Güzel Aşk (Tamamlandı)

36

Doğum günü pastasının kesilip dağıtılmasıyla müzik seside yükselmişti. Müzik sesinin yükselmesiyle de ortamda şenlenmişti.

Çiftler keyifle dans ediyor, ailenin en küçüğü Hayat da onlara eşlik ediyordu. Ferit ortada çılgınlar gibi eğlenen Hayat' ın elinden tutup onunla eğlenmeye başladı. Cansel de onları keyifle izledi.

Başak ile Nefes ise bebekler ile birlikte masada oturmuş sohbet ediyorlardı. Başak:

- Hayat, gecenin bir vakti seni ağlarken görmüş. Bana, sana biri bulup bulamayacağımı sordu. Seni mutlu edecek biri.

Nefes:

- Küçük kızıma da bak sen, benim mutluluğumu mu düşünür hale gelmiş.

- Abla o gün neden ağlıyordun?

- Öyle boş bir anıma denk geldi ablacığım.

- Abla, sen öylesine ağlamazsın.

Nefes, derin bir nefes alıp verdi.

- Başak... sanırım ben....

- Sen?

- Yeniden aşık olmaya başlıyorum.

Başak sevinçle:

- Abla bu çok güzel bir haber. (Şaşkınlıkla) Sen o gün bunun için mi ağladın?

- Sayılır. Asıl ağlama sebebim, ondan sonra yeniden aşık olmak. Sanki ona haksızlık etmiş gibi hissediyorum.

- Abla, saçmalama. Eniştem öleli yıllar oldu. Eminim senin mutlu olmanı isterdi.

- Benim bir kızım var Başak. Onun başka babayı kabul edeceğini düşünmüyorum.

- Hayat, senin mutlu olmanı istediği için hayatına birini almanı istiyor abla. Hayatına yeni girecek kişiye baba demesi onun için problem değil. Demese bile sadece sen mutlu ol istiyor. Görmüyor musun?

- Öyle mi diyorsun?

- Öyle tabiki. Karşısına geçip benim hayatımda biri var ve ben onunla çok mutluyum de. Eminim çok mutlu olacaktır.

- Alp iyi biri, birkaç kere vakit de geçirdik. Hatta bana evlenme teklifi bile etti.

- Ne? Ne zaman?

- Ağladığım gece.

- Bir dakika ya siz daha yeni tanışmıyor musunuz? Ne evlenme teklifi?

- O da eşini benimle aynı zamanda kaybetmiş, tabi o zaman onlar yeni evlilermiş. Karısının ölürken hamile olduğunu da öğrenince dünyası başına yıkılmış. Aradan yıllar geçsede bir şekilde toparlanmayı başarmış. Bir kez daha mutluluğa geç kalmamak için benimle ve kızımla, bir an önce hayat kurmak istiyor.

- Onun hikayesi de zormuş. Ama evlilik ikiniz içinde çok erken.

Nefes, Başak' ın ellerinden tuttu:

- Başak... ne kadar Hayat' ı kızı olarak kabul edeceğini söylesede, ben ona kendi canından bir çocuk vermek istiyorum.

- Abla, sen ona çoktan aşık olmuşsun. Yoksa bunu bu kadar kolay söylemezdin.

- Yaşım ilerliyor, adetim kesilmek üzere. Hayat da son zamanlarda kardeş istiyor. Böylece Hayat abla olurken, Alp de baba olur. Hazır, Hayat' ta mutlu olmamı istiyorken neden ona evet demeyeyim.

- Onun seni sevdiğine emin misin? Evi boş kalmasın diye bunu yapıyor olamaz mı?

- Alp, çok olgun bir erkek. Böyle çocuksu bir şeye kalkışacağını düşünmüyorum. Üstelik onun çocuklara bir bakışı var Başak. İçini eritir. O kadar güzel ve hasretle bakıyor ki.