Hızlıca parka gelmiş ve kendimi banklardan birine atmıştım.Dirseklerimi dizime koyup ellerimle yüzümü kapattım.
Abimi özlemiştim,onun dizlerine yatıp sabaha kadar ona bütün dertlerimi anlattığım zamanları özlemiştim.
Boktan bi durumdaydım.Gözlerim kızarmış,az da olsa yaptığım makyaj akmıştı.Beyaz tenimin domates gibi kızardığına yemin edebilirdim.
Evet koca bir domates.
Bari şuan yapma.
Böyle bir durumda olan ben değil sensin.
Seni onların yerine koyup boğazlayarak öldürebilirim.
Tamam haklısın biz onlara haddini bildirebiliriz.Birlikte.
Aferin
Seyfi ile kavga ederken yanıma birinin oturduğunu hissettim.Kim olduğuna bakmak için başımı çevirdiğimde onu gördüğüme şaşırmıştım.Bana inanmışmıydı?
Araf ellerini çenesinin altına koymuş bana bakıyordu.Konudan bağımsız biri ona bu şekilde dururken aşırı tatlı durduğunu söylememişmiydi.
Ona döndüm yüzümde kuruyan ve gözümden akmaya hazır olan yaşlara baktığı anda gözleri buğulandı.Derin bir nefes alıp arkasına yaslandığında onu tekrar ederek bende arkama yaslandım.
Bir şey yapmak istiyor da yapamıyormuş gibi tedirgin duruyordu.Emin olmak için alacağım cevaptan korka korka bu soruyu sordum.
"Bana inan-"
Düşünmeden aceleyle lafımı kesti."Asla bana açıklama yapmak zorunda değilsin.Tabiki sana inanıyorum Asya.Onların aksine kardeşimin doğruyu söyleyeceğine inanıyorum."
"Teşekkür ederim. Bana bunları yaşatmadığın için."
Yüzümde ufak bir gülümseme oluşurken gözlerimdeki yaşlar patlamış musluk gibi akmaya başladı.Salak şeyler durmak bilmiyorlardı ki.
Gözlerimden akan yaşları gördüğünde hızla beni kendine çekip kolları arasına aldı hiç düşünmeden sarılmasına karşılık verip kollarımı boynuna sardım.
Karşılık vermemi beklemiyormuş gibi bir iki saniye duraklasa da kollarını daha da sıktı.
Ne kadar öyle durduk,gözlerimdeki yaşlar ne zaman durdu bilmiyordum ama ona sarılmak farklı hissettiriyordu.
Poyraz abimin,Baran abimin ve daha başka sevdiğim birçok kişinin kollarında huzur buluyordum.Ama onun kollarında onun kokusunu solurken çok başka hissetmiştim.Buna ne denirdi bilmiyordum ama bütün duyguları iliklerime kadar hissediyordum.
Ona sarılmak çok başkaydı.Ne bir annenin ne bir babanın ne de bir abinin şefkati gibiydi.Hepsinden uzak çok başkaydı.
Sonunda ayrıldığımızda ellerimi sımsıkı tutmuştu
Nadir gördüğüm gülüşlerinden çok farklı büsbüyük
gerçek bir gülümsemeyle bana bakıyordu.Gamzeleri fazla güzeldi.Keşke benim olsa.Umutsuz hayaller...Bende ona gülümseyip başımı omzuna koydum.Derin bir nefes aldığını işitmiştim.
"Ben,zor zamanlar geçirdim Asya.Herkesin bir zorluğu olmuştu.İrem yüzünden ama benimkiler farklıydı.Umutları yıkılan bir çocukla başladı benimki."
Anlatmasına gerek olmadığını söylemek için kafamı kaldıracaktım ama beni eliyle durdurdu."Bir daha bunları anlatabilir miyim bilmiyorum.Sadece dinle olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek ailem mi?
Teen FictionGeçmişin yanlışı geleceğin doğrusunu etkiliyordu. Bir gün yanlışıyla,doğrusuyla senin olduğunu bildiğin hayatın gerçek olmaması, canları için her şeyini vereceğin kişilerin aslında hayatında bir yabancı olduğunu öğrendiğinde yaşadığın acı. Ve hayatı...