Bartford aile geleneğine göre müstakbel gelin ve damadın portreleri ülkenin o dönemdeki en ünlü ressamına yaptırılırdı. Bu resmedilme dönemi ise düğünden bir gün önce gerçekleştirilirdi. Kulağa imkânsız gibi gelen bu olayı Bartford ailesi tüm çabasını ve parasını harcayarak mümkün kılıyordu.
Anna ve Daniel Sör Maffelone'nun onlara belirttiği yerde dururken oldukça sıkılmış görünüyorlardı. Daniel ayakta Anna'nın oturduğu sandalyenin yanında duruyordu. Bir eli beline yerleştiriliş olan kılıcı kavrarken diğeride sandalyenin arkasındaydı. Anna ise kabarık eteklerinin üzerinde ellerini kavuşturmuş dik bir şekilde oturuyordu. Daha doğrusu oturmaya çalışıyordu. Geçen bir saat sonunda sırtının belli bölgelerinde ağrılar kendini göstermeye başlamıştı. Başta dudaklarında kendini belli belirsiz gösteren tebessüm yerini asık bir surata bırakmıştı. Genç kız şimdi neden bütün tablolarda resmedilen kişilerin asık suratlı olduğunu anlıyordu. Çünkü bu resmen işkenceydi. Daniel ise sesini dahi çıkarmadan ayakta dikiliyordu. Ara ara gözlerini etrafta gezidiyor. Anna'nın saçlarına bakıyor ardından da tekrar ciddi bir ifadeyle Sör Maffelone'ye çeviriyordu bakışlarını...
Sör aniden bir çığlık atınca ikisi de irkildi. 'Ci proteggere dio supremo!' Kendi dilinde söylediği bu kelimeler odada yankılanırken Anna ve Daniel çoktan oldukları yerden ayrılıp adamın yanına gelmişlerdi. Ressam sürekli İtalyanca bir şeyler mırıldanıp delirmiş gibi resme bakıyordu.
Anna sürekli çırpınan adamdan gözlerini ayırdı ve tabloya baktı. Başta her şey gözüne normal göründü. Hatta Sör bahsedildiğinden daha yetenekliydi genç kıza göre. Ama Tabloda kendi yüzüne baktığında nefesi kesildi. Yüzü yoktu. Boya yüz hatlarının olması gerektiği yerde bulamaç haline gelmişti. Daniel ise her şeyiyle tablodaydı. Yüzü net olarak görünüyordu. Anna adamın hala hararetle salladığı ellerini tuttu ve kendisine bakmasını sağladı. Ressam genç kızla göz göze geldiğinde başını utançla yere çevirdi.
'Sör sorun nedir?'
Adam aniden ona baktı. 'İnanın benim bir suçum yok.' Dedi büyük bir pişmanlıkla. Kırık İngilizcesinde İtalyancanın esintisi kendini oldukça hissettiriyordu.
'Sorun nedir?' dedi Anna tekrardan. Adam ellerini kızın tutuşundan kurtardı ve tabloya döndü. Anna'nın yüzünün olması gerektiği yere babakıyordu. İşaret parmağını kaldırdı ve bulamaç halindeki boyayı gösterdi.
'Bu. Sorun işte bu!' dedi haykırarak.
'Sör anlayamıyorum. Boyada sorun mu var?' dedi Daniel hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. Adam cevap vermedikçe şaşkınlığa öfkede ekleniyordu.
'Bakın nasıl anlatacağım bilemiyorum. Size batıl inanç gibi gelebilir. Ama resim dünyasında bu bize bir işarettir. Bayanın yüzünü bir saattir tamamlamaya çalışıyorum. Ama boya her defasında birbirine karışarak akıyor. Olmuyor anladınız mı?' Derken resme, özellikle resimdeki Anna'nın bulamaç haline gelmiş yüzüne bakmamaya çalışıyordu.
'Sör, sakin olun. Önemli değil.' Dedikten sonra Anna adamın yanına yaklaşınca Sör hızla ondan uzaklaştı.
'İnanışa göre... Siz lanetlenmişsiniz bayan. Üzgünüm. Bu işe devam edemem.' Dedi ve hızla boya takımlarını toparlamaya başladı. Anna hayalkırıklığına uğramış şekilde adama bakıyordu. Resme devam etmeyebilirdi. Bunu yapmakta zorunlu değildi. Ama ondan sanki vebalıymış gibi kaçması gerçekten canını yakmıştı. Tekrar resme doğru baktığında Daniel'in kaşları çatık vaziyette resmi incelediğini fark etti. Genç adamla göz göze geldiklerinde Daniel hızla bakışlarını kaçırdı. Sör'ün yarı İtalyanca yarı İngilizce sözlerinin arasında ikisi de salondan çıktıklarında Anna tabloyu sinirle kavradı. Yüzü sanki çamur gibi görünüyordu. Tüylerinin diken diken olduğunu hissetti bir anda. Resmi hızla yanmakta olan şömine alevlerinin arasında fırlattı. Alevler resmi yutarken, yanan alevlere rağmen üşüdüğünü hissediyordu. Kollarını etrafında doladı ve kendine tekrar tekrar bunun sadece saçma bir batıl inanç olduğunu hatırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN İNTİKAMI
Historische RomaneYıllardır düzenlenen bir evlilik müsabakası... Bu yarışa katılan geçmişi gizemli ve ruhu intikamla dolu bir İngiliz leydisi... Evlilikten köşe bucak kaçan genç bir dük... Onların gizemli ve bir o kadar da macera dolu yolcuğuna çıkmaya var mısınız?