"Hyunjin'in yarası çok kötü," diye mırıldanan Changbin, kendisine endişeyle bakan Jisung'a kısa bir bakış atmış ve hemşireyi bulmaları gerektiğini anlatmaya çalışmıştı. Toz yaratıkların kullandığı bıçağın veya kılıcın yarası nedense kapanmak bilmiyordu ve bu Changbin'i delicesine korkutuyordu.
Changbin'in elindeki yarada kapanmamıştı hala fakst ne acısını hissediyordu ne de önceki gibi fazla kanaması vardı.
Hyunjin'in yarası, küçük ama derin bir yaraydı ve Changbin kanamasını durduramamıştı bile. Lanet çarşafların bir işe yaradığı yoktu. Hyunjin sayesinde de kanlı çarşafları Seungmin'e göstermemek için büyük bir çaba sarf etmişti. Tanrım, neden böyle şeylerle uğraşmak zorununda kalıyordu hep? Neden aptal Hyunjin'i dinleyerek Seungmin'e bir şey anlatmıyordu ki? Ona her şeyi anlatması gerekiyordu.
"Ne yapacağız?" Jisung elindeki su silahını doldurup yanlarında bekleyen Yunho'ya uzatırken Changbin'in gibi sessizce konuşmuş ve merakla kendilerine bakan, neler döndüğünü öğrenmeye çalışan Yunho'yu kovmuştu. O öğrenirse herkes öğrenmiş olurdu sonuçta ve bu ikilinin istediği en son şeydi. Hyunjin'in çenesini çekemezlerdi.
"Ya revire gidip malzeme alacağız ya da hemşireyi bulacağız." Derin bir iç çekti Changbin. Revirden alınan malzemelerin de bir işe yarayacağını düşünmüyordu açıkçası fakat denemeleri gerekiyordu.
Bakışları Hyunjin'i bulurken dudakları büzüldü Jisung'un. Onun için üzülüyordu. Changbin'in de ondan bir farkı yoktu oysaki.
Seungmin'in her şeyden habersiz bir şekilde Hyunjin ile ilgileniyor ve yaz ayları yaptıkları su savaşlarından bahsedip duruyordu. Hyunjin ise Seungmin'den yarasını saklamak için çabalıyor ve dediği şeylerle gülüp duruyordu.
Doldurduğu diğer silahı Changbin'e doğru uzatırken tekrardan önüne dönüp son silahı doldurmaya başladı. Şu an bunu düşünmek istemiyordu. Hemşireyi bulup revirden birkaç malzeme alıp Hyunjin'i iyileştireceklerdi. Buna inanıyordu.
Musluğu kapatıp diğerlerinin yanına ilerlerken Seungmin, Jisung'un yanına ilerleyip Hyunjin'i Changbin ile yalnız bırakmıştı.
"Kütüphaneye mi gideceksin," diye mırıldanan Seungmin, Jisung ile birlikte gideceğini belirtirken Jisung kafasını sallayarak onaylamıştı onu. Jeongin'i bulması gerekiyordu. Bu kılıçların yaralarının kapanmadığını fark etmeleri onu daha çok endişelendirmişti. Ya onlara bir şey olduysa...
"Changbin ile birlikte." Kaşlarını çattı Seungmin. Ne ara Changbin ile bu kadar yakın olmuştu ki? Neden kendisini istemediğini belirtmişti ya da? Sürekli Hyunjin ile gezdiği için miydi bu tavrı? İyi de o da Jeongin ile vakit geçiriyordu ve Seungmin aklına bile gelmiyordu doğru düzgün. Bu konu için trip atması gereken kişi Seungmin değil miydi yahu?
"Sende Hyunjin ile birlikte revire git."
"Neden?" Revire gitme nedeni de neyin nesiydi? Ormana giden San ve Mia'yı bulmak için okuldan çıkmayı planlıyordu Seungmin ve Jisung tüm planını bozacakmış gibi görünüyordu. Onlarında başı dertte olmalıydı ki, ormanın birçok yerinde göl vardı. Yardım gelene kadar orada bekleyebilirlerdi. Tabii önce Bay Jung'a onların okuldan kaçtığını söylemesi gerekiyordu.
"Seungmin, yaralılar var."
Gözlerini etrafında gezdirdi Seungmin. Buraya geldiğinden beridir yalnızca bir yaralı görmüştü. O da öğretmenlerden biriydi ve Bay Jung, ecza dolabını boşaltarak yarasını iyileştirmeye çalışmıştı. Bildiği kadarıyla başka yaralı da yoktu. Bu yüzden Jisung'un kendisini revire gönderme sebebini anlayamıyordu.
"Etrafta yaralı göremiyorum Jisung."
Dudağını dişlerinin arasına aldı Jisung. Ona her şeyi anlatmayı istiyordu fakat bunu Hyunjin'in yapması gerektiğini kendi kendine söyleyip sessizliğe bürünüyordu. Hyunjin'in neden anlatmak istemediğini de anlamış değildi. Changbin ona bu konu için kızmış olmasına rağmen Hyunjin bunu Seungmin'in öğrenmemesi gerektiğini net bir şekilde dile getirmişti. Ah bir de büyük bir özgüvenle Changbin'i tehdit etmişti ve Changbin, Hyunjin yaralı olmasaydı kesinlikle döverdi onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards/ Stray Kids
Teen FictionMasallarda okuduğunuz ve filmlerde izlediğiniz kötü veya iyi fark etmeyen karakterlerin çocukları, aynı okula gitseydiler ne olurdu?