48 Bölüm: Şah Ve Mat

25 1 0
                                    

Sorgu odasındaki ışıkların yüzüme vurması dışında sorun yoktu. Gözlerimi alan ışığın çin işkencesi gibi gelmesi hiç hoş değildi. Uzun sürelerdir gelmediğim o
4 duvarlı odanın içinde şimdi etrafı kesiyordum. Beyaz kapının açılmasıyla 40'lı yaşlarda, esmer, uzun sakallı sivil bir adam girmişti.
Karşımdaki sandalyeyi çekip ceketini düzelterek oturdu.

"Evet Baran İkilem senden başlayalım olayların örgüsüne." dedi.

Elindeki dosyayı masaya bırakarak kesik olarak gidip gelen ışıkta yüzüme odaklanmaya çalışıyordu.
Dosyanın sayfalarını açarak mavi kalemini eline aldı.

"Baran seninle bu konuşmayı yapmazsak bugünün soğuk bir nezarethanede geçebilir." dedi ve kalemini oynattı.

Gerildiğim dakikalarda cevap vermek istemiyordum. Avukatımın gelmesini beklersem, olayları anlatmam ve tekrar sorguya alınmam gerekecekti. Boğazımı temizleyerek derin bir nefes aldım.

"Ne istediğinizle ilgilenmiyorum." dedim ve kollarımı geriye attım.

Bir kaç kural vardı. Suçsuz bir insanın davranışları nasıl olurdu? Bunların hepsini dikkat çekmeden senelerce yapabilmiştim. Dik oturduğum ve az hareket yaptığım doğruydu. Kollarım iki yana açık rahat bir pozisyondaydım. Dikkatli davranıp, kibar konuşmaya çalışıyordum. Genelde dediklerim doğruya inandırıcı olurdu. Göz kontağımız ve açık ifadelerle senelerce tüm girdiğim görüşmelerde yaptığım suçluluğu avukatlarım ve kendi bildiklerimle belli etmeden çıkabilmiştim.

"Baran işimizi zorlaştırmana gerek yok. Üç bir yanda seni kameralar izliyor. Ses kayıtları ve bir çok dosya önümde zaten artık başlayalım." dedi.

Göz kontağını bozmadan rahatça onu dinliyordum.

"Cinayet suçuyla karşı karşıyayız Baran. Biliyoruz ki öldürme, şahıslara karşı işlenen suçların en önemlisidir.
Kaya Ata'nın ölümü; Kaza, intihar ya da cinayet mi diye araştırılması yapıldı." dedi, esmer adam. Hemen arkasından, "Etrafta bulduğumuz delilleri, ilgili yere gönderdik. Bu delillerin bize ulaşması yaklaşık, senin dün eve dönüşünden bu sabah buraya gelişine kadar elimize ulaştı." dedi.

Dosyayı incelerken gerilmeden hareket etmeye çalıştım. "Olayın benimle ilgisi tam olarak neresi?" dedim.

Adam, "Orasını ben değil sen bileceksin. Her soruşturmamızda olduğu gibi 5N1K yapacağız. Sonrasında senin ifadeni alıp serbest kalmana karar vereceğiz." dedi. Kafamı onaylarcasına sallayarak adamı can kulağıyla dinledim. Kaya'yı öldürmemden sadece bir gün geçmişti. Hatta bir günden daha az bir süreydi.

"Öncelikle Baran, Kaya Ata dün saat, 01:00-02:00 civarı yaşanan mekan baskınında olay nasıl gerçekleşti?" dedi.

Adamın gözlerine bakarak, "Bir organizasyon için davet edildiğimiz mekana gittik. Orada karşılıklı hisse alıp verişine girdiğimizden dolayı işleri bir bahise bağladık. Fakat Kaya benimle çelişerek konuştuğu için yaptığımız bahisi kazanmasıyla silahlarını bana doğrulttu. Silahlarını indirmesi gerektiğini olayın sadece hisse üzerine kurulu olup istediği hisseleri karşılayacağımı söyledim. Kaya yaptığı bahisteki yalancılığın orta çıkmasıyla beraber, yanımda olan senelerce çalıştığım Fuat Çakmak'a silah doğrultarak bacağından yaraladı. Oradan çıkmamız uzun zamanımızı almıştı." dedim ve boğazım kurumuştu. Çok işlevseldim.

Adam dikkatlice dediklerimi not alarak camın arkasında olan adama seslendi. "Buraya bir bardak su alalım." dedi.

Boğazımın kuruduğunu anlayıp suyu söylemesine şaşırmıştım. Gerçekten fazlasıyla dikkatliydiler. Dışarıdaki görevli suyu odaya bırakıp çıkmıştı. Suyu önüme koyan esmer adam içmemi bekledi. Kafama dikmemden sonra tekrar göz teması kurmuştuk.

Kelebek ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin