17. BÖLÜM
Leyla, uyandığında dayak yemiş gibi hissediyordu. Yatağına gidecek gücü kendinde bulamamış, kanepede kıvrılıp, kalmıştı.
Hayat çelişkilerle doluydu. Bir önceki günün güzelliğini, ardından da dün gece ki halini düşündü. İstikrarsız yaşantısının pişmanlıklarına, bir yenisi daha eklenmişti. Ne düşüneceğini, ne hissedeceğini bilemiyordu. Ya da nasıl davranması gerektiğini...
İstediği tek şey, sevgilisinin kollarında tüm geçmişini unutup, varlığının verdiği mutlulukta yitip gitmek, korkularından kurtulabilmekti. Ama ona koşmayacaktı, koşamazdı. Aksine uzak durmalı, onu da kendi yangınıyla yakmamalıydı.
Kanepede, başını ellerinin arasına almış, bundan sonra atacağı adımı düşünürken, aklını kaçıracağını düşünmeye başlamıştı.
Henüz saat çok erken olmasına rağmen, Pınar'ı aradı. Uyanmış olmasını diliyordu.
"Günaydın"
"Hayırdır bu saatte, bir sorun yoktur umarım."
"Sayılır... Şeyyy, iyi bir psikoloğa ihtiyacım var. Bunu ayarlayabilir misin?"
"Sorun ne?" Pınar'ın sesi artık daha net geliyordu. Konuşmanın seyri, uykusunu dağıtmış olmalıydı. "İyisin, değil mi? Lütfen bana iyi olduğunu söyle!"
Telaşlanma... İyi olmaya çalışıyorum. Ama bir an önce tedavi olmam gerekiyor, yoksa bunun üstesinden gelemeyeceğim."
"Tamam... Neyin var?"
"Çözümün sende olduğunu düşünseydim, senden randevu talep ederdim!"
Leyla'nın sert çıkışı, Pınar'a geçmiş günlerini hatırlattı. Artık korkmakta haklı olduğunu görebiliyordu. "Aslına bakarsan... Bir psikolog biliyorum. İstersen bugün için ayarlama yapabilirim."
"Hemen mi? Nasıl..."
Pınar derin bir nefes alıp, gerçeği olduğu gibi söylemeye başladı. "Tamam, itiraf ediyorum. Şu salakla çıktığın gece, kendime bir söz vermiştim. Sonraki gün bir arayışa girdim ve bu doktoru buldum. Tatlım kadının sayfasında binlerce yorum vardı ve hemen herkes çok memnundu. Ön görüşmeden de olumlu sonuç çıkınca, bende senin için bir randevu talep ettim. Senden habersiz yaptığım için üzgünüm ama bu gerekliydi."
Leyla şaşkınlıktan hiçbir şey söyleyemiyordu. Kendini toparlayıp arkadaşına, isteksizce çıkıştı. "Peki, seni küçük şeytan, beni oraya gitmeye nasıl ikna edeceğini düşünüyordun?"
"Ah tatlım, tek sorunumuz bu olsun. Seni ikna edebilirdim... İnanmıyor musun? Her neyse, bugün seni alacaktım zaten. Çok iyi denk geldi. Dört gibi hazır ol."
"Doktorun adı ne?"
"Ne yapacaksın? Araştırmak istiyorsan sen bilirsin ama randevu almanın zorluğundan yola çıkarak, kadının işinin ehli olduğunu söyleyebilirim. Yakın tarihe gün ayarlamak için oldukça cömert davranmak zorunda kaldığımı da belirtmeliyim."
"Tamam, tamam her neyse... Akşama hazır olurum."
İki tarafın telefonu da, neredeyse aynı zaman aralığında kapandı. Leyla, Pınar'ın yaptığına kafa patlatacak durumda değildi. Zaten iyi bile olmuştu. Aksi halde doktoru bugün bulsalar, en azından iki hafta sonraya randevu alabilirlerdi. Ona yine minnet borçluydu. Kendisini bu kadar yakından takip edip, boş vermediği, gerçek bir dost olduğu için...
Bir yığın düşünce daha doluşmuştu kafasına. Her şey karmakarışıktı, oturtamıyordu. Bir düşünceye bağımlı kalamıyor, aklı sürekli gelgitlerle sarsılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOV BENİ YÜREĞİNDEN SEVGİLİ (Tamamlandı)
RomansaDamak tadım eşsizdir benim Sen bilmezsin Menüyü her daim zengin tutarım Ruhumun ihtiyacına göre Yaparım tercihlerimi Sende seçkin menümde Ancak aperatif olursun!!! LEYLA Alabora edilmiş duygularımla, Çaresizlik yüklü b...