Ulaş sınıfına giderken ben kantine inip çilekli sütümü almıştım,merdivenleri yavaş yavaş çıkarken sütümü içiyordum.
Sınıfa girdiğimde Selin telefonuyla uğraşıyordu.daha,fazla kişi gelmemişti.
"Günaydınn."
Kafasını kaldırıp bana bakıp gülümsedi "Erken gelmek ve sen mi?"
"İnsan başta bir günaydın der ve evet benden beklenmiycek zamanlama ama benim yok yazılmayı göze alıp derse 10 dakika kala evden çıktığımı bilmedikleri için."
Kahkaha atıp telefonunu kapattı bende sıraya çantamı atıp yanına oturdum.
Tam birşey diyecekken telefonum çaldı. Annem arıyordu. Gülümseyip armayı yanıtladım.
"Alo,anne"
"Nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"İyiyiz iyiyiz Asya okul çıkışı eve gelir misin? Konuşmamız gereken bir konu var."
Gittikçe içimde sıkıntı oluşuyordu. İlk kez böyle soğuk bi konuşma geçiyordu aramızda.Ne konuşucaklardı ki.
"Birşey mi oldu? Ne konuşucaz ki?"
"Sen gel öyle konuşalım,görüşürüz."
Cevabımı beklemeden telefonu kapattı bu neydi şimdi "Bok kokusu"
Yanımda oturduğu için Selin'de duymuştu annemin söylediklerini.
"Bu neydi şimdi?"
Bilmiyorum der gibi omuzlarımı silktim. Ne olmuştu da böyle davranıyordu ki?
Kafamı dağıtmak için gülümsedi "Bizimkiler gelir birazdan.Ulaş sınıfa mı çıktı?"
"Evet arkadaşları çağırdı."
"Ben yokken ağlayan sınıfı güldürmeye geldim arkadaşlar bir hoşgeldin alırım." Umut'un sesiyle gülerek kapıya döndük.
Urazla birlikte sınıfa girip bize doğru ilerlerken Uraz Umut'a boş bakışlarını atıyordu.
Sınıftakilerde gülerken yanımıza gelip arka sıraya oturdular.
"Okulu asalım dedim diye trip yiyorum görüyor musunuz?"
Biz gülerken Uraz'a komik gelmemiş olmalı ki kaşlarını daha da çatıp"Bir kelime daha edersen ahirette ebenden yersin tribini."
"Kullanırım ben bunu notlara mı yazsam?Dur tekrar söylesene." Selin baya gaza gelip Uraz'ın tekrar etmesini beklerken üçümüzde ne saçmalıyorsun bakışlarımızı ona gönderiyorduk.
Telefonundan kafasını kaldırdığında bakışlarımızı fark edip ellerini kaldırdı"Ne,hoşuma gitti sadece Allah Allah."
Tam birşey söyliycekken okulun yeni gününde yine ilk kez gördüğüm bir hoca sınıfa girdi.
Maşallah maşallah okul değil manken ajansı mübarek boylu poslu hocaları bulup getirmişler. Yarın göbekli kel kafalı bir hocan çıkmazsa ben neyim. Yine seyfi olursun merak etme.
Bu sefer tek tanımayan biz değildik sanırım diğerleri de hocayı tanımaya çalışır gibi bakıyorlardı.
"Merhaba çocuklar ben yeni edebiyat hocanız Mert Taş 26 yaşındayım." Yalnız adam soyadı gibi taştı "Bu dönemi birlikte geçiricez,merak ettiğiniz soruları sorabilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek ailem mi?
Teen FictionGeçmişin yanlışı geleceğin doğrusunu etkiliyordu. Bir gün yanlışıyla,doğrusuyla senin olduğunu bildiğin hayatın gerçek olmaması, canları için her şeyini vereceğin kişilerin aslında hayatında bir yabancı olduğunu öğrendiğinde yaşadığın acı. Ve hayatı...