"Hadi bunlar daha küçük sizin işiniz ne de kavgaya giriyorsunuz oğlum?"
Küçülsünler de cebime girsinler dede.
Akın abi başını kaldırıp dedeme baktı. "Cidden mi dede?"
Babam elindeki buzu yanağına daha da bastırırken sessizce mırıldandı. "Keşke biraz daha vursaydım baba. Son yumruğu atamadım ya içimde kaldı."
Dedem kızgınca ona bakıp odada dolanmaya devam etti.
Kavga dedem sayesinde sonlanmıştı. Yüzümıze dahi bakmadan evi terk etmişlerdi ama Hakan denen adam giderken bunun bedelini ödeyeceğimizi söylemişti.
Bunun üstüne babam daha da sinirlenmişti ama çoktan arabalarına binip gitmişlerdi. Şimdi ise herkes kendini bir yere atmış dedemi dinliyorlardı.
Ama hiç biri pişman görünmüyordu. Lan ben burada çok masum kaldım.
Öyle oldu biraz.
"Hele sana ne demeli gelin. Kadının kafasını ısırmak nedir? Salonun her yerinde siyah saç var. "
Babaannem dedemin dedikleri üstüne ona yandan bir bakış atıp yan yana dizilmiş gelinlerine baktı. Ve gözleri annemin üstünde durdu "Aferin sana gelinim. Tü tü tü maşallah."
Seni yerim kadın.
Dedem kaşları çatık bir şekilde hepsine bakıp kafasını iki yana salladı ve salondan çıktı.
Ardından babaannem de ayağa kalkıp sehpadaki kremleri gösterdi. "Acıyan yerlerinize sürün iyi gelir. Hadi iyi geceler." dedi ve o da odadan çıktı.
Babam gözünü duvardan ayırmadan çatık kaşlarıyla duvara bakarken İlyas amcam salonda göz gezdirdi ve ayaklandı. "Saat geç oldu yatın hadi."
Amcam ve babam da onunla birlikte kalkarken annemler de ayağa kalktı. Babam yanıma gelip alnıma bir öpücük kondurdu. " Sen de yat güzelim. İyi geceler."
Bende onun yanaklarını öpüp "İyi geceler" diye mırıldandım.
Tek tek hepsi odadadan çıktı ve kuzen tayfa olarak kaldık.
Akın abi sinirle Araf abime baktı. "İzin verseydin de bende vursaydım Serdar piçine. Adama vurmak için elimi kaldırıyorum kendine çekip tekrar vuruyorsun."
"Elini kirletme diye izin vermedim kardeşim."
"Elimi kirletmekten zevk alırdım kardeşim."
Biz onların bu haline gülerken onlar devam ediyordu. Hepsinde tek tek gözlerimi gezdirdim. Çok bir şeyleri yoktu.
Polat'ın yanağı mosmor olmuştu. Baran abimin kaşı patlamıştı. Bora abinin alnında bir kızarıklık varken yanağında büyük bir çizik vardı. Akın abinin dudağı kanamıştı ama küçüktü. Demir ve Çağrının da yüzünde hafif kızarıklık vardı.
Araf abimin ise yüzünde tek bir çizik yoktu ama eli mosmordu. Artık adama nasıl vurduysa.
Biraz daha konuştuktan sonra herkes odadan çıktı ve Araf abimle ben baş başa kaldık. Düşünceli duruyordu. "Hayırdır yakışıklı?" Silkelenip bana baktı ve hafifçe gülümsedi.
"Bir şey yok bebeğim. Hadi biz de yatalım artık."
"Ben acıktım. Kendime bir şeyler hazırlayacağım sende ister misin?"
Bir iki saniye durdu boş boş etrafına baktı ve eli saçlarına gitti. "İstersen birlikte yapalım. Yani birlikte hazırlayalım."
Tereddütlüydü ama bu adımı beni gülümsetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek ailem mi?
Teen FictionGeçmişin yanlışı geleceğin doğrusunu etkiliyordu. Bir gün yanlışıyla,doğrusuyla senin olduğunu bildiğin hayatın gerçek olmaması, canları için her şeyini vereceğin kişilerin aslında hayatında bir yabancı olduğunu öğrendiğinde yaşadığın acı. Ve hayatı...