19~Tepetaklak

13.9K 983 23
                                    

Anna kendisini Daniel'den uzaklaştırırken büyük bir duygu karmaşasının içerisindeydi. Hissettiği duyguları ayırt dahi edemiyordu. Kendini binlerce metrelik bir uçurumdan aşağı düşüyormuş gibi hissediyordu. Dudakları arasında milimlik mesafe varken konuşmaya başladı.

'Ben...ben...' Daniel onu susturdu.

'Konuşma lütfen. Bu anın bozulması istemiyorum.' Anna gözlerini onun koyulaşmış gri gözlerinden zorlukla ayırdı. Konuşamıyordu bile. Yeni yetme bir kız çocuğundan farkı olmadığını düşündü. Yanakları yanıyordu utancından. Kalbi yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. Yavaşça Daniel'in kollarının arasından sıyrıldı.

'Şey... Lordum siz önden girin. Yanlış anlaşılmasın.' Daniel ona ne olduğunu anlayamamıştı birden. Az önce ona sevgiyle karşılık veren kız gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. Gülümsedi. Zaten onun bu tahmin edilemez tavırları ona aşık olmasındaki büyük etkenlerden birisi değil miydi? Yanına yaklaşıp kolunu tuttu ve çenesini tutup başını kaldırdı hafifçe. Göz göze geldiklerinde sanki onunla ilk defa karşılaşıyormuş gibi hissetti genç adam. O zümrüt yeşili gözler, az önce öpüldüğünü belli eden kırmızı dudaklar ve minik bir burun...

'Ben önden gidiyorum istediğin gibi. Sen de çok beklemeden arkamdan gel.' Tam kollarını bırakıp gidecekken ekledi 'Ah bu arada dediklerimi unutma. Unutsan da fark etmez doğrusu. Bundan sonra sana sık sık hatırlatacağım.' 

Daniel karanlıkta balo salonuna doğru ilerlerken Anna etrafına bakındı ay ışığının cılız aydınlığında. Süs havuzunun yanında olduğunu fark etti aniden. Bu zamana kadar farkına varamamasının nedeni büyük ihtimalle Daniel'in dudaklarıydı. Aklına gelen bu düşünceyle yanakları kızardı tekrardan. Daha ne kadar kızarabileceğini bilmiyordu. Şu an bir ayna olsa domates gibi olmuş suratını görme fırsatı olurdu kesinlikle. Süs havuzunun kenarına otururken içeriye girmeyi biraz daha ertelemeye karar verdi. O kalabalık ortama dönmektense düşünceleriyle baş başa olmayı yeğlerdi. Suya elini uzattı ve dalgalandırdı;

'Sen buraya geldiğimden beri bütün heyecanlı anlarıma şahit oldun herhalde.'diye fısıldadı havuza. Orada ne kadar durduğunu bilmiyordu ama doğrulmaya çalışınca sırtı ağrıdı. Yine düşüncelerine dalmış olduğu için kendisini içten içe azarlarken arkasından gelen çıtırtıyla oturduğu yerden ayağa kalktı. Karanlıkta hiçbir şey göremese de bir ses duyduğuna emindi.

'Kim var orada?' diye seslendi ama bir karşılık alamadı.

'Kim var dedim? Sesini duydum.' Tekrar bir çıtırdama sesi gelince gerilerek karanlığa doğru bir adım attı. Çıtırdama seslerinin içinde bir siluet belirdi ve az da olsa var olan ışıkla bu kişinin Leydi Westland olduğunu anladı genç kız. Bıkkınlıkla kadını süzerken 'Yine ne istiyorsunuz?' dedi Anna gözlerini devirerek.

Valerie ona doğru yaklaşırken küçük bir kahkaha attı 'Ne mi istiyorum? Geziniyordum güzel Annabella. Ama ne şans ki gezinirken bir çifte rastladım.' Anna endişeyle gözlerini kaçırdı. Dan ile kendisini görmüş olamazdı değil mi? Onları izliyor olsaydı mutlaka fark ederdi. Kendi kendine yaptığı telkinle rahatlayarak 'Anlamadım ne çifti bayan?'

Valerie aralarında kısacık bir mesafe kala durdu. 'Bence gayet net anladınız leydim. Hani öpüşen bir çiftten bahsediyordum. Biri siz diğeri de dük olan aşıklardan bahsediyorum.'

'O zaman yanılıyorsunuz.' Anna hızla arkasını dönüp balo salonuna yönelmişken Valerie'nin onu tutan elleriyle durdu.

'Bence beni terslemeniz için doğru zaman değil.'

Anna sinirler ona döndü 'Bakın kolumu hemen bırakmazsanız olacaklardan söz dahi etmiyorum.' Leydi Westland mavi gözlerini kıstı ve iğrenç bir yaratıkla karşılaşmışçasına genç kızı süzdü.

AŞKIN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin