Güneşin perdelerden sızıp odanın içine girdiği bir sabahta uyanmış etrafı yoklamıştım. Telefonum dün geceden beri susmamış bildirimden kafayı yemişti. Kafamı geriye yaslayarak telefonumu ufak komodinin üzerinden çektim. Mesajlara baktığımda Instagram bildirimlerinden yaklaşık binlerce vardı. Mesajlarla ilgilenmeden çarşafı üzerimden iterek ayağa kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inecektim.
Aşağı inmek için yeltendiğimde kapının açılma sesini duyduğum gibi hızla kalktım. İpek'in annesi dış kapıyı açmış bavulu kapının önüne koymuş bekliyordu.
"Günaydın, nasılsınız?" dedim, gözlerimden uykular düşercesine.
İrem Hanım bakışlarını bana çevirdi. "Günaydın Baran biz de tam çıkıyorduk." dedi. Damarlarım sertleşti. "İpek haber vermemişti." dedim. Canım sıkılmıştı.
"Seni uyandırmak istememiştir oğlum." dedi.
İpek bahçeden gelip eve girdi. Annesiyle benim konuştuğumu görüp yanımıza geldi.
"Baran uyanmışsın," dedi İpek.
"Evet sen de gidiyormuşsun." dedim. Benim ne demek istediğimi iyi anlamıştı.
İpek yüzünü astı. Annesinden müsaade isteyip ileriye doğru ilerledik. "Baran babamı biliyorsun seni görmek dahi istemiyor." dedi İpek. Yumruğumu iyicene sıkmıştım. "Ne yani ben senin babana çok mu meraklıyım ne kastediyorsun sen?" dedim. Babası eve girdiğinde yanımıza yanaştı. Elini uzattığında elini tutmak için uzandım.
"Teşekkürler evinde ağırladığın için oğlum kendine dikkat et." dedi babası. Benden nefret edeceği hiç bir şey yapmamıştım fakat anlamamakta kıttı. Onun kızını kurtaran da bendim, koruyanda bendim.
"Ne demek boynumuzun borcudur." dedim. İçimdeki nefreti dışarı püskürtmemem gerektiğini biliyordum. Sakin kalmalıydım. Babası İpek'i kolundan tutarak dışarı çıkarmaya çalıştığında sinirlenmiştim.
"Barış Bey bir dakika müsaade edin bize." dedim.
İpek'i sağ taraftaki lavabonun oraya çektim. Dudaklarını dudaklarıma değdirdim. Nefesimi hissetmesine, nefesini hissetmeme izin verdi. Saçlarının her telinde parmaklarımı gezdirip çenesini tuttum.
"Bana ait olman için ne gerekiyorsa yapacağım." dedim.
İpek ufak bir kahkaha attı. Kahkahası yoğunlaşıp buruk bir gülümsemeyle yüzüme baktı.
"Bunun için benimle evlenmen ve bir ömür boyu gelecek kurman gerektiğini biliyorsun değil mi?" dedi.
Bileğimi ovuşturdum. "Fikirlerini kendine sakla küçük kız." dedim ve burnuna işaret parmağımla dokundum.
"Senden ayrılmak istemiyorum. Yaşayamadığım bir çok duygu var." dedi İpek. Saçlarını okşadığımda, "Senin yanına geleceğim en kısa sürede merak etme." dedim.
İpek'in babasının sesiyle uzaklaştım. İpek ellerini yüzümden çekerek yanımdan ayrıldığında kelebeği ellerimden bırakmış gibiydim. Kapıya onları uğurlamak için çıktığımda babası ve annesi son kez teşekkür ettiler. Babasının çağırdığı özel korsan taksi evimin önünde duruyordu. İpek arka koltuğa oturduğunda ev terliklerimle, İpek'i arabanın camından izlemeye başladım. Gözümden bir yaş akar gibi olduğunda alel acele yüzümü temizledim. Yüzüme güzel bir gülüş yerleştiğinde onlara el salladım. Korsan dönüş yaparak evin önünden ayrıldığında bir ayağım ileri gitmişti. Gitse de yakalayamazdım.
İpek'ler görüş açımdan çıktığında açık kapıdan içeri girdim. Üçlü koltuklardan birine oturmadan masanın üzerinde kalan son dalı yakmak için masadan çakmağı aldım. Sinirimin bozukluğu ne içindi hiç bir fikrim yoktu. Bu zamana kadar onca kızı kukla olarak görmüştüm. Şimdiye bakarsak hiç birisinden eser yoktu. İpek çok farklıydı. Ona boş hissedemeyeceğim kadar farklıydı. Normal hayat şartlarında tanışsak belkide yüzüne dahi bakmayacağım bir kızı: Tesadüfen gördüğümden ve saçmalıklardan oluşan bir muhabbetle buraya geleceğimizi asla tahmin edemezdim. İçimdeki o otoriter ve sert kişiliği yıkmayı beceriyordu. Ne hissettiğimi tam olarak bilmiyor sadece emin olmaya çalışıyordum. Artık kelebeği benimsemek biraz zordu. Anca önümüzü bir birliktelik açardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/297308099-288-k427726.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek ve Aşk
JugendliteraturGörmek istiyordum. Sadece sevebilmek istiyordu. Her şeyi unutup sana gelmek istiyordum. Koşmak istiyordum, çocuk olmak istiyordum. Ben senin için, bir olmak için, savaş vermek istiyordum. Mesafelere rağmen seni istiyordum. Tüm sorunlarımı çözebilmek...