Fikirlerinizle bu dünyayı şekillendirin, kirletmeyin. Bu dünya, içinde yaşadığınız küçücük dünya değil, içinizde yaşadığınız o kocaman dünya. Çünkü içinde olduğunuz bu beden bir gün ölecek, kalbiniz duracak ve bedeniniz çürüyecek. Ama o içinizden gelen, ruhunuzun şahitlik ettiği fikirleriniz, bir gün dünyayı şekillendirecek. Ve siz kaderi kendiniz yazmaya başlayacaksınız. Öldüğünüzde bile hala konuşulacak ve hatta tartışılacaksınız. Sizi, siz yapan o fikirleri insanlar eleştirecek, beş para etmez insanlar fikirlerinizin üstünde milyonluk ayakkabılarıyla gezecekler. İnsanlar onların konuştuklarını değerli sanacaklar ama akşam eve gelip ayakkabılarını çıkardıklarında onlarda fark edecek, bu kadar kaliteyi kaldıramadıklarını ve yine beş para etmezin teki olarak kaldıklarını. Ama eğer ruhunuz şahitlik yapmışsa fikirlerinize, işte o zaman onları kimseler deviremeyecek!
Seviş benimle dünya,
Aşık ol bana.
Etrafında dönmeyi bırakıp bana kapıl.
Avare gibi dolan etrafımda.
Tap bana dünya,
Kendini ada bana.
Güneşten ışık çalmayı unut!
Ve kör olmak uğruna,
Parlayan bu çıplak bedenime bak.
Seviş benimle dünya,
Tüm kirini bana da bulaştır.
Benimle bir bütün ol.
Ve seninle el ele tutuşalım,
Evreni dolaşalım.
Yıldızlar, beni bir yıldız sansın,
Ve olmadığımı görünce,
Kendi ışıklarından utansın.
Ağla evren benim için!
Kıskan dünya ile olan aşkımı.
Herkes mükemmelliğimizi görsün.
Ve ben bir gün geberip gittiğimde,
Uzayın boşluğunda savrulsun cesedim.
Çürümesin orada.
Ben güzelliğimi hiç kaybetmeyeyim.
Ve dünya kendi yer çekimine yenilsin.
İçine çöksün.
Cesedimi kendi toprağında arasın.
Ve bu dünya beni bulmak uğruna, kendi kuyusunu kazsın!
Kendi magmasında yansın.
Küle dönsün ve uzayda savrulsun.
Küllerin benim cesedimi bulsun dünya.
Etrafımı sarsın ve benim yerçekimimde kendine bir yörünge yaratsın.
Küllerin etrafımda dönsün dünya,
Ve benim yerçekimime yenilsin bu kez de.
Küllerini içime alayım.
Ve seni yiyip bitireyim, hiç doymayayım.
Benim toprağım, dünyanın külleri olsun.
Bana bıraktığın küllerden yeni bir toprak yaratayım.
Ve tek başına bir dünya olayım ben.
Dönüp dolaşıp yine sen olayım ben!
Seni içimde saklayayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıyı Doğurmak
Science Fictionİşte kaos. Biz buna entropi mi diyorduk? Her şey gittikçe bozulur. Kader, bozulma çizgisinde yamuk yumuk ilerler ve biz denge kurmaya çalıştıkça yön değiştirip bizimle dalga geçer işte. Beyninin büyük bir kısmını kasıklarının altında taşıyanlarsa bu...