Bölüm 15

485 28 9
                                    

15. BÖLÜM

Ayhan, kafasının içindeki yalanlar zincirine bir yenisini daha eklemek istemiyordu. Ama doğruyu da söyleyemezdi. Aklına ilk gelen kelimeler dilinden öylece dökülüverdi. En azından yalan sayılmazdı.

"Patronumla çıkıyor..."

Pınar aşırı bir tepkiyle, doğruldu. "Gerçekten mi, Hakan senin patronun mu?"

Ayhan serinkanlılığından taviz vermedi. "Evet" Kadının o günü hatırlamaması için, içinden dua ettiğini fark etti. Neden bu kadar önemsiyordu ki? Aralarında ciddi bir birlikteliğin başlaması imkânsızın ötesindeyken, neden bu kadar yalana gerek duyuyordu? Pınar'ın karşısında kendini kaybediyor, bir başkasıymış gibi davranıyordu. Bu doğru değildi.

"Demek keşifte Leyla'ya yardım edecektin... Anlaşılan Leyla'nın keşif anlayışı farklıymış..."

Yapılan ima, Pınar'ın sinirlerine dokunmuştu ama sesini çıkarmadı. Adam haklıydı, ne diyebilirdi ki? İçinden arkadaşına kızdı. En azından, durumu ona anlatabilirdi. Neden bir şey söylememişti ki?

"Sanırım onun yerine bugün ben çalışacağım."

"Hımmm, fedakârlık..."

"Leyla, işini aksatmazdı. Kesin senin patronun onun aklını çelmiştir."

Ayhan hızlıca yerinden doğrulurken, "Mademki, patronum yüzünden bütün yük sana kaldı, çok çalışman gerekiyor, o zaman sana yardım edeyim. Hadi başlayalım!" diyerek, kadına yolu gösterdi.

Aslında, Hakan'ın aklındakinin bu olmadığına emindi. İhracat yaparken reklama ihtiyaçları yoktu. Büyük bir firma olduklarını göz ardı edemese de, o kadar da büyük bir firma olmadıklarını biliyordu. Gün sonunda şirkete ne cevap vereceklerini merak etti. Kusura bakmayın, iki elemanınızı gün boyu alıkoyduk ama şirketiniz yurt dışında yeterince aktif değil. İhtiyaçlarımızı karşılayamaz, mı?

Ayhan kendi kendine düşünüp durmanın bir faydası olmayacağını anlayınca, ajansa verilecek cevabı Hakan'a bırakmayı tercih etti. Pınar'la zaman geçirmenin keyfini sürecekti.

Ajans daha önce herhangi bir tekstil firmasıyla çalışmamıştı. Pınar'ın da tekstille en yakın ilgisi, alışveriş mağazalarından ibaretken, Ayhan ona neyi, ne kadar anlatması gerektiğini kestiremiyordu. En baştan başlamaya karar verdi.

İlk olarak modelhaneyi gezdirdi. Dışardan alınan çizimlerin kalıplarının çıkarılması ve modellerin hazırlanmasının her aşamasını göstererek anlattı. Ardından kesimhaneye geçtiler. Kat kat pastalların, özel bir itinayla serilip, modelhaneden gelen kalıpları pastalın üzerine yerleştirilerek dikiş payı bırakılarak yapılan çizimini açıkladı. Kesim makinalarının kullanımını ve kesilen kumaşların dağılmadan imalathaneye geçiş evresini kısaca geçti.

Sonraki bölüme geçemeden, yemek paydosu başlamıştı. Elemanlarla birlikte yemekhanede yemek yiyip, kahveleri içmek için de Ayhan'ın odasına çıktılar.

Ayhan, ilk yemeklerinin daha nezih bir ortamda olmasını isterdi. Hatta isteğini bastıramayıp, Pınar'a dışarda yemeği de teklif etmişti fakat kadın işine odaklanınca, gözü dünyayı görmeyenlerdendi. Ayrıca çalışanlarla iç içe olmayı da seviyordu.

Yani kısacası, adam onu dışarda yemeğe ikna etmeyi başaramamıştı. İlk randevuları hastane, ikincisi ise kalabalık bir yemekhaneydi. Ayhan ister istemez, durum değerlendirmesi yaptı. Olurda bir birlikteliğe başlarlarsa; dünya üzerindeki çiftler arasında, romantizmden en uzak olanlar arasında yer alırlardı herhalde.

Mesai tekrar başladığında, Pınar hemen ayaklanmıştı. Ayhan bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Kadınla şahsi tek bir kelime bile konuşamıyordu. İş iş iş...

KOV BENİ YÜREĞİNDEN SEVGİLİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin