Bölüm 16

460 27 0
                                    

16. BÖLÜM

Leyla, arabasını park ettiği sırada, izlendiğine dair bir hisse kapıldı. O da neydi öyle? Kafası karışmıştı. Biraz ileride biri vardı ve Leyla'ya bakıyordu.

Karanlığı siper edinmiş, kımıldamadan öylece duran kişinin kim olduğunu anlamaya çalıştı. Aralarında neredeyse yüz metre mesafe vardı. Duruşu Leyla'ya birini hatırlatmıştı fakat kim olduğunu çıkaramıyordu. Mağrur, kendinden emin... Ve korkutucu... Kimdi bu?

Aniden kapısının hemen yanında beliren köpek havlamamış olsa, belki de cesaret edip arabadan uzun bir süre inemeyecekti. Köpeğin aşırı ve ani tepkisiyle, korkuyla koltuğunda zıplamış, dikkatini hayvana yöneltmişti. Arabanın içinde güvende olduğunu hatırlayınca, bakışlarını yine, adamın durduğu yere çevirdi.

Yoktu. Gitmişti. Leyla, hayal gücünün ona bir oyun oynadığını düşünmeye başlamıştı ki, köpek arabanın yanından hızlıca uzaklaşmaya başladı.

Kadın bir süre boyunca, arabanın içinde kımıldamadan oturmaya devam etti. Neden endişelendiğini bilmiyordu. Dağılan düşüncelerini toparlayıp, hemen arabadan indi. Ve evinin yolunu tuttu.

Korkmasını gerektirecek bir neden yoktu. Yaşadığı mahallenin her sokağında, en az birkaç köpek olurdu sürekli. Peki, ya adam? Adam falan yoktu. Beyni, alışkın olmadığı mutluluğa tepki veriyor, ona oyun oynuyordu. Biliyordu. Bu bilincinin savunma yöntemiydi. Yirmi bir yaşındayken gitmeye başladığı psikoloğun öğrettiği bu teknik, hayatının geri kalanında onun kurtarıcısı olmuştu.

Asıl sorun, artık savunmaya ihtiyacı olmadığıydı. Mutlu olmak istiyor, bunu hak ettiğine inanıyordu. Mutluluğu bulmuşken, bilinçaltı oyunları yüzünden onu kaybetmek istemiyordu. Kendiyle olan savaşını kazanmak için, ne mümkünse yapmaya hazırdı. Aksi bir durum, geri dönüşü imkânsız bir kayıp olurdu. Bunu kaldıramazdı...

Apartman kapısından güvenle giriş yapınca, biraz önce yaşadıklarını zihninden silmeye odaklandı. Saçma korkularının yönlendirmelerine boyun eğmeyecek, Hakan'ın verdiği mutluluğu gölgelemesine izin vermeyecekti.

Leyla kapıdan içeri girer girmez ayakkabılarını çıkarıp, boş bir çuval gibi kendini kanepenin üzerine bıraktı. Mükemmel bir gecenin ardından, aynı kalitede bir gün geçirmişti.

Sarhoş olsa, bu kadar güzel bir duygu haline giremezdi. Günün özeti zihnine doluyor, aynı mutluluğu tekrar tekrar yaşatıyordu. Gülümseyerek tepki verdi, Hakan'la dolup taşan anılarına. Hiç olmadık bir şekilde başlayan tanışmalarının, böylesine güzel ve masum bir birlikteliği doğuracağını asla tahmin edemezdi. Oysa başta ne kadar da tepkiliydi.

Tatlı hatıralarının arasına sızan kötü düşünceleri fark edince, onları hemen bloke edip, yeniden huzur dolu anların içinde kaybolmaya odakladı zihnini.

Gün boyunca yaptıklarını düşündü sırasıyla. Aslında öyle kaile alınacak şeyler yapmamışlardı. Basit ama huzur dolu bir zaman geçirmişlerdi. Aynı evin içinde, zıtlaşmadan, terslenmeden, uyum içinde... Hatta öyle ki bir an, onunla aynı evin içinde yıllarca yaşamanın hayaline bile kapılmıştı.

Leyla, tüm beceriksizliğiyle kahve pişirmiş, verandada karşılıklı içmişlerdi. Baharın ılık rüzgârında saatlerce sohbet edip, birbirleri hakkında bilmedikleri bir sürü şey sorup öğrenmişlerdi.

Tekrar seviştikleri anı anımsadı Leyla. Mahcup bir tebessümle karşılık verdi, anısının hissettirdiklerine. Karnının içindeki gıdıklanmaları dinledi bir süre. Hakan'ı düşünmenin verdiği heyecanı sevmişti. Onunla paylaştıklarının samimiyetini...

KOV BENİ YÜREĞİNDEN SEVGİLİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin