🃏
Selam!Nasılsınız?
Ben çok iyiyim öncelikle. Bu bölüm geç geldi. Hepinize iyi okumalar diliyorum. Oy kullanmayı unutmayın..
Acı çekmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum. Hak etmek için bir neden olmalı. Hayatımda ilk defa bu kadar büyük bir acı duydum. Gözlerimin içinde ki acı fark edilirdi. Gözlerim kapalı ama herkesi duyabiliyordum. Hissettiğim acıyı yine yaşamak kötü bir şey. Vücudumu hissedemiyorum. Her yerimde ağrı var. Ağlamak istiyorum ama hareket edemiyorum. Ayaklarımın uyuşukluğu geçmiyordu. Nefeslerim düzensizdi. Ellerimi hissedemiyorum. Göz kapaklarımda ağrı vardı. Sanki birisi baskı uyguluyordu gözlerime.Yine bir evdeydim. Bunu hissediyordum. Etrafta hastane kokusu yoktu. Yiğit beni hastaneye götürmek yerine yine bir eve getirmişti. Bu adamın aynı şeyi bir daha yapmasından nefret ediyorum. Koluma giren iğnenin bana iyi geleceğini söylemişti doktor. Doktorun sesi tanıdık geliyordu. Sırtımdan vurulduğumda beni iyileştiren doktordu. Ve gözlerimi açtım.Etrafa kısık gözlerle baktım. Doktor bana gülümsedi. Gözlerimi doktordan çekip koltukta oturan Yiğit'e baktım. Uyandığımı düşünerek yanıma geldi. Derin nefes alıp bıraktım. Gözlerimi yukarıya çekip biten serumuma baktım. Yanında da yeni serum takılmıştı. Doktor odadan çıktı. Yiğit yukardan alayla bakıyordu. Bir insan ne kadar duygusuz olabilir. Acıma duygusu hiç yoktu. Sinirlerimi alt üst etmişti. Ve konuşmaya başladı.
"Döndün dolaştın yine benim evime geldin." Sinirimi bozarken dişlerimi sıktım. Ve bende zorlukla ağzımı açtım. Kaç saattir bu haldeyim kim bilir?
"Beni buraya getirmek zorunda değildin. Hastane diye bir yer var." Bana yine alayla baktı. Ve son cümleni kurmaya devam ettim. "Kusura bakma hastaneye götürürsen o çok sevdiğin amcanı polisler alır diye düşünüyorum." Ve ciddi bir tavır oluştu yüzüne. Bu beni keyfime getirdi. Ama gözlerim yine kapanıyordu. Sanırım serumun etkisi başlıyordu.
"Bakıyorum da çenen açılmış." Dedi.
"Senden nefret ediyorum en çok da amcandan anlıyor musun? Geberin gidin." Dedim. Bana doğru hızlı bir hamle yaptı. Bir bacağını yatağa koydu ve bana eğildi. Elleriyle çenemi sıktı.
"Kimin yüzünden ne halde olduğunu unutma! Haddini bil, bilmezsen öğretirim." Dedi ve çenemi bıraktı. Çenemde kısa süreli bir ağrı oluştu. Umursamadan bileğimdeki serumu çıkarttım. Bunu yaptığım için çok pişmanım evet ama ona gücümü göstermem gerek. O gözlerini benden çekmedi. Ayağa kalktığım gibi ona vurmaya başladım.
"Ben haddimi biliyorum zaten asıl haddinizi bilmeyen sizlersiniz. İğrenç varlıklarsınız." Beni kollarımdan tuttu. Gözlerimin içi yanıyordu. Ne yaptığını anlamadan beni odadan çıkardı. Hızlı adımlar atması canımı yakıyordu. Elimi karnımın üzerine koydum ve bastırdım. Bu acımı azda olsa dindirirken merdivenlerden indirdi beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ
Action"Kırmızı size çok yakışıyor hanımefendi. Hep böyle güzel misiniz?" Bakışlarımı Yiğit'e çevirdim. "Başkasına ait olan kişiyi bunları söylememelisiniz!" Yiğit'in sert sesi koridorda yankılandı. Arkamı döndüm, olacaklardan habersizce bekleyen adam be...