Uyarı: Bu bölüm Hadise - Nerdesin Aşkım dinlenirken yazılmıştır. O yüzden libidomuz fazla yüksek olabilir. İyi okumalar. -ve yazar sahneyi terk eder, uyarı bitti ehe-
Mikolas Deniz
Eveeet, karşımda kendisini hoş mu hoş bulduğum bir tablo vardı. Kendisi baygın ve bir yandan kedisi üstüne işiyo- NE İŞİYOR MU???
(Kediyi hemen oradan çeker.)
Ve kedi sorununu halletmiştim. Ama bir sorunumuz vardı. Ben cidden yarı çıplaktım ve karşımda bir adam vardı. Ama adam demeye ne kelime. Normal birisine hiç benzemiyordu. 180 boylarında, kıvırcık saçları, hele o gözler yok mu o kestane gözler. Boyu boyuma, huyu huyuma, götü si-. Yok yok abartmayalım. O kadar da değiliz. Ya da henüz değiliz heheeee :).
Şaka bir yana, ben buraya yanlışlıkla gelmiştim. Keşke bilerek gelebilseydim. Bu şaheseri bilerek görme fırsatım olurdu hep. İstediğim zaman gözlerim şenlenirdi accık. A bu arada o da beni yakışıklı buldu galiba demi? E bi zahmet, 1.93 boy, sarı saç, simsiyah gözler offfff, kendime hallendim.
Gene cozurttum of. Neyse cidden asıl gelme nedenimi anlatmam gerek. Olay şöyle başladı:
Sabahın 6'sı pis işlerimle uğraşmak zorundaydım. Yok evi temizle, yok ödevlerini yap, yok matematik tezini hallet. Hepsini 2 saatte halletmiştim. Halimden de memnundum. Ama maalesef şartlar, gitmem gereken yere gitmemi söylüyordu. 8'de orada olmam lazım, yoksa müdür beni kemerle ehe ehe. Anladınız siz.
Neyse efendim, tabii eski bunaklar gibi arabamız yok bizim. Işınlanma teknolojisi gelişmişti. Ben de zenginim onu kullanıyorum. Cimrilik yapıp gebereceğime, harcayıp geberirim daha iyi. Ondan sonra koordinatları yazmaya koyuldum ama tabii klavye sağ olsun, bütün koordinatların ağzına sıçtı ve gitti gitti beni bu Yunan tanrısının evinin yatak odasına getirdi. İyi ki de bozulmuş makine, yoksa belki de sonsuza dek bu manzaradan mahrum kalacaktım ehu :')
Tabii evet bir manyaklık yapmıştım. Gidip bu şahesere yakından bakmak için yanına uzandım. Sonra üstüme tabii suyun dökülmesi de mükemmel oldu. Her yerim ıslandı, harika değil mi? Ama ondan sonra yaşayacaklarım kelimelerle anlatılmaz yaşanırdı üffff. Beni yanağımdan muck diye öptü ehe. Tabii sonra kedisi olduğunu anlamam kısa sürmedi çünkü şerefsiz kedi o manzaradan sonra üstüme uçmuştu. Evet, uçmuştu, atlama zıplama falan değil, basbaya uçuş.
Banyoya kadar kediyle cebelleşmiştim resmen, yaklaşık bi 5 dakika falandı. Sonra makinenin üstüne düşmemle üstümdeki kıyafetin cart diye yırtılışı bir olmuştu. Ha bizim kedi o esnada napıyordu? Kıçını bana dönmüş havalı havalı yürüyordu. Piç işte, ne anlarsın.
Kıyafeti zaten üstümden çıkaracaktım ama keşke yırtılmasaydı, o en sevdiğim iş kıyafetiydi. Neyse ki eski bunakların dikiş makinesine ihtiyaç yoktu. Yapıştırıcı sür, 10 dk bile beklemeden yapışsın. Ama tabii o 10 dakika en sinir 10 dakika olacaktı.
Üstüme başka kıyafet almamıştım haliyle, ondan üstüm çıplak çıkmak zorunda kalmıştım banyodan. Zaten önümde şu an hâlâ baygın olan bu şahıs da bütün sesleri duymuştu. Ben de enayi gibi cevap vermiştim demi?
Niye yaparsın ki niye niye???Neyse son pişmanlık fayda etmiyormuş. Seslendikten sonra duydu tabii. Sonrası mâlum, benim banyodan çıkış, gay porno yıldızı olma ilanım -evet canlarım bundan sonra beni bazı yerlerde görebilirsiniz ehe- 2. bir şok ki neden olduğunu bilmiyorum, göğe çıkış ve kapanış. Şimdi sizleri 1 dakikalık saygı duruşuna ve sonrasında İstiklal Marşı'nı okumaya davet ediyorum. RAHAT! HAZIR OL! DİKKAT!
Evet, durum tam da böyle olmuştu. Acaba 5 dakika geçmiş miydi bu olaydan diye merak ediyordum. Çünkü ışınlanma olayı 5 dakikalık aralıklarla olabiliyordu. Aniden kaçamamıştım, kaçmaya da gerek yoktu zaten, Nirvana'ya ulaşmıştım görsellikte. Ama bu kadar yeterdi değil mi? Tabii tam gidecekken:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21. Hafta
Teen FictionVe giderken arkamdan bir laf duymuştum: "Sanırsam hayatıma yeni bir manyak kattım." Kendisi de bir manyak olan Ege Atalanta'nın 2100 yılında geçen aşklı meşkli, sübliminal mesajlı hikayesi karşınızda...