6. Bölüm

76 14 85
                                    

Evet millet, o büyük buluşma geldi çattı, ne konuşacaklar acaba djdvdjdb. Size iyi okumalaaar. BÖLÜM ATLAMAYIN ÖNEMLİ YER!

Ege Atalanta

"Ha?"

Dediği cümleyi anlamıştım ama garip bir şoka girmiştim.

"Hayatımın yeni anlamı dedim?"

"İyi bok yedin gerizekalı. Ortamın içine sıçtın emi puh."

Ben şoklar içindeyken ve suratım bambaşka bir şekil almışken kendisi de bu duruma üzülmüş olacak ki sadece oturmakla yetindi ve keki hazırlamaya başladı. Yavrum yaaa, nasıl da üzüldü. Ağlayacak duruma falan geldiğinde dayanamayıp kucağına atlayıp sımsıkı sarıldım ona. Üzülmesini istemiyordum. Ağlamasını hiç.

Ona sarılırken bana da ağlamak gelmişti. Ama mutluluktan olsa gerek. Ulan bu hisler ne diye amk? Bir de burnumu çekmem... Onu yapmamla bir gülmeye başladı. Hatta daha da siniri bozulup kahkahalarla gülmeye başladı.

"Noldu be delirdin mi aaa?"

"Çen, benim üzülmeme dayanamayıp mı ağladın, aşık mı odun sen bana-. Ah yavaş."

Minik bir tokat atmıştım.

"Sana aşık olanın kafasına yazık be manyak. Sana aşık olan kimmiş, yok öyle bir şey."

Kucağından inip normal yerime oturmuştum. Pastayı ve bıçağı alıp kesmeye başladım ki sonra hatırladım. Biz iki kişiydik, Mikolas da zaten çatalı hazırlamış heyecanla yemeyi bekliyordu. Yavrum nasıl da bakıyordu pastaya.

"Mikolas Deniz?"

"Ege Atalanta?"

"Yahu sen iyi güzel almışsın da, madem o gözlerle bakıyordun pastaya, niye gidip kendin yemedin de benle paylaşmak istedin ki? İyi güzel teşekkür ederim ama sanki biraz yamyam gibi bakıyorsun pastaya ondan dedim."

"Normalde arkadaşlarla yeriz diyecektim. Ama onlar gelmeyeceklerdi. Sonra aklıma sen geldin. 1 haftadır konuşmadığımız geldi."

Bu kısımda biraz daha üzülüyordu. 1 hafta onu da üzmüş olmalı. Ne de olsa aşık olan oydu bence.

"Bağlantı numaranı aramayı cesaret edemedim. Sağ olsun o günün heyecanıyla aldım ama o 1 hafta benim ağzıma sıçtığın gelip durdu aklıma, gelemedim de yanına korkudan kusu-"

"Sus, geçmiş geçmişte kaldı. Bana da tıktırdın ağzına pastayı. Hem deli misin nesin, ben sana süs olsun diye vermedim. Bundan niye darılayım sana, niye korktun ki yanıma yaklaşmandan. Ben her dakika birilerinin ağzına sıçabilirim ki. O gün de normal bir gün değildi zaten. Totem günüm olup her şey bok gibi başlayınca olay sana patladı. Çok bağırdım sana ya. Pişmanım yahu."

"Ciddi misin lan Ege Atalanta? Bunları duymak biraz zor olur diye düşünüyorum çünkü."

"Evet pişmanım dedim ya. Özür dilerim cidden."

"B-bir dakika, bir daha söyler misin?"

"Özür dilerim Mikolas Deniz."

"Bir daha söyler misin tatlım, çok gü-"

Tokatı bastım.

"ANAN MİKOLAS ANAN!"

"Özür dilerim ya tamam, iyi ki bir şey istedik."

"Asıl ben özür dilerim amk, iyi ki senden özür diledik. Üstümüze çıktın anaa."

"Tamam tamam, sustum."

"E susma ama şunu da yapma lan. Neyse, kurs nasıldı? 1 hafta mâlum, konuşmadık." diye konuyu azıcık değiştirdim.

Ben bunu derken pastayı kesmeme kararı aldık. Yani direkt 2 çatalla dalmıştık cheesecake'e. Yemek yeme tarzlarımızın benzemesi hoşuma gidiyordu. Narin yarim yenmez bu be!

21. HaftaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin