31- tekillik noktası

2.7K 146 36
                                    





Pulse- Ihsahn
Begging to bleed - 8 Graves              
It Takes a Lot To Know a Man - Damien Rice



"....
kara saten bir çarşafa
altın bir haç çiziyorum senin için.
yokluğunu böyle ifade edebilirim ancak.
..."

-Lale Müldür



YAPBOZMA





Bir savaş alanının dışında yenilmek kadar koyan bir şey varsa o da mağlubiyetin sana yaşattıklarıdır.

Bu bir savaştı ve ben onun topraklarından sınır dışı edilmiştim.

Dizlerimdeki kanı da titremeyi durduran da elleriymiş ve ben gidişiyle çok şey kaybetmişim.

Kelimeler yetersizdir, ben her şeyimi kaybettim.

O savaşı, ikimiz de kaybettik.

"Bir gün kocaman bir bahçeye sahip olmak istiyorum." Asır'ın içinde huzurlu olduğunu hissettiğim anlardan birindeydim. "Tanrı şahit daha önce hiç yaşlandığım zamanı hayal etmedim ama seninleyken... Düşünüyorum. Eğer yaşlanırsam nasıl bir hayat yaşıyor olacağım? Büyük bir bahçem olursa çiçek bakabilirim."

Bacaklarımın arasına ellerimi yerleştirip rahat bir pozisyon almıştım hamakta. O biraz ilerimde çiçekleri izliyor, dokunuyordu. İster istemez gülümsedim. "Ne zamandan beri bu kadar soft bir çocuksun?"

"Yirmi yaşıma az kaldığını fark ettiğimden beri," hafifçe güldü. "Yirmili yaşlarıma hazır değilim sanırım."

"Pek bir şey değişeceğini sanmıyorum." Dedim, sonra Asır çiçeklerin önünden kalktı.

"Pek çok şey değişebilir, akşam kızıllığı. Bilemeyiz."

Bana doğru geldiğini gördüğümde hevesle, "Mesela?" Diye sordum.

Tam önümde durdu, elleri hamağın iki yanını kavradı ve bana doğru eğilerek yüzümü izledi, dudağında bir kıvrım belirdiğinde gözleri yüzümün her köşesindeydi ve bu yeniden hislerimi hareketlendirmişti.

"Mesela, " üzerime doğru biraz daha eğildiğinde hedefinin dudaklarım olduğunu düşünmüştüm ama neredeyse öpüşecekken durmuştu. "Parmağına bir yüzük takabilirim."

Gözlerim irice açılırken, "Oha!" diyerek çıkışmıştım. Tepkim normaldi, bunu beklemiyordum.

Sonra gülmüş ve, "Ne?" Diye sormuştu. "Seni bırakacağımı düşünmüyorsun değil mi?"

Elim beyaz boynuna yerleşti. Krem rengi bol gömleğinin ilk birkaç düğmesi ilikli olmadığı için göğsüne kaydı gözüm. Sırıtıp yeniden gözlerine baktım. "Belki ben senden sıkılır, bırakırım..."

Bir anda ciddileştiğine şahit oldum. "Benden sıkılmana izin vermem. Bunun için her şeyi yaparım." Hamağın kenarlarındaki elleri ellerimi kavradı ve dudakları yavaşça dudaklarıma kapandı. Başını yana kırıp çenesini ileri iterken dili dilimle kavuştu. Ellerim ellerini sıkmaya başlarken üst dudağını emmeye ve karşılık vermeye başladım. Tutkulu, uzun öpücüklerinden biriydi. O öpücüklerin hepsi aklımı başımdan almaya yeminliydi.

Nefes nefese benden geri çekilirken, "Asla," diye tekrarladı. Ciğerlerimi oksijenle doyurmaya çabalarken gözlerindeki kararlılığı izliyordum. "Benden sıkılman mümkün değil. Bunun için yalvarabilirim sana."

"Hmmmm?"

Yeniden dudaklarıma asılacaktı ki kıkırdayarak yüzümü yana çevirdim ve hızlıca, "tamam tamam!" dedim. "Sadece şakaydı."

YAPBOZMA (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin