18 Bölüm:

81 9 2
                                    

Aradan saatler geçmişti. Uyumuş ve uykumdan uyanmış durumdaydım. Gecenin 03:12'sinde oturmuş mesajlaşıyordum.

Fırat'la yarım saattir, kahkaha balonu olmuştuk. Yaşadığı olayları anlatırken, oldukça eğlenmişti. Aynı şekilde ben de.

Fırat 4 dakikadır aktif olmadığı için başka şeylere bakmaya başladım. O sırada Aslı'nın bana yazdığını unutmuştum. Uyanalı 40 dakikada olsa, aklıma şimdi gelebilmişti.

"Baran ben Giresun'a geldim."

"Bugün çok güzeldi. Seninle saatlerce beraber olmak, sana dokunabilmek, seni hissedebilmek, her şey mükemmeldi."

"Hey Baran orada mısın?"

"Senin kokun üzerimde kalmış. Üzerimdekileri çıkarmaya kıyamadım."

"Baran seni merak etmeye başladım. Neredesin?"

Aslı'nın mesajlarını okuyup, ona cevap vermek istedim. Bu kadar sıkboğaza ne gerek vardı? Haber vermeleri anlarım. Ancak bu kadar neredesin, ne yaptın, nereye kayboldun gibi mesajlara gerek yoktu.

"Uyuyordum. Uyku tutmayınca da uyandım. Dışarıdaydım, önemli bir şey yok." yazıp, gönderdim.

Yatağıma uzanmış, takipçilerimin yazdığı mesajları okurken 13 dakikanın ardından, Aslı mesaj atabilmişti.

"Baran çok özledim seni." yazmıştı.

Benden hoşlandığı kesindi. Cesaretle bunları yazması, beni şaşırtıyordu. Ben buna engel olamazsam kim olabilirdi? Ben Aslı'ya karşı duygular beslemiyordum. Onun gibi birisiyle de olamazdım. Ne yapmam gerektiğini bile bilmiyordum.

"Kendini kaptırma istersen. Bu şekilde konuşman da hoşuma gitmiyor. Ne de olsa aramızda bir şey yok. Her sarılıp, öptüğüme duygu beslemiyorum." yazmıştım.

Sert bir mesaj olmuştu. Ben zaten sakin birisi değildim. Ona gösterdiğim iyi niyetti. Sevgi güzel bir şey olabilirdi, fakat benim sevmediğimle değil.

Aslı mesajımı okuyup 3 dakika boyunca cevap vermedi. Aktiflikten çıkmıştı. Ben de eskiden takıldığım bir kızla mesajlaşıyordum. 2 dakika sonra Aslı'nın mesajı düştü.

Aradan 5 dakika geçmişti. Konuştuğum kıza görüldü atıp, Aslı'nın mesajına bakmak için sohbetine girdim.

"Seni bilmiyorum. Benim sana karşı duygularım oluştu. Hayatımda kimsenin gözlerine bu denli bakmamıştım. Gözlerinin maviliğinde boğulmak istercesine, seni istiyorum." yazmıştı.

Aslı'nın mesajını okur, okumaz onu hemen aradım. Sinirlenmiştim. Üstüne üstün bana hâlâ böyle konuşmaya devam ediyordu. Böyle devam ederse, bana daha çok bağlanacaktı. Benim istediğim, hayal ettiğim, düşlediğim bir ilişki bu değildi. Ben soğuk biriydim. Bu kız çok narindi. Eğer ki benimle beraber olursa: onu kesinlikle üzerdim. Ben sevemeyeceğimden de emindim. Neden öptüm, bunu neden yaptım bilmiyorum. Tek bildiğim: Aslı'nın benlik birisi olmaması.

Telefon bir kaç kez çalmıştı. Kısa sürede açıldığında, ağlamaklı bir ses geliyordu. Bu durum beni fazlasıyla germişti. Balkona çıkarak, konuşmaya başladım.

"Aslı iyi misin?" dedim.

Aslı, "Nasıl iyi olabilirim? İmkansız birine karşı duygu besliyorum. Nasıl iyi olmamı bekliyorsun?"

Kelebek ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin