Bölüm 12

526 28 6
                                    

12. BÖLÜM

Hakan, sitenin araç girişi açılırken dikiz aynasından, onu takip etmekte olan arabaya baktı. Hemen arkasına yanaşmıştı.

Kapı açılınca, kendine ayrılan park yerine girdi. Arabadan inip, adamı misafir otoparkına yönlendirdi ve anahtarı nereye getirmesi gerektiğini söyledi. Kendi de arabanın yolcu tarafına geçip, sevgilisini kollarına aldı.

Kadını kucağına aldığında uyanır gibi olmuştu ama sonrasında hemen, başını tekrar adamın omuzuna yaslayıp uyumaya devam etti.

Hakan neden kadınla baş başa kalmaktan bu kadar çok korktuğunu sorgulamaya başlamıştı içinde. Onu seviyordu. Onunla birlikte olmak istiyordu, ki bu çok doğaldı. O zaman neden bu kadar büyük bir sorun haline getiriyordu ki, onunla birlikte olmayı?

Görmezden gelmeye çalıştığı, verdiği sözün zihninde ki her yankılanışı, onu gerçekleri görmeye zorluyordu. Bir söz vermişti ve onu tutmak zorundaydı. Ne pahasına olursa olsun.

Kendini kandırmaya çalışmayı bırakıp, gözünü tarayıcıya yasladı. Retina taraması sonucu kapının açıldığını belirten 'tık' sesiyle, kapıyı ayağıyla itip içeri girdi. Ve kollarındaki sevgilisini, üst kattaki misafir odalarından ilkine çıkardı. Aşağıdan gelen sesi duyunca, aceleyle kadını yatağın üzerine öylece bırakıp, aşağı döndü.

Görevliden anahtarları alıp ödemesini yaptıktan sonra, onu gönderdi. Kapıyı kapatıp, güvenlik sistemini devreye soktu. Sıkıntıyla iç çekip, tekrar kadının yanına döndü.

Hakan'ın sandığı kadar kolay bir gece olmayacaktı. Bu gerçek, odaya girdiği anda suratına tokat gibi çarpmıştı. Kadın bıraktığı yerde değildi. Kulağına gelen su şırıltısıyla, alnına bir şaplak attı. Ses, kendi yatak odasından geliyordu. Koşturarak odaya girdi. Haklıydı. Kadın uyanmıştı. Daha kötüsü, şu anda onun odasında ve odasındaki banyoda, duşta oluşuydu.

Kadının çıplak vücudunu zihninden uzaklaştırma gayretiyle, duştan sonra giyebileceği bir şeyler bulmaya çalıştı. Artık ona küçük gelen siyah bir penye ve bir şort çıkardı. Kadının bedenine daha uygun bir şeyler olmayışına içerledi.

Hazırladığı kıyafetleri yatağın üzerine bırakıp, aşağı indi. Leyla yatak odasından çıkmaya karar verene kadar, oraya dönmeyecekti. Riske girmeyi göze alamazdı.

Televizyonu açıp, saçma programları teker teker geçmeye başladı. Aklında Leyla'nın duştaki görüntüsü, burnunda hoş esansı tüterken, hiçbir şeye odaklanamıyordu. Sonunda televizyonun anlamsız sesini kapatıp, ayaklarını uzattı. Başını arkaya yaslayarak gözlerini yumup, kendini hayallere bıraktı.

Kanepenin üzerinde ki hareketlilik hissi, göz kapaklarını aralamasına neden olmuştu. Leyla bacaklarını kolluğa uzatıp, başını adamın bacağına koydu.

Hakan karşılaştığı ani yaklaşıma, başta nasıl tepki vereceğini bilemedi. Sonra doğal davranmaya karar verdi. Elini kadının omuzuna koyup, başparmağının ucuyla yanağını okşamaya başladı. Bir taraftan da söyleniyordu.

"Yorgunsun, neden uyumadın?"

"Sen neden buradasın?"

"Rahatsız etmek istemedim."

Leyla başını çevirip, onun gözlerine baktı. "Hadi uyuyalım..."

Hakan'ın mantığını bağlayan ipler kopma noktasına gelmişti. Ona hayır diyemezdi. Ama evet de diyemezdi. Şaşırıp kalmıştı.

Başını arkaya atıp, güldü. "Yanında yatmamı isteme..."

Kadın anlamazdan gelip, yanağını adamın bacağına iyice yerleştirdi. "Neden?"

KOV BENİ YÜREĞİNDEN SEVGİLİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin