Aaaah ah, benim için tam özel bir gün ve bugün bölüm atmak bana da bir şereftir. Bakalım neler olacaaaak :). Bu arada bu bölümle beraber ilk defa iki kere üst üste Mikolas bölümü olacak, nasıl olacak bilemedim sksbdkdbdjd.
Mikolas Deniz
Evet, bugün kafamda garip garip şeyler vardı. İlk işim Ege Atalanta'yı ilk defa arayıp -evet, beni arayabilirsin demesine rağmen tanışmamızdan anca 21 gün sonra arayacaktım- ona yapacağım gün sürpriziydi. Tarihler 10 Ocak, yazın bunu la, güzel tarihmiş hehe.
Ondan sonra belli başlı planlarım vardı tabii. Bütün gün dışarıda vakit geçirecektik ne de olsa. Bu kadar şeyi 1 günde hazırlamış gibi olmuştum. Ama zannedildiği gibi 1 günde hazırlamamıştım. Bu kadar şeyi 1 günde imkansızdı hazırlamam. Her şey planlı olacaktı. Ve de çok güzel olacaktı. Tabii eğer planladığım gibi geçerse.
Ege Atalanta'yı aramıştım. Neyse ki huyu vardır hızlı açmıştı:
"Efendim Mikolas Den- LAN BİR DAKİKA SEN BENİ NİYE ARADIN?"
Sorunun yanlış olmasını umdum. Ulan manyak istediğin zaman ara diyen sen değil miydin? Cevap niteliğinde bir şey dedi:
"Pardon lan niye aradın demek istemedim, ulan aramazsın şimdi aradın ya ona şoktayım. Yani istediğin zaman ara canım."
Fazlasıyla rahatlamış melek edasıyla 'puffff' diye uçmuştum.
"Nasılsın iyi misin?" diye de ekledi.
"Ege Atalanta sakin sakin. Aradık diye bu kadar heyecanlancaksak buluşunca napacan-"
"BULUŞUCAZ MIIII! DOĞRU DUYDUM DEMİ!"
Biraz fazla bağırmıştı ki kulağım gidebilirdi. Allahtan hoparlör modunda kullanırım telefonu mu da, sağır olmazdım.
"Evet Ege, ama sakin ol gözünü sevdi-"
Sonra bir anda cam kırılmıştı. Cama baktığımda da elinde taşlarla Ege bana masum ama manyak bir palyaço edasıyla bakıyordu. Noluyordu lan buna?
Sonra ikinci taşı aldı ve ikinci camı kırdı. Ulan bunu askerde keskin nişancı diye askere değil de toplu anne birliğine falan mı göndermişler attığını kırıyordu. 3.yü atmadan arkadaşı gelmiş direkt kollarından tutmuştu. Sonra yardım istemek için bağırmaya başladı. Ben de hemen indim. Arkadaşına da sormadan edemedim.
"Selamla- hooop! Noluyor buna ya?"
"Sanırsam ilaçlarını almamış. 3 haftada bir alınması gerekiyor. Ve direkt uyandığı an alması gerekiyor. Yoksa kim tutabilirse aşk olsun. Sırf bunu bildiğim için bugün evinde kalmıştım. Ama buna rağmen saati kaçırdığıma inanamıyorum. Evden direkt sana kaçmış. İyisiniz demi?"
"Ben iyiyim hanımefendi korkmayın. Ama o bu gidişle iyi olmayacak."
"EHEHEHEHEHEHEHEHEHEHE! BOKUMU YİYİN!"
Evet, bize diyene bakarsak asıl boku yiyenin kendisi olduğunu anlamak çok da zor olmasa gerek. Buna nolmuştu bilmiyorum ama 21 günde bir ilaç alma mevzusunu öğrenmiş olmam iyi olmuştu. Kıza da eziyet ediyordu gerizekalı ve duracak gibi de değildi. Ha, deli oluşu da tatlıymış, sevimliymiş ama cazgırmış höh.
Kafamda deli sorular vardı. Bizim tanışmamız 21 gün önceydi. Ama ilaç içmesi lazımken içmemişti. Ama o gün böyle bir delirmemişti. Enteresan.
Sonra arkadaşı eline uyutucu iğne aldı ve Ege'ye enjekte etti. Yoksa duracağı yoktu.
"Bu arada sormayı unuttum hanımefendi-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21. Hafta
Ficção AdolescenteVe giderken arkamdan bir laf duymuştum: "Sanırsam hayatıma yeni bir manyak kattım." Kendisi de bir manyak olan Ege Atalanta'nın 2100 yılında geçen aşklı meşkli, sübliminal mesajlı hikayesi karşınızda...