42. Bölüm: "Kader bağı."

408 32 62
                                    



O kısa bir an odaya sessizlik hakim oldu. Annemin bakışları benden kayıp ablamı buldu. "Nasıl... Senin öz ablan?"  Şaşkınlıktan düzgün cümle kuramıyordu.

Derin, titrek bir nefes aldım. "Aslına bakarsan... Ablamı, ben kurtardım."

"Ne? Yani. Şimdi." Abim annemin elini kendi elinin arasına aldı. O an da fark ettim ki annemin elleri titriyordu. Annemin soramadığı soruyu sanki cevabını bilmiyormuş gibi abim sordu. Cevabını pekala biliyordu fakat annemin de öğrenmesi için bilmemezlikten geliyordu. "Ablanı, nasıl kurtardınız?"

"Bunu size söylemediğim için çok özür dilerim. Eğer bunu yapacağımı söyleseydim beni asla göndermezdiniz. Size bahsetmiştim ya, gezegenimizi yok eden Wiskor'dan. Ablamı kurtarmay gittiğimde onunla karşılaştım. O..." Savaş sırasın da dediği şeyi hatırlayınca gözlerim doldu. "Benim dayım'mış." Bu bilgiyi kızlarda bilmiyordu. Hepsi adeta şoka girmişti. Utancımdan başımı yerden kaldıramıyordum. Aslında bundan utanması gereken kişi ben değildim. O lanet Wiskor utanmalıydı. Fakat o utanmak bir yana, bununla gurur duyuyordu. Konuşmaya devam ettim. "Kızlar yanımdaydılar. Ben tek gitmeye çalıştım ama benimle geldiler." Buruk bir gülümse ile kızlara baktığımda onların şaşkınlıkla bana baktıklarını gördüm. Benim onlara baktığımı fark edince yüzlerine buruk bir gülümseme kondurdular. Kan bağımız yoktu. Aynı gezegende bile doğmamıştık. Ama kader bağımız vardı bizim. Kaderlerimiz bağlanmıştı. Hepimizin. Biz beş kardeştik. Birbirleri için ölebilecek beş kardeş. Bu savaşta onlar olmasaydı kim bilir neler olurdu? İyiki bırakmadılar beni. İyi ki peşimden geldiler. İyi ki benim kardeşlerim oldular.

Bakışlarım anneme ve abime çevirdim. Merakla bana bakmaya devam ediyorlardı. "Ablam yanardağının için de, zindana kapatılmıştı. Onu oradan kurtardık. Ablamı kızlarla gönderdikten sonra Wiskor ile tek kaldım. Kendimi çok iyi korudum. Onu öldürebilecek kadar da güçlüydüm. Ama yapamadım anne, yapamazdım."

Abim oturduğu yerden hızla ayağa kalkıp bağırmaya başladı. "Ne demek yapamadım ya! Lisa adam gezegenini yok etti! Aileni katletti! Nasıl öldürmezsin  onu? Ya orda o seni öldürseydi?" Gözyaşlarım gözlerimden süzülürken ben de oturduğum yerden kalkıp abim gibi bağırmaya başladım. Hiçbir şey bilmiyordu. Hiçbir şeyden, hiçbir konu da fikri yoktu. "Her şeyi çok kolay sanıyorsun değil mi? Ama öyle değil. Ailemin yerini sadece o biliyor! Onu öldüremezdim! Ayrıca benim ailem yaşıyor! Anladın mı? Yaşıyorlar!" Bugün kendime yemin ettiğim gündü. Bugün 24 Nisan. Ailemi bulmaya yemin ettiğim tarih.

"Onu öldürmeliydin alisa! Şimdi, sen onu öldürmedin, fakat o seni öldürecek!"

"Beni kimse öldüremez! Ben artık senin o bildiğin küçük kız değilim! Ölümden döndüm ben! Sırf ailemi kurtarmak için ayakta kaldım ben! Şimdide neden adamı öldürmediğimi sorgulama! Wiskor hariç kimse yerlerini bilmiyor! Ama emin ol. Ailemi bulduktan sonra o adam benden merhamet dilenecek! Bunu katlettiği bütün gezegenlere borçluyum!"

Damla ve Rana ayağa kalkmış beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Annem de Kuzey'i kolundan tutmuş benim üzerime gitmemesi gerektiğini söylüyordu. Sinirle başım kızları çevirdim. Korkuyla benden birkaç adım geri gittiler. Ne oluyordu? Leyla diğer odadan gelip bana bir ayna getirdi. Ne ara oraya gitmişti? Küçük bir el aynısını yüzüme tuttu. Gördüğüm görüntü karşısında çığlık attım. Bu ben miydim?! Göz rengim kırmızı olmuş, gözümdeki beyazlık siyaha dönüşmüştü. Üstüne üstük gözümdeki siyahlık, gözümden çıkmış, kırılma şeklinde gözümün etrafına ilişmişti. Ne oluyordu bana? Ben nasıl bu hale gelmiştim? Aynadaki kendimden gözlerimi kaçırdım. Annem bile bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Annem bile... Hıçkırıkla odama çıkmaya çalışarak odama doğru gidecekken biri kolumdan tuttu. Gözyaşlarım yüzden bulanık görüyordum fakat başında gördüm pembelerden bunun Damla olduğunu anladım. Tuttuğu kolumu koltuğa doğru aşağı çekerek oturmamı sağladı. Ellerimle yüzümü kapattım. Kimsenin gözümü görmesini istemiyordum. Gözlerim resmen bir canavarın gözleriydi!

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin