40. Bölüm: "Ödül Töreni."

388 33 54
                                    



Wiskor'un kulak tırmalayıcı sesini duymamla uykudan sıçrayarak uyanmam bir oldu. Bu gördüğümün rüya olduğunu, içindeyken bile farkındaydım ama... Çok gerçekçiydi... Acaba bana bir mesaj mı göndermek istiyordu? Kafamı dağıtmak için başımı sağa sola salladım. Bunları düşünmenin şimdi sırası değildi. Şimdi tek yapmam gereken dinlenmek ve en yakın zamanda gücüm toplamaktı. Başım tekrar yastığa koydum ve hiç bir şey düşünmemeye çalışarak uykuya daldım. Pek başarılı olduğum söylenemezdi.

<~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~>

Bir hafta sonra.

"Sen şaka yapıyorsun değil mi?"

"Hayır. Gayet ciddiyim."

"Ve bunu bana şimdi mi haber veriyorsun?"

"Ne zaman haber vermemi isterdin Ayla? Yeni iyileştin!"

Zero benim sinir seviyemi iyice zorluyordu. "Yani bir saat sonra bizim için bir tören düzenlenecek ve sen bana bunu bana- pardon bize, şimdi mi söylüyorsun?"

"Önceden söylemedim. İyileşince söylerim diye. Sen iyileşince de... Unuttum."

Şakaklarımı ovalayarak konuşmaya devam ettim. "Tamam Zero. Aferin Zero. Unuttun Zero. Tebrikler Zero! Şimdi gidip hazırlanmalıyız. Malum bir saat sonra bizim için bir tören düzenlenecekler! Ona hazırlanmamız lazım bir saat içinde!"

"Amma abarttın Ayla. Neyse size kolay gelsin malum bir saatiniz var!" Ona vuracağım sırada gülerek yanımdan uzaklaştı. Evin kapısını açıp içeri geri girdim. Kızlar bana meraklı gözlerle bakıyorlardı. "Kızlar..."

Hepsi aynı anda konuştu. "Lisa?"

Derin bir nefes aldım. "Kızlar..."

Bu sefer bana salakmışım gibi baktılar. "Lisa?"

"Söyleyeceğim şey yüzünden bana kızmak veya şok geçirmek yok, anlaştık mı?"

Damla ofladı. "Hadi ama! Söyle de meraktan çatlatma!"

Derin bir nefes aldım. Tek nefeste söylemeyi planlıyordum. "Bir saat sonra bizim için tören düzenlenecek."

Kızların hiç birinin ses çıkarmaması beni korkutmuştu. Ablam da dahil hepsi bana boş gözlerle bakıyordu. "Kızlar? Acaba hepsi aynı anda şok mı geçiriyordu?

Kardelen gözünü kıstı. "Sen ciddi misin?"

Başımı olumlu anlamda salladım. "Şaka filan yapmıyorsun değil mi? Eğer bu bir şakaysa, hiç komik değil. Şaka işleri benden soruluyor. Lütfen benim departmanıma girmeye kalkışma." Başımı bu seferde Leyla'ya hayır anlamında salladım. "Yok. Yapmıyorum."

Ablam emin olmak bana baktı. "Kesin bilgi yani?"

Kapıyı gösterdim. "Yani. Zero az önce söyledi." Leyla abisine küfürler etmeye başlamıştı. Bir ara gitmeye de kalkışmıştı fakat onu tutmuştuk. Bir saatimiz vardı ve şu an bunla uğraşacak vaktimiz maalesef yoktu! Kızlar hızla hazırlanmaya gittiklerinde ben de odadan çıkacağımız sırada ablamın hala oturuyor olduğunu gördüm. "Abla? Neden gelmiyorsun?"

Dediğim şeyin saçma olduğunu düşünüyor gibiydi. "Neden geleyim ki?"

"Bence bu törende senin de payın var. Hepimiz gibi. Hadi gel hazırlanmalıyız."

Yüzünü buruşturdu. "Bence gerek yok..."

"Hadi hadi." Diyerek ablamı kolundan tutup onu giyim odasına götürdüm.

<~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~>

Yarım saat boyunca sadece ne giyeceğimize karar vermeye çalışmıştık. Ve hiçbirimiz başarılı olamamıştık. Sanırım telaş, hiç birimize yaramıyordu. Rana'nın önerisiyle ablamı kurtarmaya gittiğimiz zaman giydiğimiz kıyafetleri giydik. Kendimi böyle ajan gibi hissediyordum. Ben daha ablama kıyafet ayarlamadan Rana elinde bizim giydiğimiz kıyafetlerin bir farklısın getirdi. Bunun kenarlarında beyaz çizgiler vardı. "Bu da ablan için. Bence beğenecek." Düşünceli hali karşısın da gülümsedim. Ablamı çabuk benimsemişlerdi. Tıpkı bende de olduğu gibi.

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin