Veeeeeeeee o uzun zamandır beklediğimiz 21. Hafta'nın O MEŞHUR 21 TOTEMİ OLAN 21. BÖLÜMÜNEEEEE! Hem 1k olduk hem de ayın 21'ine az kaldı -tabii benim bölüme ayın 17'sinde yazmaya başladığımı düşünürsek az kaldı, siz 21'inde okumaya başlayacaksınız-. Bu yüzden sağlam bölüm yazmam lazım. Ve bu bölümden sonra sizinle bir şarkı listesi de paylaşacağım. Çünkü bu bölüm sağlam şarkıya boğulacaksınııız.
Eh, bir de şöyle uyarayım. Bu sayfayı yazar ağzından okuyacaksınız. Çünkü öbür türlü sürekli ağız değiştirmek zorunda kalacağım ve hem sizin okumanızı hem de benim yazışımı etkileyecek. O yüzden bu bölüme özel yazar ağzından bakacağız ikisine de. (He ara sıra Ege Atalanta ağzından da tepki görebilirsiniz, ne de olsa ana karakter o gibi bir şey, yazarınız da o zaten :D)
O ZAMAN İYİ OKUMALAR BEBİŞLERİM, SİZLERİ ÇOK SEVİYO VE ÖPÜYORUUUUM!
Yazardan
Ege Atalanta ve diğer arkadaşları için artık o gün gelmişti. Takvimler 21 Şubat'ı göstermiş, sabah 10'da varmaları gereken otele gitmek için 8'de yola çıkmak zorunda oldukları için son yarım saat hazırlık yapıyorlardı:
"Ya bakın kızlar, her şeyi aldınız değil mi? Ben Mikolas Deniz ile her şeyi zaten ışınlattım ama siz bavullar bizde kalsın diye tutturunca korkmadım değil. Bir şeyi unutursanız geri dönemeyiz, yasakmış."
"Valla ben ve ikizim aldık gibi gözüküyor, kıyafet, diş fırçası, şarj istasyonu başkaaa, mayo falan alsa mıydık ya?"
"Kızlar ciddi misiniz? Tabii ki alın, bakmayı kış olduğuna kapalı havuzu ya da hamamı vardır illa oranın. Gidin hemen alın bari. Daphne sende durum ne?"
"Benim her şeyim tamam ya! Ben eminim kendimden."
"Valla dediğim gibi, Mikolas Deniz'im biz zaten bavulları yolladık otel odamıza ama yine de son kez kontrol edeli-"
"Ben ettim canım, milyon kez etmemize gerek yok. 4 günde 4 kere ettirdin zaten. Senin bu plancılık seni zorlamıyor mu ya? Ben 4 günde isyan ettim sen bir ömür geçiriyorsun, valla işin zor be canım..."
"Eh, madem beni seviyorsan sen de bir ömür bu deliyle geçireceksin. Ya da oturacaksın başkasını bul-"
"SUS BEĞW! ÖYLE BİR ŞEY YOK, BEN SENİNİM SEN BENİMSİN!" diyip Ege Atalanta'nın ağzını kapatmıştı. Bu cümleyi duymak bile ona eziyet oluyordu. Daha ilk kelimesinde bile irkilip onun ağzına bant yapıştırası ya da bir şeyler sokası geliyordu. Fesat değilseniz doğru anlarsınız.
Bu saçma olaydan sonra Ege Atalanta ve Mikolas Deniz uzanıp beraber bir şeyler bakarken kızlar da lâzım olan kıyafetlerini almaya gitmişlerdi. 10 dakika sonra geldiklerinde ise iki erkek oturmuş harıl hurul bir konuyu tartışıyorlardı:
"Mikolas sen valla delisin ha. Utanmadan bir de liste mi hazırladın?"
"Evet, napsaydım boş boş otursa mıydım?"
"Okey de, neden hepsi düet peki aw, kiminle yapacan bu düet-"
"Seninle?"
"Çocuklar noluyo da?" diyen Daphne ve kızlar garip garip bakınıyordu haliyle.
"Mikolas Deniz'ciğim. Hani şarkıları biliyorum ya. Ne yapmak istediğini çok iyi anlıyorum ama olmaz."
"Olay ne kanka anlatsana."
"Olay ne söyleyim Nigella'cığım. Olay Mikolas Deniz'in otele gitme ayağına oteldeki bir düğüne götürmesi."
"E ne güzel düğünde eğlenirdik-."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21. Hafta
Teen FictionVe giderken arkamdan bir laf duymuştum: "Sanırsam hayatıma yeni bir manyak kattım." Kendisi de bir manyak olan Ege Atalanta'nın 2100 yılında geçen aşklı meşkli, sübliminal mesajlı hikayesi karşınızda...