54. Bölüm: "Teklif."

319 30 10
                                    



Şaşkındım. Hemde ne kadar çok olabilirsem, o kadar şaşkındım. Aramızda bir çekim olduğunu zaten hissediyordum ama şu an... Aşk itirafı yapmasını beklemiyordum. Zero da dediğini sonradan idrak etmiş gibi görünüyordu. Oda vereceğim tepkiyi bekliyordu. Normalde dediğini çevirirdi ama şu an yapmamıştı.  Şaşkınlıkla bir birimize bakarken odadaki herkesin de sessiz olduğunu fark ettim. Yinede kahve rengi gözlerimi onun o göz alıcı mavi gözlerinden alamıyordum.

"Ben..." Kurtarıcım mı yoksa düşmanım mı bilemiyordum ama telefonum çalmıştı. Arayan Damla'ydı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. Zero sorgulayıcı bakışlarını yolluyordu. "E.Efendim Damla?"

"Seni bekliyoruz Lisa hadi!"

"Tamam, geliyorum." Telefonu tekrar arka cebime koydum. "Beni çağırıyorlar."

"Bende geliyorum." Dedi duygudan arınmış sert bir sesle. Birden ne olmuştu?Onu başımla onaylayıp odadan çıktım. Saray'ın  ortasında evimin önüne portal açmak istiyordum ama olmuyordu.

"Neden olmuyor?"

"Saray'da portal kalkanı var. Ne içerde, ne de bahçesinde portal açabilirsin." Sesi yine duygudan arınmıştı. Bu hallerine anlam veremesemde onu başımla onaylayıp koşarak Saray'dan uzaklaştım. Zero da peşimden koşuyordu. Şu an onu düşünemezdim. Ablamı o ormanda bulmalıydım. Kendine gel Lisa. Şu an moralinin düşmesi için bir neden yok.

Saray bahçesinden çıktığım anda portal açtım. Zero'ya kısa bir bakış atıp portaldan geçtim. Portaldan geçtiğimde evimin önünü beklerken ormanın önünde buldum kendimi. Tam olarak ormanın girişinde. Ağaçların başladığı yerde. Zero'da aynı şaşkınlıkla ağaçlara bakıyordu.

"İlk önce kızların yanına gitmeyecek miydik?"

Yutkundum. "Öyle olması gerekiyordu."

"Nereye gideceğini kodlamış mıydın?"

"Hayır." Başımı iki yana salladım. Ellerimi saçlarıma geçirdim. "Aklım çok karışık toparlayamıyorum!"

Zero kollarımdan tutup kendine çekti. "Sakin ol." Dirseklerimden kendine çok yakın bir şekilde tutarken bu pekte kolay olmuyordu. Derin bir nefes alıp geri çekildim. Bizde kızlardan önce gideriz. Telefonumu çıkartıp Damla'ya Zero ile önden gittiğimizi söylediğim bir mesaj attım. Telefonu tekrar cebime koyduğumda ona baktım. "Gel."

"Kızları beklemeyecek miyiz?"

"İki grup olarak arayacağız. Hem daha hızlı buluruz." Yanıma yaklaşınca beraber yürümeye başladık. İlk başta sessizdik. İkimizden de çıt çıkmıyordu. Konuşmak istiyordum ama şu an ne yeri, nede zamanıydı. Daha sonra ise bağırmaya başladım.

"Ablaaa."

"Kumsaal!" Zero ile beraber etrafa bakınıp bağırıyorduk. Ama hiç bir yerde yoktu! Telefon elimde belkide kırkıncı kez ablamı aradım. Tabikide yine açmadı. Korkmaya başlamıştım. Neredeydi? Beni, bizi böyle bırakıp ortadan kaybolması bencillikti. Onun yeniden kaçırılmasından deli gibi korkarken o bilerek kendini kaybediyordu.

"Dur." Zero koluyla önüme kesince şaşkın bakışlar attım ona.

"Ne ol-"

KAYIP ELEMENTLER | KİTAP OLDU! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin