58. Bölüm: "Beklenen randevu."

396 25 69
                                    


"Bakıyorum da benden önce gelmişsin Ejderha prenses?"

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyordum. Zero şu an gerçekten de özene bezene giyinmiş, karşımda mı duruyordu? Resmen oyuna gelmiştim! Konuşmadığımı görünce etkileyici bir şekilde güldü. "Ne o? Dilini mi yuttun?"

Şaşkınlıktan mı yoksa Zero'daki muhteşem görüntüden dolayı mı bilmem ama şaşkınlıktan açılmaya başlayan ağzımı kapatıp onu tekrardan baştan aşağı süzdüm. Siyah gömlek, siyah pantolon, siyah spor ayakkabı. Hepsi ona o kadar çok yakışmıştı ki nasıl analatacağımı bilemiyordum. Daha öncede siyah gömlek giyen insanlar görmüştüm fakat hiç birinde, bir gömleğin bu kadar yakıştığını görmemiştim. Hep dağınık bıraktığı saçlarına şekil mi vermeye çalışmıştı o?

Gözlerim gözlerindeki o inanılmaz ışıltıya takılı kalırken göz renginin tam olarak ne olduğunu çözmüştüm. Ne Deniz, ne gökyüzü mavisi. Onun gözleri, buz mavisiydi. Benim gücümün rengindeydi gözleri. Onu bu kadar beğendiğimi çok belli ettiğimi geçte olsa fark ettim. Belki anlamamıştır diye yüzüne baktığımda çok geç kaldığımı anladım. Gözlerinde sevdiği kız tarafından beğenilmenin ışıltıları vardı.

"Fena görünmüyorsun."

Sesli güldü. Mavi gözlerinde alayı gördüğümde tekrardan beni utandıracağını anladım. "Bunu az önce beni yiyecekmiş gibi bakan kız mı söylüyor?"

Ben utanarak gözlerimi ondan kaçırırken o beni süzüyordu. Şu anda küçülüp yok olmak istiyorum! O karşımda özene bezene hazırlanmış. Ben ise bol swit'im, dar taytım ve at kuyruğu yaptığım saçlarımlaydım. Ne olurdu Damla bana güzel bir şeyler giymemi söyleseydi!

"Ben fena görünmüyor olabilirim ama sen, muhteşem görünüyorsun."

Söylediği iltifatta ne kadar samimi olduğunu görsem de güldüm. Bu halimle de beni beğeniyor olamazdı herhalde! Tamam, kötü görünmüyordum fakat burası için çok, ama çok sönük kalıyordum. Arkamı dönüp kocaman olan restorana baktım. Sonra tekrar dönüp Zero'ya baktım.

"Keşke bana söyleseydiniz de güzel bir şeyler giyinseydim." Dedim somurtarak.

"O zaman sürprizi kalmazdı. Damla gelip sana, 'Koş! Zero'yu kaçırdılar ama sen git bi süslen belki onu kurtardıktan sonra yemeğe çıkarsınız,' mı deseydi?" Haklı olduğunu biliyordum fakat burada tüm dikkatler bende olacaktı.

"Ayrıca, o kadar güzel giyinip tüm erkeklerin dikkatini çekmen, son isteyeceğim şey bile olamaz. Burdan seninle güzel bir yemek yiyip, çoğunlukla seni gizlice izleyerek çıkmak istiyorum. Kavgaya karışarak değil."

"Emin ol. Ben izleyecekleri son insan bile değilim. Burda çok daha güzel kadınlar var."

İnanmayarak baktı bana. Baştan aşağı bir daha süzdü. Belki de dediğime katılmaya karar vermişti. "Halbuki gözlerin çok güzel. Güzel gözler güzel görür diye düşünürdüm. Aynaya baktığında dünyalar güzelini göremeyecek kadar kör olduğunu doktora söyledin mi?" Şaşkınlıktan ağzım açılırken bir kaç saniye ne demek istediğini idrak edemedim. Daha sonra anladığımda gülümsedim.

"Güzel olabilirim ama, şu anda buradakiler kadar güzel değilim." Bunu iltifat almak için söylemiyordum. Tamam, elbetteki güzeldim ama buradaki kadınlar kadar olamaz!

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin