Bölüm 13

497 28 4
                                    

13. BÖLÜM

Sabah'ın ilk ışıkları güneşliği delip geçerken, Hakan gözlerini araladı. Uyuyabildiğine inanamıyordu. Saatler süren mücadeleyi sonunda kaybeden bedeni, nihayet sabaha karşı yorgun düşmüştü.

Leyla'nın kolunu göğsünden yavaşça kaldırıp, yan tarafa koydu ve usulca yataktan kalktı. Gözleri yanıyordu. Saate baktı, yedi otuz olmuştu. Telefonunu kapıp, aşağı indi.

Sistem telefonundan görevliyi arayıp, kahvaltı hazırlayabilecek bir kadın göndermelerini söyledi. Site dâhilinde çalışan personellerden birinin eşi gelebilir diye düşünmüştü. Öyle de oldu. Beş dakika geçmeden, kapı tıkladı. Sesin sevgilisini uyandırmasından çekinerek, aceleyle kapıyı açtı.

"Hoş geldiniz. Sadece Kahvaltı hazırlanacak, iki kişilik... Mutfak şurası!"

Kadın hiç tepki göstermeden mutfağa gitti. Sabahın köründe işe koşulduğu için mutsuz olabilirdi. Belki de her zamanki haliydi. Hakan bilemiyordu. Kadınla daha önce hiç karşılaşmadığı düşünülürse, bilmesi de mümkün değildi.

Geniş salona geçip, kanepeye oturdu. Cep telefonundan asistanını arayıp, sevgilisinin ve çalıştığı şirketin adını not ettirdi. Leyla'nın, kendi şirketlerinde bütün gün sürecek bir tanıtıma katılması gerektiğini karşı tarafa bildirmesini istedi. Asistan itiraza dair bir şeyler gevelemeye başladığında, Hakan sinirlerine hâkim olmaya çalışıyordu. Bu kızın işgüzarlığı asabını bozuyordu.

"Sadece sana söyleneni yapmaya başlasan iyi edersin, yoksa Ayhan'ın tavsiyesini görmezden geleceğim. Bu sana son uyarım!"

Kız patronuna sessizlikle karşılık verdi. Herhangi bir cevap alamayacağını anlayan Hakan, öfkeyle aramayı sonlandırdı. Kimlerle uğraşıyordu böyle? Ayhan neden bu kızı getirmişti ki, idare edemiyordu işte, zorla değil ya... İşe çok ihtiyacı varsa, başka bir departmana yerleştirebilirlerdi. Niye ille de, idari katta olmak zorundaydı?

Leyla'nın çalıştığı şirket, reklam ağırlıklı bir ajanstı. Ancak Leyla bir reklamcı değildi. O, halkla ilişkiler uzmanlarının en güzeliydi. Aslında Hakan'ın gözünden bakıldığında,  sevgilisi sorgusuz dünyanın en güzel kadınıydı.

Mutfaktan gelen tıkırtılar, adamın ana dönmesini sağlamıştı. Evinde dolaşan yabancıların varlığını bilmek, onu huzursuz ediyordu. Ancak başka alternatifi yoktu. Leyla'nın onu terk etmek isteyeceği aşikârdı. Bu şekilde kendine bir nebze olsun şans yaratabilirdi. Onu bırakıp gitmeye kıyamamasını ummaktan başka, elinden bir şey gelmiyordu.

Duş almak için ayağa kalktığında, kapının tıkladığını duydu. Gelenlerin zile basmamayı düşünmeleri çok hoştu, ama kimin geldiğini anlayamadı. Bugünlük başka bir ziyaretçi beklemiyordu.

Hakan kapıyı açmaya yeltendiğinde, kadın mutfaktan çıkıp ondan önce koştu. Gelen kişi site tedarikçisiydi, diğer bir deyişle kapıcı. Elindeki iki poşet dolusu malzemeyi, kahvaltıyı hazırlayan kadına uzattı ve kapı önünde fazla oyalanmadan dönüp gitti.

Kadın hiçbir şey olmamış gibi, poşetleri mutfağa götürürken, fişi sehpanın üzerine bıraktı. Gerçekten tuhaf bir kadındı. Hakan'la konuşmak bir yana, onun yüzüne bile bakmıyordu.

Adam, kendisi için bırakıldığını düşündüğü fişe göz attı. Bunu kadın gitmeden önce halledebilirdi. Fişi yerine bırakıp, duş almak için misafir odalarından birine çıktı. Su sesiyle, Leyla'nın güzel uykusunu bölmek istemezdi. Hızlıca bir duş alıp, çıktı. Odasına gidip, sessizce giyindi. Saçını havluyla kurutup, cüzdanıyla birlikte aşağı indi. Kahvaltı sofrası hazır görünüyordu.

KOV BENİ YÜREĞİNDEN SEVGİLİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin