8.Bölüm

14.3K 820 96
                                    

Ne yapıyoruz? Az çok demeden yorum yapmayı unutmuyoruz 🥺💓

İyi Okumalar♡

Uzun süredir oturduğum ve artık canımı acıtmaya başlayan sandalyeden kalktım.

Sessizce balkondan içeriye girip üst kata odama geldim. Önce yatağıma oturdum. Hiç bir şey yapmadan öylece oturdum. Geceden beri hiç uyuyamış olmanın verdiği bir ağırlık vardı üzerimde. Ayrıca geceden beri beni uyutmayan şeyin ayrı bir ağırlığı vardı.

Kafam sersem gibiydi. içimde büyük bir yük vardı. Her sene bu gün olduğu gibi...

Aslında o yük, o ağırlık hep vardı içimde. Ama bu gün daha bir belli ediyordu sanki kendini.

Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Dolabımdan siyah kot pantolon ve siyah tişört aldım. Hızlıca üzerimde ki pijamaları çıkartıp onları giydikten sonra odadan çıkmadan, sandalyenin üzerinde duran siyah kapşonlu hırkayı da aldım.

Sessiz ve küçük adımlarla evden çıktıktan sonra yürümeye başladım.

Güneş daha yeni doğmuştu. Havada hala geceden kalma bir esinti vardı. Bu da insanın içini ürpertiyordu.

Her zaman köşede duran çiçekçinin önüne gelince durdum. Bir kaç çiçeğe baktıktan sonra satan kadına döndüm. "İki buket gül alabilir miyim?"

Kadın hızlıca buketleri hazırladıktan sonra bana uzattı. Çiçekleri aldıktan sonra evden çıkmadan cebime attığım parayı kadına uzattım.

"Üstü kalsın."

Tekrardan yürümeye başladım. Yürdükçe daha çok hüzün çökmüştü sanki içime.

Yılın bu günü öyle kasvetli oluyordu ki. Çiçekler solmuş, yazın ilk günleri olmasına rağmen tekrardan kış gelmiş gibi. Hava bile daha bir karanlık, güneş doğana kadar oturmama, güneşin doğuşunu görmeme rağmen sanki gün hiç aydınlanmıyormuş gibiydi...

Mezarlığa girince adımlarımı dahada hızlandırdım. Tanıdık yolları hızlı hızlı yürüdükten sonra anneme gelmiştim.

"Anne." Dedim gülümseyerek. "Ben geldim."

Mermer mezarın yanına oturup elimde ki buketlerden birini annemin mezarına bıraktım.

"Özür dilerim uzun süredir gelmiyorum. Her şey o kadar karışık ki anne, sen olsan böyle olmazdı belki. Kafam karışsa sana gelirdim. Sen yardım ederdin bana. Doğru yolu gösterirdin. Merak etme, babam bizimle çok ilgileniyor. Kocaman olduk hala daha ufacık çocukmuşuz gibi ilgileniyor ama sen olsan daha güzel olurdu."

Göz yaşlarım yavaş yavaş gözlerimden aşağıya doğru süzülmeye başlamıştı.

"Seni çok özlüyoruz anne. Tan pek belli etmiyor. Ama o da çok özlüyor. Babam zaten hala seninle anne. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, hep seninle olacak."

Şehreküstü | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin