkça aralamaya çalışmıştım.

Yiğit'imin hemen yanımda uzanarak çıplak bedenime sıkıca sarılan güçlü kolları, hareketlilik kazanarak kalkmaya meyleden vücudumu itiraz edercesine daha sıkı sararken, hafifçe yutkunarak kuruyan boğazımı rahatlatmaya çalışmıştım. Bir yandan da hala daha tepemde öterek çırpıp durduğu kanatlarıyla beraber üzerimizde rüzgar estiren kızıma doğru uyku pençesinde kısık bakışlar atmaya devam etmiştim.

Tüm akşam ve tüm gece boyunca birbirimizin teninde dans etmiş, nefsimize yenik düşerek nefeslerimizi tüketmiştik. Belim öylesine sızım sızım sızlıyordu ki, hafifçe yüzümü buruşturarak gözlerimi biraz daha bu sefer sızlanmayla kısmadan edememiştim. Bir an sonrasında ise yüzünü omzuma doğru iyice gömerek vücuduma sıkıca sarılan bedenin saçlarının arasında kaybolmuş parmaklarımı usulca çekerek uykulu bir mahmurluğa sahip gözlerimi kaşımış ve yatağımızın tepesinde uçuşarak ötmeye devam eden kızıma doğru yeniden bakmıştım.

Dün gece, Yiğit'im ile ayıplı zamanlarımızdayken, odaya sesimizi duyarak uçup gelen ve aralık kapıdan sızan kızım benim Yiğit'in altında inlediğimi gördükten hemen sonra hızla gagasını Yiğit'imin sırtına doğru sertçe vurmaya başlamış, sert gaga darbeleriyle Yiğit'imin tenini kanatmış ve yaralar açılmasına neden olmuştu.

Zorlukla, birlikteliğimiz yarım kalırken Aurora'yı odadan çıkarmak amacıyla onu kovalayan sevgilim ise ağzının içerisinde söylenerek kapıyı kızımın yüzüne doğru kapatmaktan geri durmamıştı. Yiğit'in binbir çabayla kovduğu kızımın, kapının ardında kalmasının ardından tahta parçasına sertçe vurduğu gaga darbeleri ve sert ötüş sesleriyle uzun bir süre keyifle gülmeden edememiştim.

Ama ne vardı ki Yiğit'im de, zilli kızıma karşın kapının ardından ona kızmaya devam etmesine gülüş seslerimi duymasıyla beraber ara vermiş ve yeniden bedenime doğru atılarak geceyi gün edişlerimizdeki günahkarlığımızı sürdürmemize neden olmuştu. Bir süre daha kendisini kapıya vuran ve seslice öten kızım benim gülüş seslerimi işittikten hemen sonra kapının ardından son bir gaga darbesi ve ötüşle beraber ayrılırken, şimdi nasıl olmuş da yeniden kovulduğu, kapısı kapalı odanın içerisine girmişti onu anlayamamıştım.

Ben uyuya kaldıktan sonra Yiğit'im gidip kapıyı aralamış olmalıydı, belki de? Olur da şimdiki gibi Ada uyanır ve sesini duyamayız diye yapmış olmalıydı. Mümkündü bu. Zira, benim sevgilim oldukça düşünceli, bir an sonrasında atacağı adımları en iyi bilendi.

"Imh!" Yiğit'in belime ve başımın altından yastığın altına doğru sardığı kollarını dikkatli bir şekilde üzerimden ayırmaya çalışırken, fazlasıyla verdiğim mücadele yüzünden hafifçe ıkınarak inlemiştim. Normalde en ufak bir çıt sesine karşı tetikte bir şekilde uyanacak olan sevgilim ise tam anlamıyla kendisini rahat ve derin bir uykuya bırakmışken, yüzünü buruşturarak yeniden bedenime doğru sarılmaya çalışmıştı.

Siyah Gökkuşağı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin