37. Bölüm: "Kurtuluş."

406 32 30
                                    



Gözlerim kapanıyordu fakat ben açık tutma konusunda fazla ısrarcıydım. Bulanık bir şekilde bana doğru gelen Wiskor'u görürken ona çarpan beyaz ışıkla duvara çarptığını gördüm. Daha fazla dayanamadım. Ne kadar gözlerimi açık tutmaya çalışsam da başaramadım. Gözlerim kapanırken tek duyduğum ses, birinin bana seslenmesiydi...

Gözlerimi kendimi zorlayarak araladığım da kollarımın havada olduğunu fark ettim. Başım hafifçe sağa çevirebildiğimde Kardelen'in koluma girdiğini, sola çevirdiğimde de Rana'nın koluma girmiş olduğunu gördüm. Başımı birazcık kaldırıp etrafa bakındım. Önümüzde Damla ve Leyla'nın ablamın koluna girmiş zorla yürütmeye çalışıyorlar olduklarını gördüm. Aynı şey benim içinde geçerliydi. Ok'un sıyırdığı bacağım hissetmiyordum bile. Sonrasında istemdışı gözlerim tekrar kapandı. O kadar yorgun hissediyordum ki kendimi, sonsuza dek uyuyabilirdim

Bu sefer gözlerimi açtığımda savaş alanında değildim. Beyaz bir tavana bakıyordum. Gözlerimi zar zor birkaç defa kırpıştırarak ışığa alıştırdım. Doğrulmaya çalıştığım sırada beyaz önlüklü bir kadın beni durdurdu. Ah! Her yerim ağrıyordu. "Lisa hanım! Lütfen kalkmayın. Dinlenmeniz gerekiyor." Hızlıca etrafa bir göz gezdirdiğim de hastane odasında olduğumu fark ettim. Bir dakika. Ben nasıl kurtulmuştum? Kızlar neredeydi? Ablam neredeydi? İyiler miydi? Wiskor'a ne olmuştu? Korkuyla kadına baktım. "Kızlar nerede? Ablam nerede!"

"Lütfen sakin olun. Kızların hepsinin durumu iyi. Kraliçenin emri ile iki gündür uyutuluyorsunuz."

"Ne?" Diye bağırdım korkuyla. "İki gündür uyutuluyor muyuz?"

Hızlıca etrafıma bakındım. "Benim kızların yanına gitmem gerekiyor."

Kalkmaya yeltendiğim sırada kadın kolumdan tuttu. "Lisa hanım. Sakin olun! Her şeyi açıklayacağım. Ama sakinleşmeniz gerekiyor."

Yatağıma geri uzanıp beklentiyle kadına baktım. "Kızlar nerede?"

"Başka odada dinleniyorlar."

"Ablam nerede?"

"Ablanızı tanımıyorum. Gelen bütün kızlar Kraliçenin emri ile iki gündür uyutuluyordu. Yavaş yavaş hepsini uyandırıyoruz. Prens Zero ilk sizin uyandırılmanızı emretti."

"Wiskor?"

Kadın kaşlarını çattı. "Wiskor?"

Tabii ki de Wiskor'un kim olduğunu bilmiyordu. "Neyse boşver. Ne zaman yataktan kalkabilirim?"

"Birazdan yemeğiniz gelecek. Yemekten sonra ilacınızı içip kalkabilirsiniz. Eğer bir rahatsızlığınız olursa lütfen hemen bize bildirin."

"Tamam teşekkürler." Diyerek başımı olumlu anlamda salladım.

"Rica ederim." diyerek kadın odamdan çıktı.

On dakika sonra kapının tıklanması, benim dışarıdakinin içeriye girmesini söylememle içeriye Zero girdi. "Ayla?"

"Zero?"

Gülümsedi. "Nasılsın? Kendini nasıl hissediyorsun?"

Başımı salladım. "İyiyim." Kaşlarım çatıldı. "Neden ilk benim uyandırılmamı istedin?"

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin