🃏
Selam herkese.
Üzücü bir durum içerisinde sezon finali verme kararı vermiştim 2 ay önce ve gelmiş bulunduk. Sadece bir süre ara vereceğim. Onun dışında bu sezon finalinde yanımda olan herkese teşekkür ederim. Okuduğunuz, oyladığınız için çok teşekkür ederim.Ben çok konuşmayı sevmem sizi bölüme aktarıyorum. İyi okumalar:)
Şarkı: Mabel Matiz - Müphem
~20.BÖLÜM "SEZON FİNALİ"
İçimdeki mutluluğu dışarıya vurmak çok istiyordum. Ama içimde bitmeyen huzursuzluk sendromu durmadan devam ediyordu. İçimden geldiği gibi gülmek istedim sadece. Düşüncelerimin arasında kendimi kaybetmiştim. Kendimi tanıyamıyordum resmen. Bu yolculukta bir hiçmişim gibi hissediyorum. Kendi iç dünyamla yüzleştikten sonra büyük bir savaşa girdim. Kendimle çelişirken aklımda bin bir tane düşünce geçti. Bitmedi, asla bitmedi içimdeki savaş hep kalbim gibi devam etti. Asla durmadı içimdeki yangın. Göğüs kafesimdeki yangın sanki bir dünya yanıyormuş gibi acıyla sızlıyordu.
Bir kayıp uğruna. Göğüs kafesimdeki yangına su serpilmişti. Kül içinde kalmış acıyla tutuşuyordum.
İnsan acı çekmeden olgunlaşmaz, gerçek hayatı göremez. Hayat nedir bilmez, insan nedir bilmez. Ben kendi düşüncelerimle boğuldum. Artık kendime sığamıyordum.
"Ne düşünüyorsun?" Araba kaputundan kendimi ayırdım. Yiğit'in bana sorduğu soru karşısında afalladım. Verecek bir cevabım olmalıydı dime?
"Neler yaşamışım diye bir aklımdan geçirdim."
"Aylin sen çok güçlüsün." Başını olumlu anlamda salladım. Beni böyle bilmesi hoşuma gitmişti.
"Kıvrak zekanla bizi kurtardığın için teşekkür ederiz." Yanlış mı duyuyordum? Yiğit bana teşekkür mü ediyor?
"Rica ederim." Kerem biraz ileriden gözükmeye başlamıştı. Yolun ortasında bekliyorduk çünkü şebeke çekmediği için iletişim sorunu yaşıyorduk. Bu durum birinden haber almamızı engelliyordu.
"Yiğit, adamlarımıza haber verdim yarım saat içerisinde burada olurlar. Mert'te bize 10 dakika uzaklıktaymış, o da burada olur şimdi." Bu iyi haberdi.
"Yiğit benim sana bir şey söylemem gerekiyor." Yiğit dikkatini bana yöneltip söyleyeceğim şeyi merakla bekliyordu.
"Cemil Alya'yı başka bir yere gönderdi. Ve bunu bilmiyoruz." Yiğit elini ensesine götürüp orada bekletti.
"Cemil nerede şu an." Bunu söylemekten korkuyorum ana yine de söyleyeceğim.
"Ben Cemil'i kaçırdım, bir depoya götürdüm onca acıya dayanmasına rağmen Alya'nın yerini söylemedi. Sonrasında babam geldi ve Cemil'i götürdü." Son cümlem onu kızdırmış olacak ki kaşlarını hızla çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ
Action"Kırmızı size çok yakışıyor hanımefendi. Hep böyle güzel misiniz?" Bakışlarımı Yiğit'e çevirdim. "Başkasına ait olan kişiyi bunları söylememelisiniz!" Yiğit'in sert sesi koridorda yankılandı. Arkamı döndüm, olacaklardan habersizce bekleyen adam be...