21. Hafta

16. Bölüm

Şu 2 gündür bölüm yazamadım hic aw. Şimdi de tenis aramda başladım bölüme hadi bakalım hayırlısı.

Bu arada hikaye nasıl gidiyor? Neler görmek istersiniz ya da şikayet ettiğiniz bir şey var mı? Ve Mikolas Deniz çok tamtlı değil miiiiğ?

Keşke reelde Mikolas Deniz gibi bir Çek bulsam üf dksbskdjd.

Mikolas Deniz

Daphne'nin gözlerine bakarak ona Ege Atalanta'da bir şeyler mi olduğunu anlatmasını istiyordum. O da anlamış olacak ki ilk ona baktı, sonra da bana döndü ve derin bir nefes aldı.

"Ah canım benim, senelerdir bu eziyeti çekiyor. Ama ben onu uyarmıştım. Ben ona" bak, eğer olmazsa üzülürsen dayanamazsın, kendine yapma eziyeti" dedim."

"Ne yaptı ki kendine, noluyor Daphne anlatsana şunu düzgünce."

Derin bir nefes daha aldı ve:

"Ben Ege Atalanta ile yaklaşık 10 senedir arkadaşım. Artık ailem gibi oldu resmen çocuk."

"Ben sizi biraz farklı bir ilişkide zannediyordum. Ve 10 senedir mi lan cidden oha!"

"Sevgili sanmıyordun herhalde."

"Uuuum yok, ona ne şüphe, bebeğim yürüyen LGBT sembolü gibi her yere yayılıyor gay olduğu. Tanrı gibi bir de, erik gibi kütür kütür maşallah."

"Eee o zaman ne sandın yaw, bu arada kendisi de senin Yunan tanrısı olduğunu düşünüyor ama sen bilirsin."

"Sen sahip o köle gibiydi, hep arkandan koşuyordu yavrum. Bir de başınızda baba gibi duruyor zavallım."

"Hehe, seninle tanışmadan önceki gün de uyanamamasının sebebi bizim palyaçoluk yapmamızdı. O gün iyilik yapacağız diye onu flörtüme satmış olabilirim. Ve umm..."

"Umm ne?"

"5 saat palyaçoluk yapmak zorunda kaldı, sonra da baya yorgun olduğu için uykusu geldi de uyanamamış. Sonrasını da sen biliyorsun."

"Bu yüzden de sanırım sana teşekkür etmem gerek. Bu sayede o evden çıkmadan görmüş oldum onu, sonra da ona tutuldum zaten."

"Onu cidden çok seviyorsun değil mi? Hatta o kadar çok seviyorsun ki, şiirlerine bakmadan edemedim." diyip yazdığım şiirleri aldı eline. Ve seslice okumaya başladı:

Evrendeki tüm her şeyin arasında
Güneşe benzer, pırıl pırıl bir ışık vardı
Esere bakar gibi bakıyordum o ışığa

Anında anlamıştım onun özel olduğunu
Tanrı katından gelen bir aura vardı
Alıyordu resmen kendisini içine

Leyla ediyordu insanı yarattığı etki
Aniden gelen cennete bir bilet gibiydi
Nefesini kesecek ama sonum iyi bitecekti

Tertemiz benliğiyle kurtaracaktı beni
Atalanta olacaktı işte o yarı tanrı
Mikolas Deniz'iyle gidecekti sonsuzluğa

"Lan oha, cidden bunu sen mi yazdın?"

"Evet de, beğenmedin mi yoksa?"

"Kanka beğenmek ne kelime, bayıldım ulan bayıldım. Sende manyak cevher varmış lan."

"Eh sağ ol, beğenmene sevindim. Normalde güzel yazdığımı düşünmem. Zaten amacım da şair olayım falan değil, içimden gelirse yazarım işte."

"Bir de aşka gelirsen dimiiii? Sersem seni. Bir de akrostiş yazmış ya ühü."

"İnsan fena aşık olunca böyle oluyor işte. Daha sürü sürü var. Ama onları okuma, bu bence en iyisi çünkü."