41. Bölüm

1.5K 115 403
                                    

Yeni bir bölüme daha çok bi hoş geldiniss güzel kuşlarım benimm 🌺🌺💘

Lütfen oy vermeyi unutmayınız 🌼

Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm daha olur 💕💕 Keyifli okumalar diliyorum 💖

Tanıdık sesler, garip sualler ve çıkmazlar silinirken kulağımın pasında, her yükselen seste benim sesim kısılır, içime kaçar olmuştu. Öylece durduğum köşede kururken direncim, solgun kaçışlar tutsağı hayatlar ucunda salınanlardan olmuştum. Hararetle kalkan eller, kırılan mimikler kederi benim küstahlığıma karşı edilen hayıflanmalar olurken, eğilmeye karşın başımı biraz daha dik tutar olmuştum.

"Ne demek yüzük atmak Feza! Bir söz var tutulması gereken, yok öyle ben caydım istemiyorum artık demek! Çocuk oyuncağı mı sandın sen bu işi!" Elini sert bir hareketle sağa doğru savuran amcamın oturduğum koltuğun önünde bir sağa bir sola doğru hararetle döndüğü zamanlarda hafifçe kaşlarımı çatmıştım. Dün, Banu'ya artık evlenmek istemediğimi söylememin ardından amcamlara bu kararımızdan bahsetmiş ve ertesi sabah amcam da kapımıza dayanarak beni henüz gün yeni yeni ayarken, beni huzursuzca uyuduğum yatağımdan sarsarak uyandırmıştı.

"Babana da mı bir saygın yok senin! Ağabeyimin son dileğini de mi yerine getirmeyeceksin! Yıllarca boşuna mı kızımı beklettim ben senin yüzünden! Bu saatten sonra nişan atmış kız o, hem de kuzeninden diye milletin yaftalamalarını mı yakıştıracaksın sen Banu'ya!" Amcam bir kere daha bağırarak üzerime doğru yürümüş ve dolu gözlerinden yaşlar akarak köşede ağlamaya devam eden esmer kızı işaret ederek elini hiddetle bir kere daha sağa doğru sallamıştı.

Annem hemen Banu'nun yanında, duyduğu haberlerin etkisinde şokla ve hayal kırıklığıyla gözlerimin önünde öylece dikilirken, Feyza ve Hande ablam amcamın önüne geçerek bedenimi kendi bedenlerinin arkasında, amcamın durmaksızın artan hiddetinden olabildiğince sakınmaya çalışmışlardı.

"Amca! Bir sakinleş de bir öğrenelim neden böyle bir karara varmışlar. Esip gürleme hemen Allah aşkına!" Feyza ablam göğsünü gererek önümde yükseltirken bedenini bir kalkan misali, gözlerimi hafifçe kapatıp açarak oturduğum yerden yavaşça kalkmış ve uzun boyum amcamınkini gölgelerken tıpkı ablalarım gibi göğsümü gererek kendi kendime kalkan olmuştum. Ben utanıp sıkılacak, köşeme sinecek hiçbir şey yapmamıştım.

"Bana bir gün olsun sordunuz mu peki amca? Oğlum bak biz böyle düşündük, kendimizce tarttık, kabul gördük, ama sen ne dersin? İster misin diye? Senin de gönlün var mı bu işte diye?" Gözlerimi hafifçe usul usul kısık hıçkırıklarla ağlamaya devam eden kadına doğru çevirmemin ardından aynı acılı ifadeyle yüzümü kasmıştım. Yiğit'imin rengi uğruna gökyüzünü yerlere sereceği gözlerimin içerisine kızıl damarlar karışırken, iç çekerek sarf ettiğim her bir söz karşımdaki adamın ve odadaki ailemin benimle birlikte ipin ucuna sürüklenmesine neden olmuştu.

"Babam, üniversiteden mezun olana kadar kendime bir eş bulmamı buyurdu, bulamayınca ise sizin uygun gördüğünüz gibi Banu ile evlenmemi söyledi. Ağzımı açıp ret etmeye dahi iznim olmadı benim amca. Kendimi açıklamama, Banu'yu sadece kız kardeşim gibi gördüğümü söylememe dahi müsaade etmediniz siz! Çünkü, size göre mesut olmamız ancak böyle gerçekleşirdi. Ben, ben bir gün bir baktım ki parmağımda kurdelesi kesilmiş bir yüzük ve kolumda kardeşim gibi gördüğüm bir kız var, yarın karım olmasını istediğiniz kuzenim? Nasıl karşı çıksaydım tüm bunlara? Çıkamadım, yediniz yuttunuz her bir inkarımı, isteksizliğimi." Elimi amaçsız bir tavırla göğsüme doğru vurmamın ardından şu anda boş olan yüzük parmağımı titrekçe uzatmış ve elimi sıkı bir yumruk içerisine alarak amcamın gözlerinin içerisine doğru bakmıştım. Her sözümle, yüzündeki sert ifadesi biraz daha sarsılan adamın gözlerindeki kin her şeye rağmen, damarına basılmışcasına sönmeden devamlılığını sürdürmeye devam ediyordu.

Siyah Gökkuşağı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin