Anam, geçiştirme yapıyorum gibi hissediyorum kendimi. 2 bölüm de çok kısa oldu ama bu sefer ağzı değiştirip uzun bir bölüm yazacağıma güvenim tam. Tabii keşke bu sene sınav senem olmasa da şu kitabı rahaaat rahat bitirebilsem...
Bu arada yeni karakter kilidi açıyoruz hehe. (Bu kararı da yb yazarken karar verdim düşünün kurgu o kadar spontane...)
Neyse, eeee nasılsınız?
Ege Atalanta
Evet, büsbüyük karaoke fobim sırrım ortaya çıkmış, sahneye çıkarken bir anda bütün beynim kaskatı durup Mikolas Deniz'in kucağına bayılmıştım. Ve evet, ben en başından beri bu korkuyla belki yüzleşebilirim diye Mikolas Deniz'ime bir şey söylemeden yaparım demiştim.
Sonuç: Yapamadan bayılmıştım... Ve soluğu da revirde almış olacağım ki yanımda Mikolas Deniz endişeli bir şekilde elimden tutuyor, kızlar da olayın şokunu anca atlatabilmiş şekilde bana bakıyordu.
Gözlerimi açınca herkes rahatlamış, Daphne de doktora haber vermeye gitmişti. Ulan sadece korkudan bayıldık, sanırsın silahla yaralandık lan bu ne tasa?
Doktor kapıdan girip son kontrollerimi yapıp tansiyonumu ölçtü, her şeyin normal olduğunu anlayınca da geçmiş olsun dileklerini iletip odadan ayrıldı. Tam Mikolas Deniz ne zaman konuşacak derken:
"Ulan Ege, sen kafayı mı yedin neden benden sakladın bunu? Sabah bunun için kavga ettik Allah bilir. Bunu bana söyleyebilirdin, anlayışsız birisi değilim oğlum ben. Zorla yaptırmam ben sana bir şey gözünü seveyim ben cani psikopat mıyım niye sana inatla sevmediğin bir işi yaptırayım travmalarını hoplatayım, ben seni çok sevi-"
"Lan deli manyak içine ben mi kaçtı? Yavaş be ne diyon anlamadım çat çat çat çat aaaa! Sana canisin diyen yok sevgini sorgulayan yok manyak! Küçük bayıldık sadece oğlum Orhun Kitabeleri dizmene gerek yoktu. İyiyim ben."
"İlaç lâzım mı ya da su getireyim mi, iyi misin bak tansiyon-"
"EEEEE SIÇARIM GAGANA SUS LAN! MANYAK TAMAM SAKİN OL! Kızlar siz bunun çenesine nasıl dayandınız anasını satayım, gelesiye kadar başınızın etini yemiştir bu. Asıl sorunlu ben değil de bu sarı piç." Ulan bu grip olsak kendi kanser olurmuş aboo! Şu zavallıma bir sakinleştirici vursaydınız garibim çenesine vurdu stresi... Zavallı sarı tanrım...
"Yalnız ayıp oluyor Ege Bey."
"Beyini si-"
"Şaşırtıcı bir şekilde yol boyunca dilini yutmuş gibi suskundu. Endişesi vardı da çenesine vurmadıydı, sen uyanınca Bulgar götü gibi çene çalmaya başladı."
"Yalnız ben Bulgar değil Çek'im."
"Senin Çekliğini de si-"
"Sen beyi Çek'i bırak da beni si-" demeye cürret ettikten sonra acaba ben napmış olabilirim :).
"AĞHHHHHH!"
Ve kızlar korosu da ayaklansın:
"Hak ettin Mikolas Deniz! Hak ettin!"
Alkışlar da sizden efenim! Bekliyorum yorumlara he!
Son yavşak bükücü elim, sarı pipiyi tokatladıktan sonra elime gururla bakıp "yes be" diye içimden geçirdim. Kızlar da bu hak edilmiş tokattan sonra rahatlamış gibi duruyorlardı. Çünkü artık lâzımdı bir tokat.
Sarı yavşak piçimize gelince, onu siz zaten biliyorsunuz. Çarpıldı garibim. Gelecekte de daha çoook çarpılacaktı belli ki. Çünkü Mikolas Deniz Demetriou'yu doğru tanımışsam düzgün duramayacaktı... Sevimli piç seni...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21. Hafta
Teen FictionVe giderken arkamdan bir laf duymuştum: "Sanırsam hayatıma yeni bir manyak kattım." Kendisi de bir manyak olan Ege Atalanta'nın 2100 yılında geçen aşklı meşkli, sübliminal mesajlı hikayesi karşınızda...