Dan şaşkın gözlerle yanındaki kızı izliyordu. Önce zafer çığlıkları atmış sonra dört nala yakaladığı avın yanına gitmiş ve zıplayarak attan inmişti.
'Aman Tanrım bunu siz mi yakaladınız.' Math atını Anna'ya yaklaştırdı.
'Evet lordum.' Math attan inmişti ve hayvanı inceliyordu.
'Kusursuz bir atış ve tam isabet. Tebrikler leydi... Ah adım ne demiştiniz.'
'Sellington, Annabella Sellington lordum.'
'Tanıştığımıza memnun oldum leydim. Umarım bana bir ara bu eşsiz avlanma taktiklerinizi öğretirsiniz.'
Anna bir kahkaha attı 'Neden olmasın.'
Bu sırada herkes avın etrafında toplanmıştı. Bazı leydiler Anna'yı tebrik ediyor bazıları da-Leydi Westland-burun kıvırarak olanları izliyordu. Dan atından inip ava yaklaştı ve eğilip atışı kontrol etti.
Doğrulup 'Silahımı geri alabilir miyim? Ve tebrikler.'dediğinde Anna silahı ona uzattı ve bu soğuk tavırlarına bir anlamda veremedi. Gri gözlerinde buz gibi bakışlar hakimdi.
'Daniel bir silahına bile sahip çıkamıyorsun minnacık bir kadın elinden kapıverdi dostum. Savaş alanında haline acırdım doğrusu.' Math'in alaycı sözleriyle bayanlardan kıkırdama sesleri yükselmişti.
Nath ukala tavırlarıyla atından inip avın yanına geldi.
'Doğrusu leydi ile olan bu samimiyetiniz de şaşılacak derecede. Yoksa daha önceden tanışıyor muydunuz?'
Leydi Westland atıldı 'Ah evet sanki sizi daha önce beraber bir yerde görmüştüm. Balodan sonraydı sanırım. Yoksa büyük salon....'
Dan lafını kesti 'Hayır tanışmıyoruz leydim yanlış görmüşsünüz.' Bir yandan da Nath'e ölümcül bakışlar fırlatıyordu.
'Leydiler siz önden gidin, Math siz de avı getirin dostum bu aşama bitti.' Başıyla Nath'e gelmesini işaret edip atına atladı.
Anna dönüşe geçtiklerinde gruptan gizlice ayrılmış ve dükle Nath'i aramaya koyulmuştu. İkisinin kavga edip tekrar geçen sefer olduğu gibi olay çıkarmalarını istemiyordu. Onları ağaçların seyrekleştiği bir alanda konuşurlarken buldu. Yavaşça Fırtına'dan indi ve bir ağacın arkasına saklanıp konuşmayı duymaya çalıştı. Dan sinirden çatallaşmış bir sesle;
'Bunu Annabella'nın yarışmadan elenmesi için yaptığına adım gibi eminim Nath.'
'Çok zekice bir çıkarım Daniel.'
'Ama unutma o benim.'
Nath yumruklarını sıktı 'Bu sefer olmaz! Anna da diğer her şey gibi senin olmayacak.'
Anna daha fazla dayanamadı ve ağacın arkasından fırlayıp bu iki deli adamın arasına girdi;
'Ben bir eşya değilim ve kimseyede ait değilim. Bu saçma konuşmaya burada bir son verin.' Gözlerini Nath'e çevirdi 'Ve lordum bana olan bu ilginize bir son verin. Ben dükün eşi olmak için aday konumundayım... Sizle aramda bir şey yaşanamaz.' Sonra geldiği gibi hızla atına atlayıp uzaklaşmaya başladı.
Daniel Nath'e kızgın bir bakış attı ve atına binerek ordan uzaklaştı. Eve çok uzak olmayan bir açıklığa vardığında onu gördü. Atın üzerinde mi duruyordu o? Hem de ayakları üzerinde! Dengesini sağlayana kadar bir iki kez yalpaladı. Her yalpaladığında Dan onu yakalamak için hamlede yaparken buldu kendini. Ama genç kız işin heyecanında onun orda olduğunu farketmemişti. Sonra eğildi ve dizginleri tuttu zıplayıp erkekler gibi ata bindi. Daniel sırtıttı elbise görünümlü bir pantolon bu ancak Anna'dan beklenirdi.
'Hey!' Kız telaşla kafasını kaldırdı.
'Benle bir yarışa var mısın?'
'Ne zamandan beri ordasın?'
'Sana yarışmayı teklif edecek kadar.'
Anna güldü 'Peki o zaman ama sonunda bir ödül olmalı.'
'Tamam ne istiyorsun söyle.'
'Kütüphaneden seçeceğim bir kitap benim olacak.'
'Tamam o zaman sıra ben de.'
'Söyleyin.'
'Eğer kazanırsam benim sorduğum on soruya cevap vereceksin.'
'O zaman anlaştık yarış başlasın.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN İNTİKAMI
Ficción históricaYıllardır düzenlenen bir evlilik müsabakası... Bu yarışa katılan geçmişi gizemli ve ruhu intikamla dolu bir İngiliz leydisi... Evlilikten köşe bucak kaçan genç bir dük... Onların gizemli ve bir o kadar da macera dolu yolcuğuna çıkmaya var mısınız?