🃏
Helloıoo
Ben geldim, iyi ki gelmişim. Bugün o kadar çok yorucu bir gündü ki. Günümün 1 saatini metroda geçirmiş olabilirim. Çünkü çok fazla gezdik. Ve ayaklarım ağrıyor. Neyse ki ben her zamanki gibi bölümümü yayınlamaktan kaçınmam. Bu bölümü yine severek yazdım. Aylinin içindeki 'kin' duygusu bu bölümde ağır. Yiğit üzümlü kekim üzülme her şeyim bir çaresi var. Neyseee bölüme geçin. Hepinize iyi okumalar diliyorum."Çünkü seni daha yeni bulmuştum! Sana aşık oldum.Seni kaybedemezdim."
Şarkı: Cem adrian/ keskin
~
16.BÖLÜM "KARANLIK ZİHİNLER"
Vedalar ancak iyi yürekleri acıtırmış. Benim kalbim çok temizmiş. Onun ise kalbi simsiyahtı. Tek bir beyazlık bile yok. İçimdeki dinmeyen acı ve öfkeyi durduramıyordum. İçimdeki acı taptazeydi. Her şeyi yıkıp geçmek istiyorum. Bunu yapmamak için elimi kavradım ve sıkmaya başladım. İçimdeki yangını nasıl bitirecektim bilmiyorum. Ancak biri içime su serpip beni iyileştirebilirdi. Durmadan yürüyordum, bilmiyorum nereye gidiyorum. Saatlerdir kendim ile savaşıyorum. Göz yaşlarım her yanağıma süzüldüğümde, gözlerim acıyordu.
Beni sevmememişti, sadece çıkarları için benimleydi. Bunu şimdi anlıyordum. Aptalın tekiyim. Nasıl anlamazdım Cemil'in ölmediğini.
"İnsan amcasını öldürür mü?" Kendi kendime sorduğum sorular yüzünden kafayı yemiştim. Her soruda bir cevap buluyordum.
"Öldürmez tabii. Kendi kanından, canından biri." Gökyüzüne baktığımda bulutlar kapanmıştı. Yüzüme gelen yağmur damlası ile gözlerimi kapattım ve yürümeyi bıraktım. Şimdi ise doluya yakalanmıştım.
"Hasta olacaksın." Gözümü saniyesinde açıp tanıdığım sese baktım. Kaşlarım birden çatıldı, yüzüm ekşidi.
"Git burdan!" Yürümeye devam ettim. Yiğit araba ile peşimden geliyordu.
"Günlerdir seni arıyorum. Yoksun hiçbir yerde." Dediğinde ona cevap vermedim. "Lütfen bir şey söyle."
Onu dinlemedim ve yolumu değiştirdim. Ara sokaklardan birine indim. Çok değişik bir yerdeydim. Sokaklar dar ve kirliydi. Yağmur ise son derece hızlı yağıyordu.
"Biliyorum kalbin çok kırıldı. Bırak düzelteyim." Sen benim kalbimi düzeltemeyecek kadar uzaksın. Ona içimden cevap veriyordum.
"Aylin ben böyle olmasın izin verir miyim zannediyorsun? Senin tek göz yaşı dökmene izin verir miyim?"
"Verdin."
"Yapma böyle, benim için önemli olduğunu bilmiyor musun?"
"Bilmiyorum." Saniyesinde ona cevap verirken diğer sokağa geçtim. Arkama bile bakmıyordum. Merak ettiğim için arkama bakarken Yiğit'in arabası yoktu. Sonunda peşimi bırakmıştı. Önüme döndüğümde biriyle çarpıştım. Korkuyla geriledim ve düşmemem için belimden tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ
Acción"Kırmızı size çok yakışıyor hanımefendi. Hep böyle güzel misiniz?" Bakışlarımı Yiğit'e çevirdim. "Başkasına ait olan kişiyi bunları söylememelisiniz!" Yiğit'in sert sesi koridorda yankılandı. Arkamı döndüm, olacaklardan habersizce bekleyen adam be...